Elektrikli araçlarla otoparkların evliliği nasıl olacak?
2011 yılına sayılı günlerin kaldığı bugünlerde malumunuz olduğu üzere elektrikli araçlar ülke gündemine girmeye başladı.
Neden 2011 yılı diye sorduğunuzu duyar gibi oldum.
Çünkü Bursa’da üretilen Renault Fluence ZE’nin lansmanının yapılacağı yıl.
Bu lansmana ne kadar hazırız
ve
elektrikli araçlar piyasasını nasıl bir yakın gelecek bekliyor soruları önem kazanıyor.
Bu sorulara verilecek cevap yedi kolon üzerine oturuyor.
Bunlar;
elektrikli araçlar,
bu araçların geleceği,
şarj cihazları,
cihazın konuşlandırılacağı park/montaj yerleri,
şarj ünitelerine elektrik tedariki,
şarj hizmet[ler]inin ücretlendirilmesi
ve
tüm bu işlemlerin sağlıklı yürütülebilmesi için oluşturulacak yasal düzenlemeler.
Bu konuların hepsi birbirinden önemli ve birbiriyle ilişkili konular.
Yazımızda elektrikli araçlarla otoparkların birlikteliğine
ve
bu birlikteliğin evliliğe dönüşmesine yardımcı olacak konulara değinmeye çalışacağım.
Birliktelik için bir hayli koşulun sağlanması gerekiyor.
Öncelikle bu şarj ünitelerine tahsisli yer ayrılması,
arkasından vale hizmeti,
yatay ve düşey işaretlemeler,
cihazın bulunduğu ortamın yağmur ve sel baskınlarına karşı korumaya alınması,
bölgenin aydınlatılması,
bu ünitelere navigasyon ve şehir haritası altlığında yer verilmesi (özellikle İBB’nin trafik yoğunluk haritasına işlenmesi),
minimum yaya trafiğinin olduğu bölgelerin seçilmesi,
havalandırma gereksinmelerinin karşılanması (katlı otoparklarda emisyon havalandırmasından istifade edilebilir. Normal koşullarda elektrikli araçlarda şarj işleminde sadece gaz çıkarmayan aküler [non-gassing batteries] kullanılacağı varsayılıyor. Ancak daha sonraki zaman dilimlerinde elektrikli araç dönüşümleri bu kuralı bozabilir. Ondan dolayı bu öngörü yapılmalı diye düşünüyorum.),
ünitenin korunması için elektrikli aracın takozlarla sınırlandırılması,
en kısa çalışma mesafesinin sağlanması,
ergonomik, kolay erişim ve kullanım gözardı edilmemesi,
açık otoparklarda soğuktan etkilenme ya da donmaya karşı tedbirlerin alınması,
vandalizm tehlikesini bertaraf edecek ek önlemlerin düşünülmesi,
talep, cihaz ve araca göre şarj süresinin yönetilmesi,
şarj ünitesi ve ekipmanlarının bakım maliyetlerinin hesaplanması,
arıza, aksaklık ve hatalara karşı sigortacılık çalışmalarının yapılması,
tüm yapılan bu işlerde elektrik tüketiminin yanı sıra şarj hizmetinin ücretlendirilmesi.
Çünkü bu şarj üniteleriyle sunulan tüm ek hizmetlerin yaşamı burada saklı.
Bu amaca yönelik olarak Enerji AŞ, Renault, İSPARK AŞ, Şarj Ekipman Tedarikçileri ve EPDK gibi kurumlar el birliği ile çalışıyor.
Renault organizasyonuyla 28 Kasım – 01 Aralık tarihlerinde Paris ve Lizbon’da elektrikli araçlarla ilgili çalışmaları yerinde görmek üzere bir teknik gezideydik.
Gezinin birinci gününde,
Kısa bir şehir turu ve öğlen yemeğinden sonra
akşam üzeri Paris’te bir kafede günün ve gezinin anlam ve önemine binaen bu yazıyı kaleme aldım.
Elektrikli araçlarla otoparkların nasıl evlendirilebileceğini
giriş cümlelerimde ana hatlarıyla anlatmaya çalıştım.
Kanaatimce aralarında iyi ve nitelikli bir birliktelik olacak.
Öyleyse bu evlilik hayır getirsin ve daim olsun.
Paris – 28/11/2010 – Dr. Abdullah Demir.
Not: Elektrikli araçlarla ilgili konulara daha sonraki yazılarımda da devam edeceğim. Özellikle Lizbon’daki Nissan Leaf deneyimimizi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.