Lastiklerin Üretim Tarihine Takılmayın!

Dünyanın önde gelen lastik üreticisi Michelin, “Lastikler Muz Değildir!” kampanyası başlattı. Tüketicilerin çoğunluğun lastiklerin DOT (üretim) tarihini dikkate alarak satın alması nedeniyle Michelin açıklama yapma gereği duydu. 

Yapılan testlerde 10 yıl boyunca depoda bekleyen bir lastiğin 40 bin km yol kat etmiş olan 1 yaşında bir lastik ile aynı performansı verdiği gözlemlendi. Üç yıldır depoda bekleyen lastiklerin ise yeni üretilmiş lastiklerden hiçbir performans farklılığı olmadığı görüldü. Yapılan açıklamada; esas önemli olanın üretim tarihi değil, lastiğin araca takıldığı tarih olduğu belirtildi. Lastiğin; sıcak, soğuk, nem, yol darbeleri gibi dış etkenlere basınçlı ve yük altında olduğu süre boyunca maruz kalması, lastiği esas yıpratan koşullar. Bu nedenle lastiklerin araca takıldığı tarih, lastik kullanım ömrünün başladığı tarihtir.

Michelin; teknik bir dayanakları olmadığının altını çizerek, yine de güvenliği elden bırakmamak adına 10 yıldır kullanılmadan depoda bekleyen lastiklerin artık hurdaya çıkarılmasını tavsiye ediyor. Ayrıca müşterilerin sadece DOT tarihlerini göz önüne almak yerine, halihazırda kullandıkları lastiklerin basınç ayarlarının olması gereken değerlerde tutulmasına önem vermesi gerektiğinin altı çiziliyor.

Benim fikrim; doğru depolama şartlarında tutulduğu sürece DOT tarihinin önemi olmadığı yönünde. DOT tarihi eski lastikleri çok daha uygun fiyatlara bulmak mümkün ve bu bilgiler ışığında almak son derece mantıklı olacaktır.

Peki lastik alırken ve kullanırken nelere dikkat etmeliyiz?

Maalesef ülkemizde Michelin’in öngördüğü gibi yalnızca DOT tarihlerine dikkat ediyoruz. 

Halbuki lastikler; nemli olmayan, karanlık depolarda tutulmalı. Ayrıca üst üste değil, yan yana raflara dizilmelidir. Üst üste dizildiklerinde, en altta kalan lastikler uzun süre yüksek ağırlığa yanal şekilde maruz kalmakta ve lastiğin deforme olmasına yol açmaktadır. Depo şartları; nemden ve güneşten korunaklı, açık hava şartlarına doğrudan temas etmeyen bir ortam olmalıdır. Depolama şartlarının kötü olması, lastiğin yeni üretim olsa dahi çöp haline gelmesine sebep olabilir. Bu nedenle lastik almadan önce, lastik firmasına depo olarak kullanılan alanı görmek istediğinizi belirtebilirsiniz. 

Lastiği amacına ve mevsimine uygun kullanmak da son derece önemlidir. Yaz mevsiminde halen kış lastiği ile dolaşan araçlara rastlayabiliyoruz. Bu durum oldukça risklidir. Nasıl ki yaz lastiklerini kışın kullanmak risk teşkil ediyorsa, yazın da kış lastiği kullanmak da benzer şekilde risk oluşturuyor. Çünkü kış lastikleri sıcak hava ve yol şartlarında yaz lastiğine göre çok daha kötü bir yol tutuş performansı gösterirler. Ayrıca yumuşak hamur, sıcak havada iyice yumuşayacağı için hem yuvarlanma direncini artırarak yakıt tüketimini yükseltir hem de çok kısa sürede lastiğin yıpranmasına yol açar. Yazın kullanılmış bir lastik, tekrar kış geldiğinde istenilen performansı hiçbir şekilde göstermeyecektir. Ayrıca lastiğin dişlerinde malzemede kopmalar ve çatlamalar meydana gelebilir.

Lastik basınçlarına da maalesef dikkat etmiyoruz: iki haftada bir lastik basınçlarına mutlaka bakılmalıdır. Az şişirilmiş lastiklerin yuvarlanma direnci artar ve lastiğin iç sıcaklığı yükselir, lastiğin yanakları kısa sürede deforme olur ve kenarlarında fazlaca aşınma meydana gelir. Ani gelişen manevralarda basıncın yetersiz olması lastiğin janttan ayrılmasına bile yol açabilir; aman dikkat! Fazla şişirilmiş lastikler ise, yol yüzeyinin yeterli kavranamaması, lastik tabanın ortadan aşınması ve sert darbelerde kolayca lastiğin yarılmasına sebep olur.

Doğru lastik basıncı, otomobilden otomobile değişir, ayrıca yük durumuna göre de ayarlamak gerekir. Kapı içlerinde ya da depo kapağının içerisinde yer alan basınç tablosunu inceleyerek lastiklerinizi doğru basınçlara getirmeyi unutmayın!

Güvenli sürüşler…

Enis BÜYÜKTAŞ

Kaynak: https://www.michelin.in/auto/michelin-tyres-are-not-bananas

Kaynak 2: https://www.topgear.com.ph/news/industry-news/michelin-tires-not-bananas-campaign-a1503-20170128

Enis BÜYÜKTAŞ

1990’da İstanbul’da doğdu. İlköğretim, orta öğretim ve liseyi İstanbul’da tamamladı. 2010 yılında Adnan Menderes Üniversitesi Söke MYO Otomotiv Ön Lisans programını tamamladı. Aynı yıl dikey geçiş sınavını kazanarak Marmara Üniversitesi’ne kabul edildi. 2013 yılı itibari ile Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Otomotiv Öğretmenliği Lisans eğitimini tamamladı. Üniversite eğitimi süresince Mitsubishi’de Satış temsilcisi olarak görev yaptı. Üniversite eğitiminin ardından Mercedes ve Renault'da satış danışmanı olarak görev yaptı. Sonrasında 2015 yılında Borusan Oto İstinye'de Garanti Uzmanı olarak görev yapmaya başladı ve halen devam etmektedir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

7 Cevaplar

  1. yahya dedi ki:

    bu haber baya ilgilmi çekti peugeot 2008 aldıktan sonra her ekleyeceğim parçanın iyi olması için çalışıyorum lastiğe de karar verdim sanırım

  2. salih dedi ki:

    eee peugeot 3008 aldıktan sonra sıra lastiğe geliyor tabi

  3. tarık dedi ki:

    lastiklerde de içimiz rahat olduğuna göre artık peugeot 3008imin lastiklerini seçebilriim

  4. yunus dedi ki:

    bir çok kişiden duydum aslına bu tavsiyeyi ama hala bende peugeot 3008 için lastik seçerken çok hassas oluyorum

  5. salih dedi ki:

    lastik de çok önemli tabi bende peugeot suv aracıma özenleseçiyorum lastiklerimi

  6. Cengiz Sağlam dedi ki:

    Ben peugeot 5008 stok lastiklerini kullanıyorum hala oldukça memnunum tabi kışın ilerleyen zamanlarında zorlu şartlar ortaya çıkarsa değiştirmeyi düşünüyorum

  7. Cemal Kurt dedi ki:

    Peugeot stok lastikler oldukça kaliteli gözüküyor diğer araçları bilmem ama benim 5008 simde ki lastikler çok iyi dayandılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir