Hakkınızda Konuşuyorlar

Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur. Dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde her şey ama her şey satılmaktadır. Patron sorar :
— Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?
— Evet, köyümde bu işi yaptım.

Patronun gözü çocuğu tutar..
— İyi, yarın başlıyorsun.
Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu karşısına alır,
— Evet, bugün kaç satış yaptın?
— Bir.
— Ne bir mi? Diğerleri 20 -30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu peki?
— 320.334 Amerikan doları.

Patron şaşırır ve sorar:
— Nasıl becerdin bunu?
— Adama başta küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattım. Adama nerede balık tutacağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye ihtiyacı olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu, yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince son model bir 4×4 Jeep sattım.

Patron kendinden geçer,
— Ne diyorsun, bütün bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı sattın?

Genç çocuk cevap verir :
— Yoo… Aslında karısı için bir paket ped istemişti. Ben de ona şöyle dedim;” Hafta sonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git…”

***

Satışta bir başarı hikâyesi olarak anlatılan bu hikâyeyi ilk okuduğumda ben de “Vay be!” demiştim, “ Adama bak ne satıcıymış…”

Sonra durdum ve düşündüm. Durum hiçte öyle değildi.

Bu hikâyeyi okuyan hemen her yönetici, ekibinde buna benzer satış danışmanlarının olmasını isteyebilir.

İlk bakışta başarı gibi görünse de benim inandığım sürece çok uymamaktadır.

Evet, satış bir süreçtir.

Ben ekip içerisinde satış danışmanlarının kendi becerilerine göre hareket etmeleri yerine belli bir sitem ve metot içerisinde hareket etmesi gerektiğine inanmaktayım.

Düşünürseniz böyle bir müşteri gerçek hayatta karşınıza kaç kere çıkabilir?..

Günümüzde pazarlamanın geldiği en son noktada başarı ve süreklilik; müşterinizin sizi arkadaşlarına “ne kadar tavsiye ettiği” ile ölçülmektedir.

Tavsiye yoksa başarı da yoktur.

Bunun temelinde ise tüm müşterilerinize, önceden yol haritası çizilmiş ve planlanmış pazarlama sistemleri ve adım adım izleyeceğiniz satış modelleri çerçevesinde hizmet etmeyi benimsemek yatmaktadır.

Sistem ve metot hakkınızda konuşulmasına yol açar. Hakkınızda ne kadar çok iyi konuşulursa o kadar çok başarılısınız demektir.

Daha önce de sorduğum ve her zaman da soracağım bir soruyu sizlerle de paylaşmak istiyorum:

— Ekibinizdeki tüm satış danışmanları kafasına göre hareket ediyorsa ve yine de hedeflerini tutturuyorsa bu sizin için yeterli midir?

Ben kendi adıma cevap vereyim; hayır, bunlar geçici çözümlerdir.

Böyle yöntemlerle günü kurtarabilirsiniz ama işinizi sürekli kılmak istiyorsanız; belli bir sistem ve metot çerçevesinde hareket etmelisiniz.

Bu size, uzun vadede “hakkınızda konuşulması ve tavsiye edilmeniz” yolunu açacaktır.

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

6 Cevaplar

  1. Gökhan dedi ki:

    Bence siz çok başarılısınız. Kaleminize sağlık…

  2. Gökçe dedi ki:

    Sizi her zaman her yerde tavsiye ediyorum.

  3. Hakan dedi ki:

    Tespitleriniz çok doğru. Biz Türkler her şeyi doğaçlama yaşamayı seviyoruz. Önceden planlama, hazırlık yapmak ve bunlara bağlı hareket etmek gibi alışkanlıklarımız malesef ki yok. Bu yüzden de başarılar hep gelip geçici oluyor. Kaleminize sağlık.

  4. Gülseren dedi ki:

    Kurumsallaşmak için yöntem belirlemeli ve her birim aynı standartda uygulamalı..yapılan iyileştirmelerin kalıcı olaması sağlanmalı..yap-boz taktiği ile yol olamaya çalışanlar sonunda bitmeye mahkumlardır.
    Çok hoş bir yazı olmuş :))

  5. İpek Pekmezci dedi ki:

    Yazınızı çok beğendim. Ellerinize sağlık. Kurumsallaşmanın önemini çok güzel vurgulamışsınız.

  6. Sona Küçükyan dedi ki:

    Kalıcıdan ziyade uzun süreli demek daha yerinde olur belki. Babam “hayatta her çıkışın bir inişi vardır, güvenme tedbirli ol, her inişin de bir çıkışı vardır, sabret, umutsuzluğa kapılma” derdi. Sizin vesilenizle onu andım şimdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir