Kaos, kasırga, kelebek ve ilmi çalışmalar…
“Düzen alışkanlıkları beslerken, kaos da yaşamı besler.” der Henry Adams.
Kaos, günlük dilde belirsiz ya da rastgele davranışın varlığına işaret eder. İçeriğinde karmaşa gibi olumsuz bir anlamı da barındırır.
Kaos varsayımı; başlangıç koşullarına aşırı duyarlılık (“kelebek etkisi” olarak da bilinir), neden ve sonuçların orantılı olmayışı ve nonlineerlik gibi üç ana özellik üzerine oturur.
Pekibaşlangıç koşullarına aşırı duyarlılık ya da diğer ifadesi ile “kelebek etkisi” (butterfly effect) nedir ve nasıl anlaşılmalı ya da yorumlanmalıdır.
Bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine “kelebek etkisi” (butterfly effect) denir. Ya da bir başka tanımlamayla dünyanın öbür ucunda bir kelebeğin kanat çarpışı bir olaylar zincirini tetikleyip bambaşka bir coğrafyada fırtınaya neden olabilir…
Bu çıkarıma ya da teoreme nasıl ulaşılmış?
Bundan yıllar önce çok büyük bir kasırga Avustralya’nın güneyinde teşekkül eder. Bu kasırga kuzeye doğru gitmektedir. Kasırga, Hint ve Çin’e gidecek ve milyonlarca insanın hayatına son verecek. Her türlü enerjiyle dolmuş ve insanlığın üzerine gitmektedir. Tüm insanlık da bu olayı izlemektedir. Herkes büyük bir felaket beklerken; bu büyük kasırga Avustralya’yı geçtikten sonra Hint ve Çin’e gidecekken, yön değiştirerek yönünü okyanusa çevirir ve bütün enerjisini okyanusa boşaltır. İnsanlık büyük bir felaketten kurtulur.
Bu durum karşısında meteorolojistler, fizikçiler ve kimyacılar seferber olurlar ve bu muazzam gücün, Avustralya’nın kuzeyinden gelip ve Asya’ya yönelip her şeyi kasıp kavurması gerekirken, nasıl oldu da yön değiştirdi?
İncelemeler sonucunda ittifakla şu sonuca varılır. Yılın o zamanında Avustralya’da topluca göç eden bir kelebek türü olduğu ve bu kelebeklerin topluca göç ettikleri için kanat çırpmaları sonucu ortaya çıkan hava akımı kasırganın yönünü değiştirmiş ve olası birçok felaketin önüne geçmişti.
Şu anda dünyada meydana gelen toplumsal felaketlerin, zulüm ve savaşların, ahlaki yozlaşma ve çöküntülerin akın akın üstümüze geldiğini gözönüne alırsak, tek başımıza bunlara karşı koymamız imkansız gibi görünüyor. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, yapılacak bazı ilmi/fikri küçük çalışmalar büyük felaketlerin önlenmesine sebep olabilir.
Çünkü fikri çalışmalar o kadar önemlidir ki kasırga halinde insanlığı felakete sürükleyen birçok hareketlerin ya da toplumsal kasırgaların yönü bir kelebek kadar etkisi olan fikir[ler] yoluyla yönünden çevirebilmek mümkündür.
Bundan dolayı kendinizi ve yapılan ya da yapılacak ilmi/fikri çalışmaları küçümsemeyin…
Kelebek deyip geçmeyin…
“Fırtınalara yön veren kelebeklerin kanat çırpışıdır”.
Yararlanılan Kaynaklar:
- Ersan Bilgin, “Kelebeklerin Kanat Çırpışı Felaketleri Önler”, burhandergisi.com, 09 Mart 2012.
- Psikoloji Edebiyattır’dan Edebiyatta Psikoloji’ye, biltek.tubitak.gov.tr