Yerli otomobili 4 yıl bekleyeceğiz!

Birkaç yıl içinde de Türkiye’de iç pazarda satılan, sadece otomobil sayısının 1 milyonu geçeceğini belirten Bakan Ergün yerli otomobilin 4 yıl sonra piyasada olacağını söyledi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin iç pazarında geçen yıl 510 bin otomobil satıldığını, 2011’de ise 600 binden fazla otomobilin satılacağını, şimdiden bu rakamların yakalanabileceğinin görüldüğünü belirterek, ”Otomotiv sektörü kısmi olarak Avrupa pazarlarındaki gelişmelerden etkilenebilir, ama hem iç pazarın dinamizmini iyi değerlendirirse hem de diğer pazarlarla ilişkileri güçlendirirse bu süreçten karlı bile çıkar” dedi.

Büyükşehir Belediyesi Bilim ve Teknoloji Merkezi ile Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş’yi ziyaret için Bursa’ya gelen Ergün, Merinos Parkı’ndaki Gönül Dostları Sofrası’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakan Ergün, bir gazetecinin, yerli otomobil üretimi konusunda gelinen aşamayı sorması üzerine, Bursa’nın hem ana sanayi hem de yan sanayi açısından Türkiye’nin en önemli merkezi olduğuna dikkati çekti.

Bursa’nın, önümüzdeki süreçte yerli otomobilin üretimiyle ilgili her zaman baş rolü oynayacak illerden birisi olduğunu vurgulayan Ergün, ”Memnuniyetle görüyoruz ki kamuoyunda bu konuyla ilgili büyük bir bilinç oluşmuş, bir farkındalık meydana gelmiş, bir arzu bir istek var.

Türk otomotiv sektörünün içerisinde bir yerli marka ve model sadece milli hisler, milliyetçi duygularla olması gereken bir şey değil” diye konuştu.

Ergün, bunun sanayinin, sanayileşmenin gereği olarak da olması gereken bir şey olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

”Eğer Türkiye’de yerli bir marka, model ve tasarım olursa, otomotiv sanayinin tam göbeğinde bir yerli marka olursa onun etrafında çok büyük gelişmeler olacaktır.

Diğer markalar, modeller de kendilerini geliştirmek için bunu, motive eden bir güç olarak göreceklerdir. Göreceksiniz, onunla beraber yeni marka ve model yatırımları da Türkiye’ye gelecektir.

Türkiye otomotiv sektöründe önümüzdeki yıllarda hem ana hem de yan sanayide çok daha büyük bir merkez olacaktır.”

Bursa başta olmak üzere, Yalova, Kocaeli ve Sakarya’da otomotiv açısından birbirini destekleyen bir eko-sistemin oluştuğunu anlatan Ergün, otomotiv sektörünün bütün ana damarlarının buralarda attığını belirtti.

”Firmalarla yüz yüze görüşmeler sürecini başlatacağız”

Ergün, bu havzanın artık ABD’deki ”Detroit” benzeri bir üretim merkezi haline gelmeye başladığını belirten Ergün, yerli otomobil üretimi konusunda gelinen sürece değindi. Nihat Ergün, şunları kaydetti:

”Şimdi firmalarla yüz yüze görüşmeler sürecini başlatacağız. Türkiye’de otomotiv sektörüyle ilgili ileri gelen firmalar, ana ve yan sanayideki firmalarla yüz yüze görüşmeler yapıp…

Hepsinin bir hazırlığı var kendine göre, bunları biliyoruz. Topluca, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) olarak bize bir çalışma yaptılar ama, o tabii rakiplerin bir arada yaptığı bir çalışmaydı. Onlar ayrıca kendileriyle de tek tek görüşülmesi gerektiğini bize ifade etmişlerdi.

Çünkü her birinin birbirinden habersiz ayrı ayrı çalışmaları da var. Bunları da biliyoruz. Şimdi o çalışmaları da kendileriyle değerlendireceğiz. İnşallah önümüzdeki 4 yıl içinde Türkiye yerli otomobil konusunda sözünü söyleyecek, kamuoyunun önüne bir marka ve model ortaya koymuş olacak.”

”Bu yıl 600 binden fazla otomobil satılacak”

Bakan Ergün, sektör temsilcilerinin ”Avrupa’daki krizle bağlantılı olarak Türkiye’de de önlem alınmadığı takdirde ciddi bir sıkıntının yaşanabileceğine” ilişkin görüşlerinin hatırlatılması üzerine, Avrupa’daki gelişmelerin, Türkiye’deki otomotiv sektörünü ve bazı sektörleri kısmen etkileyebileceğini söyledi.

Türkiye’nin çok dinamik bir ülke olduğunu, çok farklı pazarlara her ürün açısından hitap edebildiğini de herkesin bildiğini vurgulayan Ergün, şöyle konuştu:

”Otomotiv sektörü de birçok pazara birden hitap edebilme kabiliyetine sahip. Kısmi olarak Avrupa pazarlarından etkilenme olsa da Türkiye’nin iç pazarındaki büyümenin nasıl bir büyüme olduğunu, dinamik bir büyüme olduğunu, herkes görüyor.

Bugün itibarıyla sadece otomobil için söylüyorum; Türkiye’nin iç pazarında geçen yıl 510 bin otomobil satıldı, bu yıl 600 binden fazla otomobil satılacak.

Şimdiden bu rakamların yakalanabildiğini görüyoruz. Birkaç yıl içinde de Türkiye’de iç pazarda satılan, sadece otomobil, -hafif ticari, ağır ticari, onları saymıyorum- sadece otomobil, 1 milyon rakamını geçecektir birkaç yıl sonra.”

Ergün, şu anda iç pazarda satılan otomobillerin sadece yüzde 30’unun Türkiye’de üretilenlerden oluştuğuna dikkati çekerek, ”Yüzde 70’i ithal otomobillerden oluşuyor. Demek ki Türkiye’de üretilen otomobillerin marka ve modelleri, bizim tüketicimizi tatmin etmeye yetmiyor.

Tüketicimiz, yurt dışındaki marka ve modellere yöneldiğine göre, yüzde 70 oranında yeni marka ve modellerin üretimine, tasarımına ne kadar büyük ihtiyaç olduğunu iç pazarda, bunu da çok somut verilerle görebiliyoruz” dedi.

”Avrupa pazarlarındaki gelişmelerden kısmi olarak etkilenebilir”

Türkiye’nin iç pazarının geliştiğini, mevcut firmaların iç pazardan daha çok pay almak için çalışmaları gerektiğini, bazı sıkıntıları aşarken iç pazarların firmalara çok büyük destek verdiğini ifade eden Ergün, şunları kaydetti:

”2009 yılında nasıl iç pazarımız, ekonomik krizin, firmalarımız tarafından aşılmasında önemli katkı sağladı? Mobilyada, otomotivde, vergi indirimleri yaptık o dönemde, Kısa Çalışma Ödeneği gibi uygulamaları devreye soktuk.

Özellikle otomotiv sektörü, mobilya, beyaz eşya, elektrik elektronik, bunlar çok istifade ettiler o süreçte.

Dolayısıyla Türkiye’nin iç pazarı önemli bir dinamizm unsurudur. Önemli bir destek unsurudur. Bunu hiçbir zaman ihmal etmeden dünya pazarlarıyla entegrasyonumuzu devam ettireceğiz.

Otomotiv sektörü de kısmi olarak Avrupa pazarlarındaki gelişmelerden etkilenebilir, ama hem iç pazarın dinamizmini iyi değerlendirirse hem de diğer pazarlarla ilişkileri güçlendirirse bu süreçten karlı bile çıkar.”

Bakan Ergün, Bursa Valisi Şahabettin Harput ve Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile Büyükşehir Belediyesi Bilim ve Teknoloji Merkezi’ni ve Merinos Tekstil Sanayi Müzesi’ni gezdi.

AA, haber7

Dr. Abdullah DEMİR

1973 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da tamamladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü kazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Fren Disklerine Uygulanan Kaplamaların Frenleme Performansına Etkisinin Deneysel İncelenmesi” konulu tez çalışmasıyla doktor oldu. Demir, İBB - İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK) AŞ’de sırasıyla, Teknik İşler Şefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Plan ve Proje Müdürü, Etüt ve Planlama Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Başta otomotiv olmak üzere, güç aktarma organları, alternatif yakıtlar, ulaşım ve otopark yönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre ve sempozyumlarda yayımlanmış makale çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca “Güç Aktarma Organları”, “Otopark Uygulamalarında Teknoloji, Çevre ve Emniyet Faktörleri”, 40 bin kelimelik “Otomotiv ve Temel Teknik Bilimler Sözlüğü”, 11 bin kelimelik “Sistem Sistem Otomotiv Teknik Terimler ve Terminolojiler Sözlüğü”, 2500 kelimelik “Otopark Endüstrisi Sözlüğü” gibi yayınları da bulunmaktadır. www.otoguncel.com web sitesinin editörlüklerini yürüten ve wushu spor dalında uluslararası hakem olan Demir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir