Hız Tuzakları

Bir vesile ile Trabzon’a gideceğiz. Araç ile yolculuk yapacağız, tahmini varış süresi 12 saat.

Yollar güzel, çift gidiş çift geliş. Hatta, bazı yerlerde üç şeride çıkıyor. Her şey iyi başlamış gidiyorken, Samsun’dan sonra radarlar başladı. Neredeyse adım başı radar var. Kazaları önlemek için güzel ama iş maksadını aşmış durumda. En azından bana göre öyle.

Yollar bomboş, çift gidiş çift geliş, bölünmüş yol olmasına rağmen hız sınırı 50 km.

Hadi be, dediğinizi duyar gibiyim. Durum gerçekten de böyle, 50 km üzerine çıkarsanız, hemen ceza geliyor. Hal böyle olunca da yolculuk 18 saate çıkıyor.

Ayağınız gaz pedalı yerine sürekli frende giderseniz olacağı bu.

***

Adam çoktan tıraşını olmuş, takım elbisesini gitmiş, kravatını takmış, rugan ayakkabılarını giymiş kapının önüne çıkmıştı.

Evet, belli ki bir yere gidiliyordu. Tüm bu hazırlıklar boşuna değildi. Tek başına gidecek olsa çoktan arabasına atlamış yolu yarılamıştı.

Ne yazık ki yalnız değildi, eşi ile birlikte gidiyorlardı. Eşi henüz ne giyeceğine karar verememişti. Adam sürekli kol saatini kontrol ediyordu. Program zaten başlamıştı, iyice geç kalmışlardı. Bir de üstüne yolda feci bir trafik kendilerini bekliyordu.

Alıp başımı gideyim diye düşündüm bir an, adam…

***

İş dünyasında da durum bundan farklı değil. Siz ne kadar planlarsanız planlayın, işler hep farklı akar. Çünkü siz yalnız değilsiniz. Sürekli önünüze engeller çıkar, birileri siz ilerlemeyin diye önünüze duvar örerler.

Sanki her şey size karşı, siz dünyaya karşıymışsınız gibi bir his kaplar içinizi.

Şöyle bir anımı anlatayım size.

Sabah işe gelirken bütün hesapları yapmıştım. Maltepe’den Ataşehir’e gidilecek. İki tane aracın satışını yapıp, araçları teslim alıp geleceğiz.

Ataşehir’e de bir araç bırakılacak. Tam da cuk diye oturmuş durumda. Her şey mükemmel şekilde planlanmış bir vaziyette. Fakat o da ne, Ataşehir’den alınacak araçların banka rehinleri henüz kaldırılmamış. Muhasebeci durumu atlamış, her şey sonraya kaldı. Bankadan cevap bekleniyor, ne zaman hallolur belli değil, tam bir saat verilemiyor. Başka bir şey de yapamıyoruz. Ya haber gelirse. Kımıldayamıyoruz. Tüm planlarlar altüst oldu.

Merak edenler için söyleyelim; satışları üç gün sonra aldık.

İşte, hayatımızda sürekli böyle fren yaptıran durumlar var.

Olmasa hayat hızlı mı akar sizce?

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir