Çevre kirliliğinin çok önem kazandığı günümüzde, motorlu taşıtlardan kaynaklanan kirliliğin büyük boyutlarda olduğu bilinmektedir. Özellikle büyük şehirlerde taşıtlardan kaynaklanan kirletici emisyonlar, ısınmadan kaynaklananlardan daha fazladır. Bu sebeple motorlu taşıt egzoz gazlarından kaynaklanan hava kirliliği, kalıcı önlemler gerektiren acil çevre sorunu haline gelmiştir. Çevre kirletici emisyonların gözle görünür olanlarının yanı sıra gerçekte tedbir almamızı gerektiren; gözle görülmeyen, renksiz, kokusuz ve zehirli gazların, egzoz emisyonları içerisinde fazla olması, hızla egzoz emisyonlarındaki konsantrasyonlarının azaltılmasını gerektirmektedir.
İçten yanmalı motorlarda yakıt deposu, karter havalandırma, yakıt sistemi ve egzozdan 100’ü aşkın hava kirletici emisyonların çıktığı saptanmıştır. Bunlar içerisinde özellikle çevreyi ve insan sağlığını olumsuz olarak etkileyen en önemli emisyonlar, karbon monoksit (CO), hidrokarbonlar (HC), azot oksitler (NOX), kükürt oksitler (SOX), aldehitler (HCHO) ve partiküllerdir.
Karbon monoksit eksik yanma sonucu oluşmaktadır. Silindirde ÜÖN’den sonra CO maksimum değerine ulaşmaktadır. Bunun bir miktarı genişleme zamanı esnasında, homojen su gazı reaksiyonuna göre, su buharı ile indirgenmektedir. Benzin ve dizel motorlarının egzoz borularındaki sıcaklık ve oksijen konsantrasyonunun yeterli olduğu hallerde HC’ler oksidasyonlarını devam ettirmektedirler.
Kaynak: İhsan Batmaz’ın Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Dergisinde (Cilt 22, No 1, 137-147, 2007) yayımlanan “Buji Ateşlemeli Motorlarda Yakıta Hidrojen İlavesinin Motor Performansına ve Egzoz Emisyonlarına Etkisinin Deneysel Analizi” isimli makalesinden derlenmiştir.