Az İş Çok Para
Neredeyse günümüzde herkesin tanımını yaptığı ideal iş: “Az İş Çok Para”
Serbest “takılmacalı“, az kafa “yormacalı”, masa başı, ast üst ilişkileri “sıcak“, kimsenin kimseye talimat ya da emir vermediği, ya da hiyerarşik olarak üstte yer alıp personele talimat verildiği, raporlama yapılmayan bir iş…
Böyle bir iş türü var mı bilmiyorum. Henüz karşılaşmadım. Karşılaşmadım derken ne gördüm ne de duydum. Hatta okumadım bile ama nedense birçok personel tarafından arzulanan iş yukarıda yazdığım cinsten bir iş. Bu iş biraz da “dizilerdeki karakterlerin” işine benziyor.
Nedense hepsi patron, hepsi sonsuz sınırsız harcama yapıyor. Herkesin altında lüks araçlar ve evler var. Hatta birçoğunun teknesi bile var. Kimsenin hiyerarşik olarak üstü yok. İşe istedikleri zaman gelip istedikleri zaman gidiyorlar…
Galiba artık bu tarz dizilerden etkilenir olduk.
Kim ne derse desin bilinç altımızı bu rahatlık ve “ideal iş hayatı” kaplamış durumda.
Anlayamadığım kısım şu: Yıllardır dizilerde bizlere hayata kim denk gelmiş de böylesi etkilenmiş. Hayır, bir yerde bir web sitesi, forum, blog mu var da insanlar bundan gerçek manada etkilenebiliyorlar?
Halbuki bize böyle öğretmemişlerdi. Daha çocukluktan bu yana “israfın haram olduğu”, “emeğin kutsal olduğu”, “faizin haram olduğu”, “yatarak kazanç sağlanamayacağı” … öğretilmişti.
Bu kadar mı? Tabi ki hayır. Bir de bize yaptığın işe hakkını ver demişlerdi.
Hatta ordu kışlaların en görülen kısımlarına “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.” yazmıştı.
Ne oldu, nasıl oldu da millet yattığı yerden para kazanmayı kendine reva görür oldu?
Kavramlar karışsın istemem. Demek istediğim yanlış anlaşılmasın.
Yani bir yazılımcı tabi ki oturarak çalışacak. Hasta tabi ki doktorun odasına gidecek. Bir yönetici birçok işi masasından idare edecek… Ben farklı bir şeyden bahsediyorum.
Personel Amir, Amir Personel
Benim demek istediğim şu, hiyerarşi de piramidin üst tarafı stratejik alt tarafı ise operasyonel kararlar alır, uygular, uygulatır. Mesele sizin bu hiyerarşik piramitte hangi seviyede bulunduğunuz. Yani iş tanımınız operasyonel faaliyetlerden dem vururken siz mesainizin çoğunu “stratejik” konulara kafa yorup yapmanız gerekenlere zaman ayırmıyorsanız yanlış yapıyorsunuz demektir. Bu durum zaten “iş yapmaz” personeli betimliyor.
Peki, ya bunun tersi durum ne olacak?
Yani durumunuz gereği stratejik seviyeye daha yakınken operasyonel işleri siz yapıyorsanız ne olacak? Bu durum bir üst yönetici tarafından istenir mi? Belki istenir belki istenmez. Bu karar herkesin kurumuna göre farklılık arz eder. Ama şuna eminim ki doğrusu kesinlikle bu değil.
Hiyerarşik olarak piramidin tepesine yaklaştıkça operasyonel faaliyetlerin azalması gerekir. Tam tersi de doğrudur. Piramidin tepesinden tabanına indikçe stratejik faaliyetler azalıp operasyonel faaliyetler artar.
Şimdi, kimi personel işini doğru yapmadığı için ya ekip arkadaşlarına ya da amirine ekstra yük ekler. En basitinden yerinde tetkik edilmesi gereken bir meseleyi gidip bizzat yerinde incelemediği için ekip arkadaşlarına fazladan yeni işler yüklemiş olur. Onun yapması gereken incelemeyi bir başkası yapmak durumunda kalır. Ya da hazırladığı rapordaki bilgiler mesnetsiz ise amiri raporun gerçelliğini kendisi oluşturmak durumunda kalır ki bu da raporu yeni baştan hazırlamaktan daha zordur.
Peki bu az iş yapan (sorumluluk sahibi olmayan ve verilen işleri yüzeysel olarak yapan) kimse ne hisseder? Ne düşünür? Bunu kendisine nasıl yedirir? Hazmeder? İçselleştirir?
Bu konuda bir psikolojik incelemeye ihtiyaç var. Bu çalışmayı tüm emekçilere (hangi kademede olursa olsun) okutmak gerekir- tabi ki böyle bir çalışma yapılmışsa. Eğer böyle bu konuda bir çalışma yapılmadıysa kesinlikle ele alınması gerekir. Sosyologları, Psikologları, Kariyer Sitelerini … bilimum ilgili zevatı iş başına davet ediyorum.