Ben sana “mail” gönderemezsin demedim “Ciddiyetsizsin” dedim!

Ciddiyet demek asık suratla sağda solda muhatabın moralini bozmak, etrafa olumsuz bir görüntü sergilemek ve vermek, negatif elektrik yaymak vs… değildir. Ciddiyet demek elindeki işi/vazifeyi/sorumlulukları empati duygusu ile layıkıyla yapmaya gayret etmek demektir.

Bu tanıma tabi ki ihtiyacınız yoktu. Fakat ben bir boşboğazlık yaparak laf kalabalığı yaptım ve yazdım!

Ciddiyet önemli. Ciddiyet bir karakterdir. Ciddiyet senin muhatabın karşısındaki en önemli algıdır. Ciddiyet karşındakine ne kadar değer verdiğini gösteren en bariz göstergedir. Kısaca ciddiyet samimiyettir…

***

Daha önce onlarca defa karşılaştığım bir olayla bu hafta tekrar karşılaştım. Açıkçası canımı sıktı. Kızdım fakat belirtmedim. Ama bir şekilde de buradan yazıp benzer harekette bulunan kimseler varsa usulünce uyarmak istedim. Ola ki uyardığım hareket tarzını sergileyenler varsa yapmasınlar. Benim niyetim tamamen dostça bir tavsiye, bir öneri, bir ikazda bulunmaktır.

Ciddiyetsiz bir mail

Uzatmadan, kısaca olayı anlatmak istiyorum

Bir arkadaşım yurt dışında yıllarca çalışmış ve yakın zamanda yurda dönmüş arkadaşına iş aradıkları gerekçesiyle CV’sini bana göndermek istedi. Ben de hay hay dedim. Bir gün sonra daha önce mailleşmediğim bir kimseden bana bir mail geldi. Mailde ne konu yazılı ne de içerik mahiyetinde bir metin var! (Allahtan “Spam mail”e düşmemiş)

Olayı biraz eski usul bir örnekle canlandıralım. Bir gün postacı kapınızı çalıyor ve “Lutfullah Duman siz misiniz?” diye soruyor, siz de “Evet, buyrun” diyorsunuz. (Tabi ki size kendi isminizle hitap ediyor) Sonra postacı size bir zarf uzatıyor. Zarfın üzerinde tanımadığınız birinin “rumuzu” var. İsmi de yazılı değil! Sadece bir rumuz! (Buradaki rumuz mail adresi oluyor). Postacı size zarfı verdikten sonra gidiyor. Siz gönderenini tanımadığınız bir zarfla karşı karşıya kalıyorsunuz.

 

Daha sonra zarfı açıyorsunuz ve yine gönderenden farklı biri olduğunu tahmin ettiğiniz başka birisinin “özgeçmişini” buluyorsunuz. Ve yine herhangi bir açıklama, bir not, bir yazı, bir işaret yok! Şimdi sizin bu zarfla ne yapmanız gerekiyor?

Olayımıza dönelim

Dediğim gibi, buna benzer olaylar daha önce farklı kişilerce onlarca defa gerçekleşti. İlk olmadığı gibi zannımca son da olmayacak.

Beni dün arayan farklı bir kişi, maili gönderen farklı bir kişi ve CV sahibi farklı bir kişi… Fakat arada ne bir not ne de bir açıklama var.  Çok vahim bir iletişim şekli! Peki daha vahimi ne dersiniz?

Vahimin de vahimi!

Vahamette zirve! CV’sini yönlendirdiğim şahsı iş görüşmesi için arıyorlar ve telefonunu açmıyor! Evet. Bana gelen CV’yi arkadaşlarıma yönlendiriyorum, bir tanesi iş görüşmesi için arıyor ve iş arayan kişinin telefonuna ulaşamıyor. Mail atmak istiyor fakat CV’sinde mail adresi yok!

Neresinden tutarsan elinde kalıyor

Yani ortada iş arayan biri var ve bu kimse için aracılar var ama sözde! Sizin işi bulmanız da yetmiyor, bir de işi arayanı bulmanız gerekiyor. Tabi becerebilirseniz! Yani olayın dışında olan siz birden kendinizi olayın içinde bulacaksınız ve tüm oyunu siz kuracaksınız. Sonra 90. dakikada bir oyuncu değişikliği olacak ve 90 dakika kenarda oturan adam oyuna girip sizin ayağına atacağınız pasla golünü bulacak…

Ciddiyetsizlik

Bu son kısmı önce şahsıma bir ikaz mahiyetinde yazıyorum.

Lutfullah! Ola ki tanımadığın birine mail atıyorsan kesinlikle “konu” kısmını doldur. Bırak tanımadığın kimseyi tanıdığına da mail atarken konu yazmayı unutma. Birine mail ile bir ek gönderiyorsan o gönderdiğin eki ne sebeple gönderdiğini kısaca yaz. Ancak telefonla arayıp da bir ek göndereceğini söylediysen yazmasan da olur. İnsanlar bir telefon kadar uzağında. Aman diyeyim yapma böyle ciddiyetsizlikler…

***

İbrahim Tenekeci’nin ciddiyet üzerine bir notu ile bitirelim.

“Çocukluğumun sokağında,
küçükler suyun,
yetişkinler ekmeğin,
büyükler de ölümün sözünden hiç çıkmazdı.
Bir de ‘ciddiyet’in sözü tutulurdu”.

Lutfullah DUMAN

Lutfullah DUMAN İstanbul'da doğdu. Ortaokulu Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde liseyi Tekirdağ Fen Lisesi'nde ve Üniversite eğitimini Kırıkkale Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamladı. Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalında "Deniz Alanlarının Optimizasyonu ve Tekne-Alan Ataması" konusunda Yüksek Lisans Eğitimine devam etmektedir. Kalite Belgelendirme, Araç Bakım-Onarımı ve Gıda Ambalajı İmalatı sektörlerinde planlamacı olarak çalışmış olup şu an İspark A.Ş.'de Marina Heliport İş Geliştirme Şefi olarak çalışmaktadır. Proje yönetimi, süreç yönetimi ve planlama dallarında araştırma yapmaktadır. Teknik konuların haricinde yurtdışı izlenimlerini ve sosyal konuları da yazıya dökmektedir. Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) Yönetim Kurulu Üyesi olan Lutfullah DUMAN, İstanbul'da ikamet etmektedir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

2 Cevaplar

  1. Hasan Hüseyin Yayla on Facebook dedi ki:

    Güzel bir konu yakalamışsınız,kaleminize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir