Karşınızda Twin’Run Konsept Otomobil

Renault, Twin’Run modelini 71’inci Monaco Grand Prix’sinde gözler önüne seriyor. Bu yeni konsept otomobil, markanın sportif ruhunu yansıtıyor ve efsanesi R5 Turbo ve Clio V6 gibi otomobil tutkusunu yansıtıyor.
Gerçek bir yarış otomobili olan Twin’Run doğrudan motor sporları yarışlarından alınan tübüler bir şasi ve Mégane Trophy’den alınanş 320 beygirlik V6 motora sahip.
İkizi olan Twin’Z gibi Twin’Run da modern ve eğlenceli bir şehir otomobili. Her iki konsept otomobil de Renault’nun yaşam sürecindeki temel safhaları temel alan tasarım stratejisinin beşinci kademesi olan “Play” (Oyun) aşamasını ifade ediyor ve zamanının tüm özelliklerini taşıyan bir şehir otomobilinin kişiselleştirme olanaklarını gözler önüne seriyor.
Twin’Run konsept otomobili Renault’nun gelecekteki şehir otomobillerinin sahip olacağı stil konusunda ipuçları veriyor.
TWIN’RUN: TUTKU DOLU BİR KONSEPT OTOMOBİL KÖKLERİNE GERİ DÖNÜYOR
Twin’Run, ilk turlarını Monaco Grand Prix’sinde izleyiciler önünde attı. Efsanevi pistiyle Monaco, bu konsept otomobilin ilk ortaya çıkış yeri için en ideal sahneydi. Twin’Run, bütün detaylarıyla tam bir spor otomobili. Bununla birlikte, ünlü R5 Turbo ve Clio V6’nın bıraktığı yerden yola devam ederek Renault markasının yarış tutkusunu da yansıtıyor.
Monaco’daki topluluk, Renault’nun motor sporları tarihini kutlamak üzere organize edilen takip yarışında üç yarış otomobilini izleme fırsatını elde etti. En önde giden Twin’Run’ın direksiyonunda Başkan Carlos Tavares, ardında F1 yıldızı Charles Pic’in kullandığı Clio V6 ve en sonda da Maxi 5 Turbo aracı ünlü sürücüsü Jean Ragnotti ile yer aldı.
Twin’Run, Renault’nun tasarım stratejisini gözler önüne seren bir dizi konsept otomobil ile son derece uyumlu. Elmas şeklinin hâkim olduğu ön kısım Renault’nun yepyeni stil yaklaşımına paralel biçimde marka kimliğini vurguluyor. Tıpkı Twin’Z’de olduğu gibi Twin’Run da markanın tasarım stratejisindeki beşinci safhanın “Play” yaprağındaki mavi renge boyalı. Twin’Run’ın temelleri motor sporları dünyasına dayanıyor.
« Twin’Run, sembol haline gelmiş Renault yarış otomobillerinin hatırasını yeniden alevlendirecek şekilde enerji, tutku ve atletizmin bir karışımıdır. Stil dolu şehir içi konsept otomobili olan ikizi Twin’Z gibi Twin’Run da kişiselleştirmenin Renault’nun temel stratejilerinden biri olduğunu gösteriyor »
Laurens Van den Acker,
Renault Grubu Kurumsal Tasarım Direktörü
TWIN’RUN: KOMPAKT, GÜÇLÜ VE EĞLENCELİ!
Twin’Run, kompakt ve son derece dinamik bir gövdeye sahip. Aracın köşelerine mümkün olduğunca yakın yerleştirilmiş olan tekerlekler, minimum ön ve arka çıkıntılarla birlikte yüksek bel hizası işte bu dinamik hissi vurguluyor ve müthiş bir sürüş deneyimi sağlıyor.
MAVİ VE KIRMIZI
Twin’Run’ın mavi renginin üzerinde düzenli, göze çarpan omuzlara sahip grafik hatlar yer alıyor. Bunlar gövde boyunca uzanan ve marşpiyelin üzerinde yer alan kırmızı detaylarla birlikte tavandaki iki adet kırmızı şerit ile vurgulanıyor.
Kımızı renk aynı zamanda ön ızgara ile birlikte hava giriş noktalarına vurgu yaptığı ön kısımda, ultra ince kapı aynalarında ve arka kanat uçlarında da yer alıyor. Kırmızı renkli bir çerçeve ise siyah ve beyaz renkli jantları ön plana çıkarıyor.
PRESTİJLİ ÖNCÜSÜNE SAYGI

Kapılarda yer alan “5” rakamı 1980’lerin sembol halini almış ralli otomobili olan R5 Turbo’ya atfen kullanıldı.
Farların tasarımı ve arka kısımdaki şişkin yapı gibi bir dizi detay bu ünlü öncüye bir saygı niteliğinde kullanıldı. İlave olarak kullanılan LED teknolojili dört adet ekstra düz far ise gece rallilerinde kullanılan far gruplarının modern zaman uyarlaması niteliğinde. Tamamen kişiselleştirilebilir ışık sekansları araç içinde yer alan bir sistemle kontrol ediliyor. Söz konusu sistemin geliştirilmesi son derece zorlu bir deneyim oldu zira tasarımcıların sadece 25 mm derinliğindeki bir lamba ile çok güçlü ışık kaynağı sağlaması gerekiyordu.
« Twin’Run, “Twin’Run, Renault’nun yıllardır sahip olduğu bilinen çılgın dehasını bünyesinde barındırıyor ve motorsporları tutkunlarının beğenisine sunuluyor. R5 Turbo’yu ve Clio V6’yı hiç kimse unutamadı. Twin’Run ise bu denli büyük çekiciliğe sahip söz konusu yarış otomobillerinin gerçek bir varisidir »
Axel Breun, Konsept Otomobil Tasarım Başkanı
TWIN’RUN: GERÇEK BİR YARIŞ OTOMOBİLİ
Twin’Run, yarışlara yönelik şasi hazırlamada uzmanlaşmış bir Fransız firması olan Tork Engineering / Poclain Vehicules’ün desteği ile geliştirildi. Bu konsept otomobil bu yarış deneyiminden istifade eden gerçek bir yarış otomobili. Kompozit malzemeden imal edilen gövde, Mégane Trophy’den esinlenilen ortaya yerleştirilmiş motor sunan çoklu tübüler çelik şasiyi kaplıyor.
YARIŞA YÖNELİK BİR V6 MOTOR
Twin’Run, yollarda Laguna, Espace ve Latitude’ün ve yarışlarda Mégane Trophy’nin kullandığı Renault-Nissan Ortaklığının ürünü olan V4Y motoru ile donatıldı. Arka aks merkez hattının önüne uzunlamasına yerleştirilmiş olan 3.498 cc’lik V6 motor 6.800 1/min devirde 320 beygir güç ve 4.850 1/min devirde 380 Nm maksimum tork sunuyor. Lineer akselerasyon sağlayan motor, düşük devirlerden itibaren bile dolgun gövdeli ve son derece cömert.
Ayrıca hem virajlarda hem de hızlanma esnasında mükemmel yol tutu sağlıyor.
6 ileri SADEV sequential bir şanzımanla ve sınırlı kaymalı bir diferansiyel ile birlikte kullanılan bu V6 Twin’Run stabilitesini ve virajlardaki yol tutuşunu müthiş artırıyor. İkiz metalik kavrama da doğrudan yarışlardan alınmış bir özellik.
Hava giriş kanalları arka tekerlek yuvalarının hizasına yerleştirildi. Arka lamba grubu bölgesinde yer alan hava çıkış kanalları da motorun soğutulmasını sağlıyor.
Soğutma sistemi, kabin zeminine görünür şekilde yerleştirilmiş cilalanmış alüminyum borularla özel olarak tasarlandı. Motor kısmı sadece bir pleksiglas panelle kabin bölgesinden ayrılıyor.
Ortaya yerleştirilmiş motor mimarisine rağmen iyi bir ağırlık dağılımı elde edilmesi bakımından kaputun altına çeşitli bileşenler yerleştirildi. Bunlara yakıt deposu, radyatör ve hidrolik sistemi de dâhil. Twin’Run konsept otomobil, 43/57’lik ağırlık dağılımı ile çok dengelidir.
KOMPOZİT GÖVDE
Fiberglas kompozit panelleri içeren gövde de yarış deneyiminden istifade etti. Bunlara ön splitter, tavan, arka hava giriş ve çıkışları ile birlikte tekerlek yuvaları da dâhil.
Karbon fiber teknolojisi maliyetleri düşürdüğü gibi estetik ile verimliliği de birleştiriyor.
YARIŞ AERODİNAMİKLERİ
Twin’Run’ın iki kutulu mimarisi yüksek hızlarda havalanma hissi yaratıyor. Hava akımını aracın altına yönlendiren kanal ve yüksek hızlarda aerodinamik destek sağlayan sabit kanat gibi unsurlarla aracın sahip olduğu aerodinamik özellikleri özel dikkat gösterildi.
YARIŞ ŞASİSİ
Twin’Run, havacılık alanından esinlenilen ve yarışlarda kullanılan çoklu tübüler yüksek performanslı çelik şasi üzerinde yer alıyor. Aracın şasisi bütünüyle Tork Engineering tarafından geliştirildi.
Aracın yerle olan bağlantısı ise bağımsız pivotlara sahip çift salıncaklı süspansiyon ile donatılmış ön ve arka aks sayesinde sağlanıyor. Havacılık kalitesine sahip sert alüminyumdan mamul dört adet pivot pistte yüksek performans sunuyor. Twin’Run, filtreleme ve gövde stabilitesi için önde ve arkada OHLINS yaylı amortisörler ile sunuluyor.

Ön aksta 22 mm arka aksta ise 25 mm çapa sahip denge demirleri kullanıldı. Yani hem çeviklik hem de iyi tepki için yuvarlanma son derece iyi bir şekilde kontrol ediliyor.
Merkezi cıvataya sahip özel poyralı alüminyum jant kapakları üç parça halinde sökülebiliyor ve 18” Michelin lastikleriyle kullanılabiliyor.
İLHAMINI MOTORSPORLARINDAN ALAN TASARIM ZEKÂSI
Tasarım süreci sağduyulu bir yaklaşımla yeniden icat etmenin önüne geçmek için sürekli devam eden bir gayretle gerçekleşti. Aracın şasisi son derece verimli bir yarış otomobili geliştirmeye imkân tanıyacak şekilde kendini pistte kanıtlamış bir dizi unsurun bileşimi ile ortaya çıktı…
JEAN RAGNOTTI: BİR UZMAN GÖRÜŞÜ
Ralli şampiyonu Jean Ragnotti, Twin’Run şasisinin en son ince ayarlarında görev aldı. Ragnotti, R5’i de unutmadan edindiği izlenimleri bizimle paylaştı.
« İlk sürüşün ardından bunun güçlü bir soy ağacına sahip kusursuz bir otomobil olduğunu söyleyebilirim.
Kontrol edilmesi çok kolay. Onun bir spor otomobil olduğunu en başından itibaren anlıyorsunuz. Denge ve sürüş açısından ise bazı açılardan R5 Turbo’yu akıllara getiriyor. Şanzımanı çok pürüzsüz ve çok güçlü frenlere sahip. Düşük devirlerde tam güç sunan ve R5 Turbo’dan daha fazla torka sahip iyi tepkili motoruyla kusursuz çekiş sunuyor. Bu da onu, kullanımı için daha fazla teknik gerektiren R5’ten daha verimli ve kolay kullanılır kılıyor.
Yüksek sıkıştırma bölgeleri de dâhil olmak üzere şaşırtıcı derecede iyi dikey konfora sahip verimli bir otomobil. Performansı çok kademeli, sürprizlerle karşılaşmıyorsunuz ve virajları çok rahat alıyorsunuz. Bu konsept otomobil Maxi 5 Turbo’nun değerli bir varisi. »
Not:
Jean Ragnotti, 80’lerin ünlü R5 Turbo ralli sürücüsüdür. Renault süper otomobilsının direksiyonunda Dünya Ralli Şampiyonası’nda meşhur 3 yarış kazandı: 1981’de Monte Carlo Yarışı ve hem 1982’de hem de 1985’te Tour de Corse yarışları.
Ragnotti, gösteri amacıyla Avrupa çapında “fetişi” olduğu R5 Turbo ya da Maxi 5 Turbo’yu kullanma fırsatını halen elde ediyor.
PERFORMANSA ADANMIŞ BİR KABİN
Twin’Run, tübüler şasisi ve yarış onaylı emniyet kemerlerine, tam sportif SPARCO koltukları ile tam bir spor otomobili kabinine sahip. Ne var ki, aracın iç tasarımına yapılan vurgu, motor sporları dünyasında normalde görülenlerin çok ötesinde.
Kapı panelleri ve konsol siyah ve kırmızı renkli “Alcantara benzeri” süet ile kaplı. Dolgulu çanak koltuklar, Twin’Run imzası ile birlikte söz konusu konsept otomobile Fransız vurgusu yapacak şekilde Alcantara’nın üç tonunda döşendi.
Aracın sürücüsü, hızlı vites değiştirmeye imkân tanıyacak şekilde direksiyona çok yakın konumlandırılmış vites kolu ve yarış tipi direksiyon ile motor sporları hissini sonuna kadar yaşıyor. Kaynaklı bağlantıya sahip olan ve 360° dönüş gibi gösteri hareketlerine yönelik olarak tasarlanan el freni de vites kolu ile aynı hizada bulunuyor.
Sürücünün ayakları altında bulunan alüminyum pedal grubu da motor sporları dünyasına özgü. Kolay fren-gaz hareketi sağlaması bakımından tasarlanan pedallar pek çok pist aracında (Lodgy Andros / Duster No Limit) denendi ve test edildi.
Direksiyonun tam arkasında yer alan 5.5 inçlik bir LCD kumanda ekranı da Twin’Run konseptinde eksik bırakılmamış. Kırmızı ve mavi renkli çoklu sayfaya sahip bu ekranda araç hızı, vites hızı, motor hızı ile birlikte yakıt basıncı, debriyaj basıncı ve yağ basıncı da gösteriliyor.
Yağ seviyesi ve hararet de, Renault 5 Turbo’daki gibi, merkeze yerleştirilmiş ibrelere sahip iki adet kırmızı renkli basınç göstergesi ile görüntüleniyor.

EKLER
TEKNİK VERİLER
Boyutlar:
U x G x Y: 3,680 mm x 1,750 mm (kapı aynaları ile birlikte 1,970 mm) x 1,493 mm
Ön iz: 1,522 mm
Arka iz: 1,497 mm
Yakıt: 40l
Yüksüz ağırlık: 950 kg

Gövde:
– Kompozit, fiberglas /polyester

Motor:
– Renault-Nissan Ortaklığından (Renault V4Y / Nissan VQ35)
– ortaya uzunlamasına yerleştirilmiş motor
– V6 (60°) – 24 valves – 3,498 cm3
– Çap – hareket mesafesi: 95.5 mm x 81.4 mm
– Enjeksiyon / ateşleme: entegre yönetim sistemi SODEMO EV14
– Maks. Güç: 6.800 d/d’de 320 bg
– Maks. Tork: 4.850 d/d’de 380 Nm
– Maks. Motor hızı: 7.500 d/d

Şanzıman:
– Arka tekerlekten itişli
– 6-ileri sequential şanzıman+ geri vites
– Sınırlı kaymalı diferansiyel
– İkiz metalik diskli kavrama Ø184 mm

Şasi:
– Çelikten çoklu tübüler yapıda 25CD4S
– Kompozit fiberglas -polyester gövde
– Önde ve arkada çift salıncaklı süspansiyon
– Önde ve arkada OHLINS iki yollu yaylı amortisör

Frenler:
– Ön frenler, havalandırmalı disk Ø356 x 32 ve 6-pistonlu kaliper
– Arka frenler, havalandırmalı disk Ø328×30 and 4- pistonlu kaliper

Jantlar ve lastikler:
– Ön: 7.5’’ x 18’’ alaşımlı jant ve Michelin lastikler 205/40 R18
– Arka: 8.5’’ x 18’’ alaşımlı jant ve Michelin lastikler 245/35 R18

Performans :
– 0 – 100 km/s: 4.5 san.
– Azami hız: 250 km/s

ORTAKLAR
– Tork Engineering / Poclain Véhicules (şasi, gövde)
– Michelin (lastikler)
– Sparco (koltuklar)
– Sabelt (emniyet kemerleri)

PROJE TAKIMLARI

RENAULT
– Axel Breun (Direktör, konsept otomobil tasarımı)
– Philippe Ponceau (proje lideri)
– Csaba Wittinger (dış tasarım)
– Laurent Negroni (iç tasarım)
– Nathalie Granger (renkler ve malzemeler)
– Nicolas Merlhiot (grafikler)

TORK / POCLAIN Véhicules
– Richard Tur (Direktör)
– Charles Door (proje lideri)
– Hervé Garnier (elektronik mühendisi)

Dr. Abdullah DEMİR

1973 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da tamamladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü kazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Fren Disklerine Uygulanan Kaplamaların Frenleme Performansına Etkisinin Deneysel İncelenmesi” konulu tez çalışmasıyla doktor oldu. Demir, İBB - İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK) AŞ’de sırasıyla, Teknik İşler Şefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Plan ve Proje Müdürü, Etüt ve Planlama Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Başta otomotiv olmak üzere, güç aktarma organları, alternatif yakıtlar, ulaşım ve otopark yönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre ve sempozyumlarda yayımlanmış makale çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca “Güç Aktarma Organları”, “Otopark Uygulamalarında Teknoloji, Çevre ve Emniyet Faktörleri”, 40 bin kelimelik “Otomotiv ve Temel Teknik Bilimler Sözlüğü”, 11 bin kelimelik “Sistem Sistem Otomotiv Teknik Terimler ve Terminolojiler Sözlüğü”, 2500 kelimelik “Otopark Endüstrisi Sözlüğü” gibi yayınları da bulunmaktadır. www.otoguncel.com web sitesinin editörlüklerini yürüten ve wushu spor dalında uluslararası hakem olan Demir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir