Peugeot’dan ‘Hibrid’ teknolojisinde çığır açan bir aşama: 2008 HYbrid Air

HYbrid Air teknolojisi ile Peugeot, yakıt tüketimi ile CO2 emisyonlarını azaltma stratejisini sürekli geliştirerek sürdürüyor. Bu çığır açan yeni teknoloji ile Peugeot öncü karakterini kanıtlıyor.
83. Cenevre Otomobil Fuarı’nda Dünya Prömiyeri yapılan 2008 modeli ile sunulan bu yepyeni HYbrid Air sistemi, tam-hibrid bir çözüm içinde benzini, sıkıştırılmış hava ile birleştiriyor. Bu teknoloji, 100 kilometrede 2.0 litre tüketim hedefine ulaşmak için anahtar bir aşamayı oluşturuyor.
Sadeliği, sağlamlığı ve uluslararası karakteri ile çok sayıda kişiye ulaşmayı hedefleyen bu teknoloji, Peugeot’nun B ve C sınıflarının binek ve hafif ticari araçlarında uygulanabilecek. Fiyat açısından erişilebilir olması hedeflenen HYbrid Air teknolojisi ile yakıt tüketimi ve CO2 emisyonlarının tüm kıtalarda önemli ölçüde azaltılması ön görülüyor.
Hibrid stratejisi
Peugeot, 2015 yılında sürüş keyfinden ödün vermeden ürün gamının ortalama emisyonlarını 116g CO2/km’ye düşürmeyi hedefliyor. Bunun için, bugünden itibaren araçlarında bulunan ve önemli ilerlemelere izin veren birçok teknolojiye yatırım yapıyor. İçten yanmalı motorların performansının sürekli iyileştirilmesi, benzinli ve dizel motorların down-sizing stratejisi, Stop&Start teknolojisinin yaygınlaştırılması, elektrikli araç teknolojisi…
HYbrid4, dizel-elektrikli hibridizasyon bu uygulamada kendini gösteriyor. Dünyada ilk olarak Peugeot tarafından Crossover 3008’de lansmanı yapılan hibridizasyon daha sonra, 508 RXH ve 508’de kullanıldı. HYbrid4 teknolojisinin 20 bin müşterisi, performans, kullanım kolaylığı, sessizlik ve 88 g/km’den başlayan CO2 emisyonları ile çevreye saygıyı birleştiren benzersiz bir sürüş keyfinden faydalanıyorlar.
2008 HYbrid Air ile Peugeot, çevre ve müşterilerinin yararına tüm pazarlarında yeniliklerine devam ediyor. Çığır açan bu teknoloji üç kıta için üç kıtadan mühendislerin katılımıyla geliştirilen yeni şehirli Crossover 2008 ile tanıtılıyor. Araç, benzin ve sıkıştırılmış havayı birleştiren bu yeni sisteminin doğal desteği.
HYbrid Air teknolojisi, yakıt tüketiminin 100 kilometrede sadece 2,0 litreye indirilmesi hedefine doğru önemli bir adımdır. Bunu başarmak için teknoloji, motorların sürekli olarak iyileştirilmesine ve yeni platformlar sayesinde hafiflemesine imkan verecektir.
HYbrid Air, kanıtlanmış teknolojileri bir araya getiriyor
Bu teknolojinin şartnamesi açık hedefleri içeriyordu : B ve C sınıflarının binek ve hafif ticari araçlarında uygulanabilir, fiyat açısından erişilebilir bir teknoloji ile yakıt tüketimi ve CO2 emisyonlarının tüm kıtalarda önemli ölçüde azaltılması.
Buna cevap vermek için, HYbrid Air kanıtlanmış teknolojileri bir araya getiriyor : benzinli, sıkıştırılmış havalı 3-silindirli yeni nesil motorlar. 80 patent, bu önemli ARGE çalışması ile ilgili harekete geçirilen becerileri gerçekleştiriyor.
Çalışma prensibi
HYbrid Air farklı yaşam durumları doğrultusunda en iyi performansa ulaşmak için iki enerjiyi birleştiriyor. Böylelikle, sıkıştırılmış hava benzinli motoru geçiş aşamaları sırasında en etkin çalışma noktalarına taşımak amacıyla ona destek olacak ya da onun yerini alacak : hızlanma ve kalkışlar.
Bu teknoloji otomobil dünyasında yeni ama havacılık gibi diğer sektörlerde önemli ölçüde kanıtlanmış bazı yeni parçaları kullanıyor. HYbrid Air, aşağıdakilerden oluşuyor:
 Orta tünelde kasa altında bulunan basınçlı hava içeren bir enerji tankı,
 Arka takım traversi seviyesinde ve genleşme tankı hareketi yapan alçak basınç tankı,
 Şanzıman üzerinde kaput altına monte bir motor ve bir pompadan oluşan hidrolik bir düzenek.
Bu, iki enerji arasında dağılımı yönetmek için kullanılan özel bir takımdan oluşuyor. Bu mekanik vites kutusu yerine geçiyor ve ayrıca vites değişikliklerinin otomasyonu özelliklerini sunuyor.
İçten yanmalı motor, en yeni nesil 3 silindirli benzinli motor. Bu motor en modern teknolojilerden faydalanıyor, parçaların maksimum entegrasyonu yoluyla kütlenin ve kompaktlığın optimizasyonu, Diamon Like Carbon kaplamanın kullanılması ile iç sürtünmelerin azaltılması, sıcaklık açısından daha hızlı bir artış için Split Cooling ısı yönetimi, vb.
HYbrid Air, değişmeyen iç mekan ferahlığı, modülerlik ve benzin deposu hacmi yararına mevcut platform ile uyumlu olmanın ilk avantajını sunuyor.
3 mod : Air (ZEV), Benzinli, kombine
Araçta bulunan gözetmen, yaşam durumu doğrultusunda mümkün olan en iyi performansa erişmek için iki enerji kaynağını yönetiyor. Mevcut üç mod arasında geçiş sürücünün hissetmeyeceği şekilde, tamamen şeffaf bir şeklide yapılıyor.
Air (ZEV) modunda, sadece sıkıştırılmış hava içinde bulunan enerji aracı harekete geçiriyor. Genişleyerek, hava enerji tankı içinde daha da fazla bir hacim kaplıyor ve böylelikle ilgili yakıt hacminde hareket ediyor. Bu planet dişli takıma bağlı hidrolik motoru besleyen bir enerji vektörü. İçten yanmalı motor devrede olmadığı için, araç benzin tüketmeden ve CO2 salımı yapmadan hareket ediyor.
Bu mod, şehir içi trafikte kendini ifade ediyor.
Benzinli modda, sadece 3-silindirli benzinli 1.2 VTi motor devreye giriyor. Bu motor, önceki nesile göre 21 kg. azaltılmış bir kütleyi, %30 azaltılmış sürtünmeler ile aynı zamanda ideal çalışma sıcaklığına en hızlı şekilde ulaşmak için gelişmiş bir ısı yönetimini sunmak için en yeni teknolojilerden faydalanıyor.
Bu mod, sabit hızda katedilecek yol ve otoyola adapte edildi.
Karma modda, benzinli ve hidrolik motorlar optimal yakıt tüketimine erişmek için, ayarlanabilen orantılarda aracı hareket ettirmek için ortaklaşa çalışıyor. Esnek HYbrid Air, iki kaynak yoluyla hidrolik motoru besleyebilir. Basınçlı hava tankı içinde bulunan enerji miktarı sürücünün talebi karşılamak için yeterli olduğu sürece, hidrolik motor bu kaynak üzerinde çalışıyor. Ayrıca, eğer gerekirse, hidrolik pompa tarafından doğrudan beslenebilir.
Bu mod özellikle şehir içindeki ve otoyoldaki geçici aşamalara yöneliktir (kalkışlar, hızlanmalar).
Enerji tankının doldurulması iki şekilde yapılıyor. Yavaşlamada (fren veya ayağını gaz pedalından çekmek), yavaşlama fren diskleri üzerindeki balataların uygulayarak değil, bu akümülatör içindeki havanın sıkıştırılması direnci ile elde ediliyor. Alternatif, içten yanmalı motorun yeniden çalıştırılması ile doldurmayı içeriyor; bu durumda, benzin tarafından üretilen enerjinin bir bölümü havayı sıkıştırmak için kullanılıyor.
Her iki durumda da, akümülatörün basınç altındaki maksimum enerji kapasitesine sadece on saniyede çok hızlı bir şekilde erişiliyor.
2.0 lt /100km tüketim için yollarda
HYbrid Air, esnekliği ile birçok avantaj sunuyor. Kanıtlanmış parçaları kullanarak, sağlamlığı onu yol koşullarının değişen karakterine uygun kılıyor. Dikkat çekici bu yenilikçi teknoloji gamın kalbi ve uluslararası hibrid haline gelme potansiyeline sahip. B ve C sınıflarının binek ve hafif ticari araç müşterilerine aşağıdaki avantajlar sunuluyor :
 Sürüş zamanının %80’ine kadar Air modda (ZEV) yani yakıt tüketimi olmaksızın şehir içi sürüş,
 Şehir içi trafiğinde yakıt tüketiminde %45 azalma,
 Şanzımanın otomasyonu sayesinde sürüş esnekliği,
 Benzin tankı kapasitesi gibi yaşam alanından da taviz vermiyor,
 Sağlamlığı kanıtlanmış parçaların getirdiği güven.
B sınıfı araçlarının mevcut neslinde, HYbrid Air yakıt tüketimini ve CO2 emisyonlarını önemli ölçüde azaltıyor. Onay devri testi sonrasında, rakamlar 100 kilometrede sadece 2,9 litre ve 69g/km’ye yerleşiyor.
HYbrid Air diğer teknolojik ilerlemeler ile birlikte ortaklaşa 2,0l/100km’ye doğru anahtar bir aşama. Bu rekor yakıt tüketimi, benzinli motor veya platformla ilgili yeniliklerin katkısı ile ulaşılabilir olacak. Motorla ilgili, down-sizing staratejisi, ısı yönetimi, içten yanma gibi önemli ilerleme eksenleri bulunuyor. Platforma gelince bu yeni bir modelin tasarımı ve üretiminin kalbindeki modüler yapı unsurudur. Hafif malzemelerin, yenilikçi endüstriyel süreçlerin kullanılması önemli kütle kazançlarını gerçekleştirmeye izin verecek.
Yenilikçi bir ARGE modeli
Böyle dahiyane bir fikir klasik bir geliştirme şemasından doğamaz. HYbrid Air teknolojisi böylelikle aynı plato üzerinde 200 kişiyi harekete geçiren bir projenin sonucu. Stratejik vizyona sahip aktarma organlarının müşteri araştırmalarından geçerek geliştirilmesinin sunulan uzmanlıkları aralarında Bosch’un da bulunduğu tedarikçiler ile işbirliği içinde çalıştılar.
Son olarak, HYbrid Air Ademe Gelecek Yatırımları Programı, Fransa Çevre ve Enerji Yönetimi Ajansı’nın finansal ortaklığı içinde geliştirildi.

Dr. Abdullah DEMİR

1973 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da tamamladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü kazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Fren Disklerine Uygulanan Kaplamaların Frenleme Performansına Etkisinin Deneysel İncelenmesi” konulu tez çalışmasıyla doktor oldu. Demir, İBB - İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK) AŞ’de sırasıyla, Teknik İşler Şefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Plan ve Proje Müdürü, Etüt ve Planlama Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Başta otomotiv olmak üzere, güç aktarma organları, alternatif yakıtlar, ulaşım ve otopark yönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre ve sempozyumlarda yayımlanmış makale çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca “Güç Aktarma Organları”, “Otopark Uygulamalarında Teknoloji, Çevre ve Emniyet Faktörleri”, 40 bin kelimelik “Otomotiv ve Temel Teknik Bilimler Sözlüğü”, 11 bin kelimelik “Sistem Sistem Otomotiv Teknik Terimler ve Terminolojiler Sözlüğü”, 2500 kelimelik “Otopark Endüstrisi Sözlüğü” gibi yayınları da bulunmaktadır. www.otoguncel.com web sitesinin editörlüklerini yürüten ve wushu spor dalında uluslararası hakem olan Demir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir