Ulugöl Otomotiv 2. El Yöneticisi Oktay Aktaş ile Sektörü Konuştuk

Bu hafta Otomobil sektörünün iki önemli markası Citroen ve Mitsubishi yetkili satıcısı Ulugöl firmasına konuk olduk. Firmanın 2.el Yöneticiliğini yürüten Oktay Aktaş ile birlikteyiz.

Öncelikle Oktay Aktaş’ı tanıyalım. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1972 İstanbul doğumluyum. Evliyim ve iki çocuğum var. İlk-orta-lise eğitimimi Sarıyer’de tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik mühendisliği ve İstanbul Üniversitesi Ekonometri bölümlerinden mezun oldum. İlk kez 1991 yılında adım attığım otomobil sektöründe bu güne kadar çeşitli kurumsal firmalarda satışla ilgili her görevde bulundum. Yurtiçi ve yurtdışı sektörel eğitimler aldım. Halen Ulugöl Otomotiv’de 2.el Yöneticisi olarak görevimi sürdürmekteyim.

Hazır konuya girmişken 2.elin dünü bugünü ve yarını hakkında sizden kısa bilgiler alabilir miyiz?

Geçmişte 2.el sektörü deneyimsiz kişiler tarafından çağ dışı yöntemlerle yapılıyordu. Günümüzde ise bu işi ciddi bir kar kapısı gören kimi yetkili satıcılar ve kurumsal firmaların sektöre girişi, hükümetlerin denetimleri ve yeni düzenlemeleri ile sektör belli bir kimliğe ve kaliteye ulaştı. Satış yöntemlerinde belli standartlar oluştu. Gelecekte ise e-ticaretin daha da fazla gelişerek hayatımıza yerleşeceğine inanarak sektördeki aktörelerin bu işe daha fazla kaliteli iş gücü ve yatırım yapmaları gerektiğini düşünüyorum.

Uzun yıllardır bu işi yapıyorsunuz. Bu mesleği neden seçtiniz?

Şimdi neden eğitimini aldığım branşlarda değil de otomotiv sektöründe yer aldığımı merak edenler olacaktır. Öncelikle bu mesleği severek yapıyorum. Daha doğrusu otomobilleri seviyorum. Küçüklüğümde hep araba resimleri çizer ve onları modifiye  ederdim. Halen gerçek arabalar üzerinde hobi olarak bu tarz çalışmalar da yapıyorum. Bir başka deyişle hobimi meslek haline getirdim de diyebiliriz.

Sevdiğiniz bir işe adım atınca da kolay vazgeçemiyorsunuz. Sektöre ilk girdiğim yıllardan itibaren birçok eksikler olduğunu tespit ettim ve “Bu konuda ben neler yapabilirim?” düşüncesi sürekli kafamda dolaşıp durdu. Bugün geldiğim noktada 2.el bazında tüm kurumsal hareketler ve sistemlerin oluşumunda sektörü yönlendirebildiğimi görebiliyorum. Benim gibi düşünen ve sektöre inanılmaz faydaları bulunan birkaç arkadaşımla birlikte sıklıkla bir araya gelerek sektörün geleceği hakkında beyin fırtınaları yapıyoruz. Bunun sonucunda kafamızdaki fikirleri birleştirerek oluşturduğumuz program ve Üniversite ile koordineli çalışmalarımız meyvelerini vermeye başladı. Yakında 2.el sektöründe ciddi adımlar atmak isteyecek kurum veya kuruluşlar üniversitedeki bu eğitim modülümüzden fazlasıyla yararlanabilecektir. Ekip arkadaşlarımla birlikte vereceğimiz bu eğitimler sektöre deneyimli personeller kazandırarak sektörün kanayan yarasına ilaç olacaktır.

Konuyu biraz daha açarsak, geldiğiniz bu noktada sizin kapınızı kimler çalabilir?

Tüm sektör çalışanları ve sektörde çalışmak isteyen kişi ve kuruluşlar bizden destek alabilirler. Bu konuda öncelikle hiç mütevazı olmadan 2.el sektöründe görev yapan tüm arkadaşlarımıza kısa bir eleştirim olacak. 2.el personeli aslında özel insanlardır ama birçoğu bunun farkında değiller. Bununla birlikte kendilerini de geliştirmiyorlar. Sadece görev yaptıkları marka çatısı altında, yeni araç satışına destek olmak amacıyla bulunduklarını empoze eden yöneticilerine inanmakla kendilerini sınırlandırıyorlar. Unutmayalım ki bu arkadaşlar sadece kendi yöneticilerinin izin verdiği ölçüde yeteneklerini sergileyebilirler.

Oysaki her bir yeni araca karşılık 2-3 kullanılmış aracın satıldığı, yıllık 2 milyon adetlik bir 2. el pazarından bahsediyoruz. Bu pazarın aktörü olmak çok ta basit bir şey değildir. Yine oldukça düşük olan yeni araç karlarının yanında, daha tatminkâr olan 2.el araç satış karları, işletmelerin kaliteli hizmet ve deneyimli 2.el personeli ile çalışma zorunluluğunu doğuruyor. Bu bileşenlerin sonucunda da kar, başarı ve memnuniyet beraberinde geliyor.

Sizin yurt dışı tecrübeleriniz olduğunu da biliyoruz. Kıyaslama yapmak gerekirse, aradaki farklar veya benzerliklerden bahsedebilir misiniz?

Maalesef ki ülkemizde halen 2.el araç ticaretinin ciddi kriterleri yok. Yani az-çok sermayesi olan her 2.el araç satıcısı, kendini ‘’Galerici’’ sayabiliyor. Oysaki konu bu kadar basit olmamalı. Avrupa ve Amerika da her sektörün olduğu gibi, 2.el araç ticaretinin de ciddi kriterleri var. Her isteyen parası var diye her işi yapamıyor. Sonuçta insan hayatını ve kişilerin ekonomilerini ilgilendiren bir ürün alıp-satıyorsunuz. Bunun belli eğitimleri, sertifikaları, denetimleri olmalı. Yurtdışında bulunduğum zamanlarda yaptığım araştırmalar sırasında bunları gördüm.

Oldukça fazla Finansman seçenekleri sunuyorlar. Çok uzun vadelerle ve düşük faiz oranlarıyla, anında kredi kullanımı mevcut. Avrupa ve Amerika’da devlet yönetimleri tüketici lehine birçok kanunlar çıkarmış ve bunları katı bir şekilde uyguluyor. Türkiye’ye baktığımızda (maalesef ki) Devlet politikalarında tüketiciyi koruyan yasalar yok veya uygulamada sıkıntılar var. Türkiye şu anda bir geçiş aşamasında, geçmişte yaşanan kötü satıcı örneklerinin izlerini silmeye çalışıyor. Bu konuda devlet politikalarının da tüketiciyi korumaya yönelik yapılanmaya ihtiyacı var.

Peki, son olarak 2.el araç satın almak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

2.el araçlarda aynı model dahi olsa her bir araç kendine özeldir. Yani km sayaçları, kaporta ve ekspertiz durumları, lastik ve mekanik ekspertizleri, iç kullanım temizliği vb. durumlar araçları birbirinden ayırmaktadır. Bu sebepledir ki 2.el araç müşterilerine tavsiyem; bu ekspertizleri kendilerine doğru sunabilecek, güvenilir adreslerden alış veriş yapmayı öncelikli sıraya oturtmalıdırlar. Fiyat ikinci sırada olmalıdır. Aksi takdirde üzücü sonuçlarla karşılaşmaları kaçınılmaz olabilir.

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir