Euro-NCAP Nedir? Euro-NCAP Testleri Yeterli Mi?

Avrupa yeni otomobil değerlendirme programı (Euro-NCAP), Avrupa pazarındaki otomobillerin güvenlik performanslarının değerlendirilmesi amacıyla 1997’de kuruldu. Kuruluş, tüketiciler ve otomobil üreticileri tarafından da desteklendi. Kurulduğu tarihten bu güne kadar Euro-NCAP, yüzlerce farklı marka ve model otomobili değerlendirdi. Zaman içerisinde yapılan testler ile Avrupa başta olmak üzere birçok ülke tarafından benimsendi ve takip edilir oldu. Bağlayıcılığı veya zorunluluğu olmadığı halde, otomobil üreticileri otomobillerinin sağlamlığını kanıtlamak için kuruma otomobillerini gönderiyor. Bunun haricinde Euro-NCAP bağımsız olarak temin ettiği otomobilleri de test edebiliyor.

Avrupa Birliği mevzuatı 56 km/h olan önden çarpışma test hızı, Euro-NCAP tarafından 64 km/h olarak uygulanıyor. Önden çarpışma testinde test edilen otomobiller, burun genişliğinin %40’ını kapsayacak şekilde 64 km/h sürat ile ezilebilen bariyere çarptırılıyor. Yandan çarpışma testinde, test edilen otomobile yandan 1,5 metre genişliğindeki deney aracı 50 km/h hızla çarptırılırken, yandan direğe çarpma testinde 254 mm’lik çapa sahip sabit direğe 29 km/h hız ile otomobil tekerlekli platform yardımıyla çarptırılıyor. Bunlar haricinde kurum, arkadan çarpma anında boyun zedelenmesini incelemeye yönelik koltuk testleri, ESC (Elektronik Stabilite Kontrolü) etkinlik testleri ve yayaya çarpma testleri de yapıyor.

1997 yılında ilk testler yapıldığında son derece vahim sonuçlara ulaşılmıştı. Öyle ki, bu günün lüks otomobil üreticileri bile son derece kırık notlar almışlardı. Zaman içerisinde her yeni model ile birlikte yıldız sayıları yükseldi. 2000’li yılların ortalarına gelindiğinde teste giren otomobillerin çoğu 5 yıldız alırken, 2000’li yılların sonunda teste giren hemen her otomobil 5 yıldızla ayrılıyordu. Örnek vermek gerekirse, BMW 3 Serisi; 1997 yılında yapılan ilk testinde 1,5 yıldız alabilmişken, 2001 yılında test edilen modeli 4 yıldız, 2005 yılı ve sonrasındaki 3 Serisi modelleri ise testten 5 yıldız alarak ayrılmışlardı*.

Yıllar içerisinde teknolojinin gelişimiyle birlikte otomobillerin hızları, boyutları ve ağırlıkları da artmış durumda. Euro-NCAP kurumu 2009 yılından beri arkadan çarpmalarda boyun zedelenmelerini önlemeye yönelik koltuk başlıklarını da test ediyor. 2010 yılında ise otonom frenleme ve otomatik yardım çağrısı gibi güvenlik sistemleri de değerlendirmelere dahil edildi.

Testler Yeterli Mi?

Bence Euro-NCAP kurumunun yaptığı testler günün koşullarına göre yapılan yeni puanlama prosedürlerine rağmen yetersiz kalıyor. Mesela arkadan çarpma testi Euro-NCAP programına dahil değil. Küçük sınıf hatchback otomobillerin arka koltuk sırası ile 7 koltuklu MPV ve SUV otomobillerin üçüncü koltuk sırası, bagaj kapağının yalnızca birkaç santimetre önünde. Arkadan bir araç çarptığı takdirde arka koltuk yolcularının zarar göreceği aşikâr. Önden çarpışma hızının ise yalnızca 64 km/h olması, günümüzde otomobillerimizle ulaştığımız hızlar düşünüldüğünde düşük kalıyor. Elbette ki bu test hızlarında bile açığa çıkan çarpışma enerjisinin absorbe edilmesi son derece zor ve meydana gelen mekanik zorlanma da hayli yüksek. Ancak şu anda neredeyse tüm otomobiller bu test standartlarıyla rahatlıkla baş edebiliyor. Test hızlarının artırılmasının, sağlamlık konusunda belli bir seviyeye gelmiş olan otomotiv endüstrisinin daha da gelişmesine yönelik olumlu bir adım olacağını düşünüyorum. Neticede Euro-Ncap’tan önce 56 km/h hızla yapılan testlerden geçen otomobiller trafiğe çıkıyordu. Fakat aynı otomobiller 64 km/h hızlarda Euro-NCAP koşullarında tabiri caizse “dağıldılar”. Günümüzde neredeyse her otomobil bu hızdaki çarpışmalara dayanabiliyorsa bu çıtanın biraz daha yükseltilmesinin zamanı gelmiş demektir. Eğer test hızları artırılırsa otomobil markaları arasında sağlamlık konusunda farklılıklar olabileceğini düşünüyorum. Test standartlarını karşılayıp 5 yıldız almayı başaran otomobil markaları ile bu standartların çok ötesinde zorlukta testlerle geliştirilen otomobil markaları arasında oluşabilecek sağlamlık farkından bahsediyorum. Sonuçta sağlamlığıyla ünlü, güvenlik konusunda çığır açmış, her yıl dünyanın parasını güvenliğe harcayan otomobil markaları da var ve onlar da diğer otomobil üreticileriyle birlikte Euro-NCAP testlerinden en yüksek puanı alıyorlar. Sizce de bu durum merak uyandırıcı değil mi?

Haftaya görüşmek üzere… Enis BÜYÜKTAŞ

* www.euroncap.com üzerinden kurumun değerlendirdiği tüm otomobillerin sonuçlarına ulaşabilirsiniz.

Enis BÜYÜKTAŞ

1990’da İstanbul’da doğdu. İlköğretim, orta öğretim ve liseyi İstanbul’da tamamladı. 2010 yılında Adnan Menderes Üniversitesi Söke MYO Otomotiv Ön Lisans programını tamamladı. Aynı yıl dikey geçiş sınavını kazanarak Marmara Üniversitesi’ne kabul edildi. 2013 yılı itibari ile Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Otomotiv Öğretmenliği Lisans eğitimini tamamladı. Üniversite eğitimi süresince Mitsubishi’de Satış temsilcisi olarak görev yaptı. Üniversite eğitiminin ardından Mercedes ve Renault'da satış danışmanı olarak görev yaptı. Sonrasında 2015 yılında Borusan Oto İstinye'de Garanti Uzmanı olarak görev yapmaya başladı ve halen devam etmektedir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir