Test editörlüğü, fabrika test parkurları ya da işkence parkurları
İyi bir test için dört temel unsur vardır. Bunlar; test editörünün niteliği, iyi ve hassas teçhizatlar (ölçüm cihazları ve aletleri), yaygın olarak kabul edilen test direktiflerine uygunluk ve test parkurunun uygunluğudur. Testi editörünün; otomotiv ve araç kültürü, ergonomik anlayışı, iyi bir sürüş bilgisi ve pratiği, oldukça iyi bir gözlem ve mukayese yeteneği olmalıdır. Tüm bu yetenekler uygun test parkurunda; hassas ölçüm cihazları ve yaygın olarak kabul edilen test direktiflerine uygun olarak gerçekleştirildiğinde anlamlı olur [1].
Modern bilgisayarların şaşırtıcı performanslarına rağmen, uzun sürüş ömrü esnasında otomobil gövdesi üzerine etki eden bütün kuvvetlerin hassas bir şekilde simülasyonu yapılamaz. Bu nedenle, üreticiler hala yeni otomobillere geniş çaplı uygulamalı pratik testler yapmaktadırlar. Güç aktarma elemanları ve yürüyen aksamın aksine, gövde kalitesi, hassas bir şekilde belirlenmiş parkur sürüşlerinin yapıldığı, özel “işkence parkurları” üzerinde kontrol edilmelidir. Bu parkurlar, her çeşit diğer test imkanlarının da bulunduğu, üreticinin deneme alanlarında bulunur. Mekanik etkileşimlerle birlikte, nem ve tuzun sebep oldukları mekanik etkiler de kontrol edilmelidir. Burada da, özel su sıçratma ve tuz püskürtme dahil olmak üzere gerçek sürüş testleri yapılmalıdır. Sürüş takımı, sık sık çok çetin yol ve iklim şartları ile karşılaşılan ülkelerde olmak üzere, yollarda milyonlarca kilometre kat etmektedir. Amaçları, yeni modelin seri üretimine başlamadan önce, sadece her bir elemanın değil, aynı zamanda aracın bir bütün olarak uzun süre doğru ve güvenilir çalıştığından emin olmaktır [2].
Kaynak:
1. Abdullah Demir, "Test editörlüğünün kriterleri ve geleceği", Otohaber Okuyucu Sorusu, 2006.
2. Volkswagen tarafından yayımlanan "Otomobil Teknolojisinin Temelleri"
(2. Baskı, Nisan 2000) kitabından derlenmiştir.