Downsizing motor üretim felsefesi

Downsizing ya da motor hacimlerinin küçültülmesi. Bu sayede tüketim ve atık gaz salınımı kadar üretim maliyeti de azalıyor. Ayrıca bu kompakt motorlar daha az yer kaplıyor. Bu da yayaların emniyeti için kullanılacak alanı açıyor. Bütün avantajları elde etmenin yoluysa değişken supap zamanlama sistemleri ve aşırı besleme sistemlerinin kullanımıyla tork üretim karakterinin baştan aşağıya değiştirilmesi.
Tutumluluğu genlerinde taşıyan dizel motorlara nazaran benzinli motorlar için hacim küçültme konusu daha büyük bir önem taşıyor. Özellikle VW Grubu bu durumu erkenden fark ederek, hem turbo hem de kompresörle beslenen TSI motorları geliştirdi. TSI motor, VW Passat ve Skoda Superb gibi orta sınıf modellerde de kullanılarak başarısını kanıtladı.
 
Fabrika verileri VW Golf VIda 1.4 TSIın (160 HP) sadece 6,0 lt/100 km yakıt tüketeceğini iddia ediyor. Bu da 150 HP gücüne sahip 2,0 FSIya oranla her 100 kmde 1,6 litre daha az tüketim anlamına geliyor. VW Upta kullanılacak olan 1,2 litrelik motor, 3 silindiriyle eşdeğer güce sahip bir 4 silindirli motordan yüzde 5 ile 6 arasında daha az tüketebilecek. Golf GTIdan tanıdık olan ve artık 211 HP güce ve değişken supap zamanlama sistemine sahip hale getirilen 2.0 litrelik TFSI motor, 2010 yılında Audi Q5in hibrid motorlu versiyonu için temel motor olarak hizmet verecek. Bu değişim lüks sınıfa kadar uzanıyor. BMW bile motorlarında turbo besleme kullanmaya başladı. Bunun ilk örnekleri yeni 7 Serisi ve X6da kullanım bulan 4,4 litrelik çift turbo beslemeli V8. Motor, 4 eksik silindirle V12nin sahip olduğu performans seviyesine ulaşabiliyor ve buna rağmen daha az yakıt tüketmeyi beceriyor. Audi de yeni S4de 3,0 litrelik kompresör beslemeli V6 ile yerini doldurduğu V8in performansı elde ediliyor. Yakıt tüketiminin de yüzde 20 oranına düştüğü belirtiliyor.
 
Sadece sınırlı bir turbo boşluğu toleransı ve tork üretiminin dengelenmesi şartıyla Sportif otomobillerde bile aşırı besleme uygulamaları ile performansı ikiye katlamak mümkün oluyor. BMWnin çift Vanos sistemi ve piezo seramik enjektörlü direkt enjeksiyon sistemi tüketimi yüzde 20 oranında azaltmaya yardımcı oluyor. Piezo seramik enjektörler çok yeni sayılmaz. Uzun zamandır dizel motorların daha az yakıt tüketmesine yardımcı oluyor. BMW, dizellerde piezo enjeksiyon sayesinde elde edilen tasarrufu yaklaşık yüzde 5 olarak açıklıyor.
 
Değişken geometrili turbo besleme sistemleri, alt devir cansızlığının önüne geçebiliyor. Fakat bu çözüm sadece düşük sıcaklıklarda çalışan dizel motorlar için uygulanabiliyor. BMW ise değişken geometrili turbo besleme sistemleri yerine çift turbo besleme sistemini kullanmayı tercih ediyor. VW motor şefi Wolfgang Hatz kısa vadede bir litre silindir hacmi başına 175 Nmlik tork üretimini hedefliyor. Bu tezi de şu ana kadar 2.0 TFSI ile Audi A4 ve Q5de gerçekleştirildi.
 
Gelecekte üzerinde düşünülecek olan konu ise durumun biraz daha elektriklenmesi olacak. Elektrik gücünün fosil yakıtların kullanımını azaltıp çevreyi ve tüketicinin cebini daha az ısıtması sağlanacak.
 
Özetlersek: Aşırı beslemeli motor, atmosferik beslemeli motorla aynı devri çevirirken daha az tüketimle daha yüksek tork verisi sunabilmektedir.
 
Metotlar:
· Daha az silindir hacmi sayesinde daha az sürtünme ve ağırlık.
· Daha küçük silindir hacmi, hareketli kütlenin de azalmasını sağlıyor.
· Turbo besleme sayesinde torkun geniş devir bandına yayılması.
· Çift besleme (turbo + kompresör), turbo boşluğunu azaltılması ya da tamamen yok edilmesini sağlıyor.
· Önümüzdeki zaman diliminde hibrid teknolojiler, küçülen hacimleri desteklemek için daha etkin bir biçimde kullanılacak.
· İç soğutma daha iyi sağlandığından, bu tip motorlarda direkt enjeksiyon uygulaması yapılıyor.
· Motorun güç üretim bandının düzgün olmasını sağlamak için değişken yükleme yapılabiliyor.

Not: Bu yazı auto motor & sportun Ocak 2009 sayısından “Bir ikiden büyük mü“(Eberhard Kitler/ Ebru Akyürek) yazısından derlenmiştir.

Dr. Abdullah DEMİR

1973 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da tamamladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü kazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Fren Disklerine Uygulanan Kaplamaların Frenleme Performansına Etkisinin Deneysel İncelenmesi” konulu tez çalışmasıyla doktor oldu. Demir, İBB - İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK) AŞ’de sırasıyla, Teknik İşler Şefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Plan ve Proje Müdürü, Etüt ve Planlama Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Başta otomotiv olmak üzere, güç aktarma organları, alternatif yakıtlar, ulaşım ve otopark yönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre ve sempozyumlarda yayımlanmış makale çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca “Güç Aktarma Organları”, “Otopark Uygulamalarında Teknoloji, Çevre ve Emniyet Faktörleri”, 40 bin kelimelik “Otomotiv ve Temel Teknik Bilimler Sözlüğü”, 11 bin kelimelik “Sistem Sistem Otomotiv Teknik Terimler ve Terminolojiler Sözlüğü”, 2500 kelimelik “Otopark Endüstrisi Sözlüğü” gibi yayınları da bulunmaktadır. www.otoguncel.com web sitesinin editörlüklerini yürüten ve wushu spor dalında uluslararası hakem olan Demir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir