Kazalarda ki önemli unsur yol kusurları

Yağmurun etkisiyle oluşan çukurlar ve farklı nedenlerle kazılan yolların, araç hakimiyetinin kaybolmasıyla ölümlü ve yaralamalı kazalara sebebiyet veriyor.
Yağmurun etkisiyle oluşan çukurlar ve farklı nedenlerle kazılan yolların, araç hakimiyetinin kaybolmasıyla ölümlü ve yaralamalı kazalara sebebiyet verdiği, lastiklerden araç içi ekipmanlara kadar her parçanın yoldan alınan darbelerden etkilenerek maddi zararlara yol açtığı bildirildi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Mühendislik Fakültesi Otomotiv Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otomotiv endüstrisinin ülke ekonomisine katkısının her geçen gün hızla arttığını, üretim kapasitesi ve otomotiv yan sanayinin hızlı büyüdüğünü söyledi.
Ülkemizin ekonomik şartlarına paralel olarak otomobil alım satım hacminin beklenen seviyelere ulaştığını belirten Aydın, tüketicinin otomobilden beklediği faydaları yerine getiren teknolojik gelişmelerle, otomobil kullanımının giderek daha keyifli bir hal aldığını ifade etti.
Uygun olmayan yol şartlarının araçlarda birtakım arızalara sebebiyet verdiğini, özellikle elektronik fonksiyonların eskiye oranla araçlarda çok daha fazla kullanılmasının, mekanik aksama ek olarak yeni ve farklı tipte arızaların oluşmasına yol açtığını anlatan Aydın, ”Bozuk yol şartları düşünüldüğünde, otomobiller için akla ilk gelen araç lastikleri ve aracın mekanik sistemlerinde meydana gelebilecek hasarlardır” dedi.
Aydın, fiziki şartları kötü olan yolların sadece lastik ömrünü azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda lastiğin yola tutunmasını negatif yönde etkileyeceğinden araç hakimiyetinin kaybolmasına, dolayısıyla kazalara sebebiyet verdiğine dikkati çekti.
Yağmurun etkisiyle çukurlar oluşan ve farklı nedenlerle kazı yapılan bozuk yol şartlarının, sürücülerin araç hakimiyetinin kaybolmasıyla ölümlü ve yaralamalı kazalara sebebiyet verdiğini belirten Aydın, ”Bu kazalarda canlar yanıyor, maddi hasarlar oluşuyor.
Bir araç seyir halindeyken, içi su dolu bir çukura düşüp takla atabiliyor, ya da daha önce kazı yapılıp tekrar onarılan yolda asfaltın çökmesi sonucu mahsur kalabiliyor” diye konuştu.
Darbeler özellikle elektronik parçalara zarar veriyor
Aydın, süspansiyon sisteminin yoldan kaynaklı darbeleri sönümlediğini, dolaysıyla aracın mekanik parçalarında oluşabilecek hasarın bir kısmını önlendiğini söyledi.
Süspansiyon sistemiyle konfor şartlarının sağlanabildiğini, ancak, süspansiyon sistemi elemanlarının da bozuk yol koşullarından çabuk etkilendiğini belirten Aydın, şunları kaydetti:
”Bozuk yol koşullarında, devamlı olarak ani yüklere maruz kalan süspansiyon sistemi elemanları kısa sürede görevini yitiriyor. Özellikle amortisörlerde meydana gelen hasarlar, otomobil kullanıcıları için birincil süspansiyon sistemi arızası haline gelmiştir.
Yolların fiziki şartlarının iyi olması durumunda süspansiyon sistemine düşen görev oldukça azaltır ve dolayısıyla sistemde darbelerden kaynaklı hasarları azaltır. Sonuç olarak otomobildeki parça ömürleri uzar.
Araçlarda mekanik sistemler birbiri ile direk ya da dolaylı olarak bağlantılı olduğundan, lastiklerden tutun araç içi ekipmanlara kadar hemen hemen her parça, yoldan alınan darbelerden etkilenebilir.
Otomobillerin yoldan aldığı darbelerde özellikle hassas olan elektronik parçalarda arızlar meydana geliyor. Aracımızda herhangi bir hata yokken, birden bire bir çukura düşüldüğünde, sistem lambalarından biri veya birkaçı yanarak arıza işareti verebilmektedir.”
Her darbe zamanla aracın dengesini bozuyor
Aydın, otomobillerin yolda aldığı her darbenin, araç şasesine kuvvet uyguladığını da söyledi.
Darbelerin şiddeti ve süresi arttığında, şase üzerinde zamanla deformasyona sebebiyet vereceğini, bunun da zamanla aracın dengesini bozacağını vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:
”Hatırı sayılır miktarda ücretler ödeyerek aldığımız araçlarımızın parça ve sistemler yönünden uzun ömürlü olmasını istemek en temel hakkımız. Bozuk yollar can yakıp servet batırmamalı. Araçlara zarar veren ve daha da önemlisi trafik kazalarına sebebiyet veren bozuk yol şartlarının düzeltilmesi gerekir.”

AA, Haber7

Abdülkadir YEŞİLYURT

1987 yılında Niğde de doğdu. İlköğretim ve liseyi Amasya’da tamamladı. 2006 yılında Dicle Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Otomotiv Öğretmenliği bölümünü kazandı. 2007 yılında Marmara üniversitesine kabul edildi. 2010 yılında Marmara Üniversitesi’nden otomotiv öğretmeni olarak mezun oldu. Şu anda Marmara Üniversitesi’nde “Silindir basınç değişiminin titreşim üzerine etkileri” konulu yüksek lisans tez çalışmasını sürdürüyor. İngilizce bilen Yeşilyurt; otomotivin tarihi gelişimi, içten yanmalı motorlar ve araçlarda arıza teşhisi konularında çalışmalar yürütmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir