Yerli otomobil için neden hibrid motor?

Öncelikle sıfırdan tasarlanıp üretilecek bir yerli otomobilin yurtiçinde ya da dünyadaki otomotiv piyasalarında hangi boşluğu doldurabileceği iyi etüt edilmelidir.

“Bir otomobili Türk otomobili yapan nedir” sorusunu cevaplamak hiç de kolay gözükmemektedir. Çünkü otomotiv sanayi aşırı derecede küreselleşmiştir. Bu gerekçelerden dolayı vakit kaybetmeksizin devletin öncülük ettiği ilgili akademisyenlerden, STK’lardan (OSD, ODD, Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği-OYDER, Otomotiv Teknoloji ARGE Merkezi-OTAM, Taşıt Araçları İhtisas Sanayici ve İş Adamları Derneği-TAİSAD, Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği-TAYSAD, Uludağ Taşıt Araçları ve Yan Sanayi İhracatçıları Birliği), üreticilerden ve uzmanlardan oluşan bir kurul vasıtasıyla yerli otomobilin ülkemizde ve dünyada fırsat ve ihtiyaç bağlamında teknik yapılabilirlik ve otomobilin ürün ömrünün etütlerinin çıkarılması gerekmektedir.

Otomobillerde güç kaynağı olarak; yakın gelecekte “hibrid”, orta vadede hem menzili arttırılmış elektrikli hibrid ve elektrik, uzun vadede ise tam elektrikli ve yakıt hücreli otomobillerin hâkimiyetinde şekillenecektir. 2020 yılında tüm yeni araçların %10’nun elektrikli hibrid fonksiyonlu ve 2035 yılına gelindiğinde hala araçlardaki motorların %50’sinden fazlasının içten yanmalı motor olacağı gibi ön görüler yapılmaktadır. Bu durumda “Yerli otomobilin” güç ünitesi olarak start-stop özelliği ve fren enerjisi geri kazanım sistemi olan yarı hibrid (semi-hybrid) benzinli/dizel bir motorla başlamak doğru bir tercih olabilir.

Yerli otomobil çıkışını; tasarım, patentli ürün ve yerlilik düzeyi, motor seçimi, ucuz ya da geleceğe yatırımı, iç ve uluslararası pazar hedefi, satış için finansal model gibi konulara getirilecek çözümler belirleyecektir.

[poll id=”1″]

Bir sonraki yazımızda yerli otomobil yapımına yönelik önerilerimizi sunmaya çalışacağım…

Not: Bu yazı Mimar ve Mühendis Dergisi’nde (Şubat 2012) yayımlanan “Yerli otomobil çalışmalarına yönelik öneriler” konulu makalemizden istifade edilerek hazırlanmıştır.

Dr. Abdullah DEMİR

1973 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da tamamladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü kazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Fren Disklerine Uygulanan Kaplamaların Frenleme Performansına Etkisinin Deneysel İncelenmesi” konulu tez çalışmasıyla doktor oldu. Demir, İBB - İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK) AŞ’de sırasıyla, Teknik İşler Şefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Plan ve Proje Müdürü, Etüt ve Planlama Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Başta otomotiv olmak üzere, güç aktarma organları, alternatif yakıtlar, ulaşım ve otopark yönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre ve sempozyumlarda yayımlanmış makale çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca “Güç Aktarma Organları”, “Otopark Uygulamalarında Teknoloji, Çevre ve Emniyet Faktörleri”, 40 bin kelimelik “Otomotiv ve Temel Teknik Bilimler Sözlüğü”, 11 bin kelimelik “Sistem Sistem Otomotiv Teknik Terimler ve Terminolojiler Sözlüğü”, 2500 kelimelik “Otopark Endüstrisi Sözlüğü” gibi yayınları da bulunmaktadır. www.otoguncel.com web sitesinin editörlüklerini yürüten ve wushu spor dalında uluslararası hakem olan Demir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

3 Cevaplar

  1. ruhat dedi ki:

    Benim de arabalarla ilgili fikirlerim var. MEsela arabalarda artık yan aynalara gerek yok. Onun yerine ön direklere küçük kameralar konulmlıdır. Bu kmeraların ön konsolda ekranda görüş imkanı sunması aynalardaki kör nokta sorununu da giderebilir. Bu aynalarda kayıt imkanı da olmalıdır. Ayrıca dar yerlerde ayna kapat ayna sürüldü derdine de son. Ayrıca, ön aynanın önüne konulacak kamera ile görüntü kaydı alınmalıdır. Bu şekilde araçlara zarar verenler görüntülenebilir. Yine güvenlik sorunu sıfıra inebilir, akşam her araba gözetici haline gelecektir. Bunun yanısıra araçlar kaza yaptığında kazanın ciddiyetini algılayan bir sensörle kaza anında itfaiye ya da 112’ye bildirilebilir.

  2. ruhat dedi ki:

    Araçların bagaj problemi geniş aileler için önemli bir sorun. Oysa araçların bagaj kısmı bir metreye kdar arkaya doğru uzatılabilir. Araçların arka kısmı tıpkı açılan kapanan tavanlar gibi elektirikle işleyen ve iç içe geçen kaplar gibi birbirine geçmeli olacak şekilde bağlantılı yapılabilir. Böylece bagajlar uzatılabilir, kısaltılabilir.

    • Dr. Abdullah Demir dedi ki:

      Güzel bir fikir. Ancak kameralar ayna kadar iyi algılanamaktadır. Bu birazda bazı göstergelerde halen dijital yerine analog gösterge kullanılmasına benziyor. Ancak otonom araçlarda zaten öyle olacak. Maliyet ve fayda yani. Ancak sizin görüşünüzde aerodinamik kazançtaa söz konusu. Fikir iyi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir