“Arama trafiği” kaçınılmaz mıdır?
“Kent yaşamında konfor arayışı ve araç sahipliği” üzerine bir yazı yazmış ve orada şu cümleleri sizlerle paylaşmıştım. “Kent yaşamında otomobiller, günün büyük bir bölümünde, arsa değeri yüksek, yoğun olarak iş alanlarının, alış-veriş merkezlerinin, kültür ve eğitim kurumlarının yer aldığı ve alan kısıtlarının bulunduğu kent merkezlerinde, kullanılmadan bekletilmektedir. Bu durum otopark “arama trafiği”nde artışa ve kentin genel trafiği üzerinde önemli bir yük oluşmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla kent merkezindeki trafik problemlerinin daha da büyük boyutlara taşınmasıyla yaşam konforu da düşmektedir”
****
Şehir üzerindeki “arama trafiği baskısı” temelde iki nedenden kaynaklanmaktadır. Bunlardan ilki adres arama, ikincisi ise ücretsiz ya da boş olan otopark yeri arama süresi.
Araçlara takılabilen ya da takılı alınan navigasyonlar ile birkaç saniye içinde hangi noktada olunduğu, nereye gidileceği, değişen yol ve kavşaklarla ilgili bilgiler, varış süresi, alternatif yollar ve ortalama hızla ilgili bilgilere ulaşabilmek mümkün olmaktadır. Hatta bazı navigasyon cihazlarında bulunan “IQ Routes” yani “Akıllı Rotalar” içeriği sayesinde kullanıcıya herhangi bir noktadan başka bir noktaya gitmek için aynı ulaşım suresi dahilinde birden çok rota sunulabilmektedir. Tabi bu uygulamanın arkasında ciddi bir trafik istatistik bakiyesi yatmaktadır. Son birkaç yılın trafik verileri baz alınarak, alternatif yollar içinde en kısa alternatif hesaplanıyor. Bu sayede hem adres arama trafiği azaltılmış hem de en ekonomik ve en çevreci güzergah çıkarılmış olmaktadır [1].
***
Gelelim bir diğer konuya yani otopark arama süresine. Etkin, verimli ve sürdürülebilir bir kent içi ulaşım, birbiriyle entegre bir çok ulaşım türünün iyi bir koordinasyonu ile mümkündür. Bu ulaşım türlerinin başında gelen özel taşıtlarla ulaşım, varılan noktada araçların park edeceği yer ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Park yeri ihtiyacının iyice tanımlanmadığı durumlarda, araç sürücüleri zamanlarının önemli bir kısmını araçlarını bırakacakları yerleri arayarak geçirirler. Sürücülerin kaybolan zamanlarının yanında, oluşturdukları bu arama trafiği kentin genel trafiği üzerinde önemli bir baskı oluşturmaktadır [2]. 2006 yılında düzenlenen Avrupa Ulaşım Konferansı’nda “toplam şehir trafiğinin yüzde 5 ile 10’unu araçların park arama trafiğinden kaynaklandığı” [3] tespiti de konunun ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu gösterir mahiyette. Park arama sürelerinin kısaltılması için sürücülerin navigasyon ve mobil/GSM uygulamaları ile zamanında park imkânlarından haberdar edilmesi ve bu uygulamaların hem VMS hem de iyi yerleştirilmiş ve tanımlaması iyi yapılmış statik tabelalar ile desteklenmesi çok önemli bir otopark yönetim politikasıdır.
***
Ekonomik büyüme ve hayat kalitesinin iyileşmesi şehir merkezlerinin yayalara açılması ve araçların düzenlenmiş yol kenarı ve yol dışı otoparklara çekilmesi esasına dayanır. Otopark planlaması ve yönetimi bu hedefe ulaşmak için çok önemli bir enstrümandır. Ancak bu enstrümanın kullanılmasında politik tutum ve maliyet ikilisi bazı durumlarda politikanın yönünün değiştirebilmektedir.
Eğer park fiyatlarını arttırmak politik olarak riskli ise ve özel otoparkların sağlanması maliyet bakımından mümkün olamıyorsa, ikinci en iyi politika yol kenarı park yeri kapasitesini yol kenarı park yeri aramayı yok edene kadar arttırmasından geçer [4]. Ancak burada anlatılan yöntem değişen otopark paradigmasına zıt bir yöntemdir.
***
Sözün özü ve özeti: Günümüzde büyük kentlerde motorlu araç sayısının artışı, trafik tıkanmasının ve hava kirliliğinin en önemli nedeni olarak görülmekte ve ulaşımın kent yaşamının en sorunlu etkinliği olarak değerlendirilmesine neden olmaktadır. Bu durumda trafikteki sürenin yönetilmesi önem arz etmektedir. Navigasyon gibi teknolojik enstrümanlarla, otoparklara akıllı yönlendirmelerle, düzenlenmiş yol ve otoparklarla şehir üzerindeki arama trafiği baskısını azaltmak mümkündür. Ancak tüm bu “mümkünler” biz şehir ahalisini yönetenlerin yönetim algılayışını mümkün mertebe politik olandan yana mı yoksa insani olandan yana mı kullanmalarıyla mümkündür.
Yararlanılan Kaynaklar:
- Anonim, TomTom Navigasyon ile “Eko Rota”, https://www.otoguncel.com, Erişim Tarihi: 22 Temmuz 2013.
- Yardım, M. S. ve Ağrikli, M. (2009), “Otomatik Otoparklar ve Türkiye’deki Otopark Probleminin Çözümü İçin Uygulama Potansiyeli”, .
- Demir, A., “ITS Applications on Parking Management”, 1. Kentiçi Ulaşımda Otopark Politikaları ve Uygulamaları Konferansı, 2009.
- İnci, E., “Kentte Parklanmanın Politikası”, 3. Uluslararası Ulaşım ve Araç Park Alanları Yönetimi Sempozyumu Bildiri ve Sunum Kitabı, 2013.