İstanbul’daki trafik sorununa karınca modeli: Sabır ve C2C yaklaşımı nedir?
İnsanoğlunun farklı görüşlere sahip olması, fikir ayrılıklarına yol açtığı için sürü psikolojisinde hareket etmeyen bireyler, topluluk söz konusu olduğunda dahi kişisel hareket etme eğilimi gösterebiliyorlar. Tabi ki çok uç noktalarda durum değişkenlik gösterebiliyor ancak genel olarak bakıldığında durum böyle. Bunu insanların trafikte sergiledikleri tutumu göz önüne alarak söyleyebilmek mümkün. Fakat doğada yaşayan canlılara genel olarak baktığımızda, karıncaların organize olabilme yeteneği kusursuz bir şekilde işliyor.
Üniversitedeki araştırmacıların yaptığı 8 yıllık çalışma sonucu karıncaların bu başarısının temeli “sabır”a dayanıyor. Çünkü hızla yol alan “yüksüz” bir karınca, yavaş giden yüklü bir karıncanın arkasında kaldığında onu geçmek yerine yavaş ilerlemeyi tercih ediyor. Daha sonra yüklü karınca hızlı hareket eden diğer karıncalara en müsait yerde yol veriyor. Her bir karınca sadece trafik durumunu yönlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda yol hakkında birbirlerine bilgi akışı da sağlıyorlar. Karıncaların izledikleri bu yöntemden yola çıkarak bir algoritma hazırlayan araştırmacılar, çok araçlı bir navigasyon sistemi geliştirmek için kolları sıvamışlar. Bu sistemin 50 yıldır dillerden düşmeyen sürücüsüz otomobil fikrinin hayata geçmesi açısından da büyük önem taşıması bekleniyor. Bu sayede binlerce sürücüsüz otomobil birbiriyle haberleşerek, kaza yapmadan ve trafik sıkışıklığına neden olmadan yol alabilecek.