Kiralamanın Yansımaları

Şöyle bir soru kafamı kurcalayıp duruyor.

“Kiralama, sektörü kirletiyor mu besliyor mu?”

Ne demek istedin? diye merak edenler için konuyu biraz daha açalım.

Belki hep beraber bir cevap bulabiliriz.

Son yılların en hızlı büyüyen ve aynı oranda da en hızlı değişen sektörüne aynı zamanda hergün yeni oyuncular katılmaktadır.

Önceleri sadece distribütör firmaların desteği ile filo indiriminden faydalanan kiralamacılar, devletten gelen bazı teşviklerle birlikte çığ gibi çoğalmaya başladılar.

Bu dönemde kiralama firmalarına, yetkli satıcılardan da katılımlar oldu.

2008 yılı sonrasında devlet teşviğini geri çekmeye başlayınca, bazı oyuncularda geri çekilmeye başladı. Fakat bu, bazı büyük oyuncuları durdurmaya yetmedi.

Büyük oyuncular yatırımlarına devam ederken, imdatlarına yine devlet yetişti.

Ardarda gelen ÖTV zamları yeni araç fiyatlarını artırdı. Bununla birlikte 2.el araçlar da kıymete bindi.

Son verilere göre yıllık 850 bin adet yeni araç satışına karşılık yılda 4 milyon adet 2.el araç satışı gerçekleşmektedir.

Bu satışları körükleyen en büyük etken ise kiralamadan geri dönüş yapan 2.el araçlardır.

İkinci el araç sektörünün hareketlenmesi ve değerlenmesi ile birlikte yine sektöre yeni oyuncular katıldı; açık artırma firmaları.

Evet, ikinci el sektörünün değerlenmesini fırsat bilen kiralama firmaları ile birlikte yine bazı büyük oyuncular (ki bunların içinde kiralama firmaları da var) açık artırma yolu ile ikinci el araç satışına başladılar.

Geçtiğimiz yıllarda 24 veya 36 ay gibi uzun dönemde kiralanan 2.el araçlar yüksek kilometrede ve muhtemelen bir çok hasar ve onarım sonrası ikinci el sektörüne geri dönüş yapmaktaydı. Şimdi ise (yine distribütör firmalar ile olan sözleşmelere dayanarak) 6 ay gibi kısa bir sürede az kilometrede ve yaşını doldurmamış araçlar ikinci el sektörüne dönüş yapmaktadır.

Aslında bu tüketici için bir fırsat yaratmaktadır. Yüksek fiyatlara yeni araç almak yerine eksi 10 binlere varan değerlerde, içinde bulunduğumuz yılın modeli olarak ikinci el araç satın alabilmektedirler.

Tüm yukarıda yazılanlara bakılırsa, kiralama sektörünün otomotiv sektörü içerisinde (büyük bir dişli olarak) büyük bir dinamizim kazandırdığını söyleyebiliriz.

Eeee, o zaman sorun nedir?

İşin diğer kısmına geçmeden önce şu bilgiyi de sizlerle paylaşmak isterim.

Son verilere göre ülkemizde satılan yeni araçların içerisinde dizel araçların satış oranı %30’lara varmıştır.

Dizel araçların bakım ve kullanım koşulları ayrı bir hassasiyet gerektirmesine rağmen bir çok kullanıcı bunun bilincinde değildir. Bu da motor, şanzıman ve turbo arızası gibi birçok arızayı beraberinde getirmektedir. Tasarruf gerekçesi ile (onarım bedeli yüksek) arızalı araçlar tamir edilmeden ikinci el sektörüne dönüş yapmaktadır.

İkinci olarak kiralama sektöründe zorunlu olarak kasko sigortası yaptırılarak kullanılan araçlar, yine bilinçsiz kullanıcıların yapmış olduğu kazalar neticesinde ağır hasarlar almaktadır. Burada da alınan farklı kararlar neticesinde, araçlar çeşitli yöntemlerle onarılarak ikinci el sektörüne dönüş yapmaktadır.

Üçüncü olarak kısa süreli kullanılan araçların birçoğu periyodik bakım süreleri gelmeden ikinci el sektörüne geri dönüş yapmaktadır. Bazıları ise tasarruf edebilmek için periyodik bakım süreleri gelse bile bakımlar yapılmadan bir müddet daha kullanılmaktadır. Yine bazı araçlarda yine tasarruf adı altında yetkili servisler dışında bakım yaptırılmak suretiyle ikinci el sektörüne dönüş yapmaktadır.

İyi hoş ta; ne anlatmak istiyorsun? diye soranlara ise şunu söyleyebilirim;

Sektörde iyi niyetli oyuncular olduğu kadar bir de kötü oyuncular olabileceğini göz ardı etmeyelim.

Hiç araştırma yapmamış veya karşılaşmamış olanlar için söylemeliyim ki, piyasada ağır hasarlı veya kilometresi gerçek olmayan ikinci el araçlar dolaşmaktadır.

Yine belirtmeliyim ki bu araçların birçoğu (yine sektörün büyük oyuncuları arasında yer alan) ikinci el araç satışına aracılık eden internet sitelerinde satışa sunulmaktadır. Tabi ki ilanların birçoğunda gerçekler yansıtılmamaktadır.

Burada amacımız özellikle de bahsedilen büyük oyuncuları kötülemek değil. Belki de kötü oyunculara zemin hazırladıklarını bilmiyor olabilirler.

Şimdi en baştaki sorumuzu tekrarlayalım; kiralama, sektörü besliyor mu yoksa kirletiyor mu?

Aslında otomotiv sektöründeki oyunculara bakarsak; distribütör firmalar, yetkili satıcılar, kiralama firmaları, sigorta şirketleri, açık artırma firmaları, internet satış siteleri, hasarlı araç alan-satan-onaran firmalar, yedek parça satışı yapan firmalar, galeriler ve hatta nihayi kullanıcıları ayrı ayrı irdelemek lazım.

Aslında tüm bu oyuncuların kendilerine sorması gereken soru şu olmalı; Nerede hata yapıyoruz?

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir