ESAM ve TEKDER İstanbul ulaşımını masaya yatırdı…

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) ve Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER)  İstanbul Şubelerinin birlikte tertip ettiği “İSTANBUL ve ULAŞIM” konulu panel 12 Mayıs Cumartesi günü Altunizade Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Panelin Başkanlığını ESAM İstanbul Şube Başkanı Sayın Ekrem ARIKAN yaptı. Panelde “İstanbul’daki güncel Ulaşım Projelerinin Kritizasyonu”, “Sürdürülebilir Ulaşım Politikaları” ve “İnsan Odaklı Şehirleşme ve Ulaşım” konuları değerlendirildiği panelde İETT Eski Genel Müdürü Sayın Dr. Muammer KANTARCI, YTÜ İnşaat Mühendisliği Ulaştırma Anabilim Dalı Başkanı Sayın Doç. Dr. İsmail ŞAHİN ve TEKDER İstanbul Şubesi Bşk. Yrd. Sayın Yük. Müh. Abdullah KARADAĞ birer konuşma yaptı.

Panelden Notlar:

Dr. Muammer Kantarcı:

“İstanbul’da trafiğin sahibi belli değil”

Trafikte hepimizin şahit olduğu denetim eksikliğinin temel sebebi yasal olarak trafiğin sahibinin net olarak tarif edilmemiş olmasıdır. Muhafazakar partilerin belediyede iktidara gelmesiyle yapılmak istenen her çalışmanın önünde engel olarak duran İl Trafik Komisyonu’nun yetkilerinde değişikliklere gidildi. Böylece yeni projeler bu komisyon by-pass edilerek yapılabilecekti. Ancak bir türlü dörtbaşı mamur bir yasal çerçeve oturtulamadı.

“Statik Ulaşım Planı fakat sürekli değişen bir imar planımız var”

Avrasya Tüneli projesinin ihalesi yapılalı çok oldu. Ancak proje İmar Planlarında ve Ulaşım Master planında yer almadığı için henüz yer teslimi yapılamadı. Alınan yeni bir kararla ÇED aşaması yürütülmektedir.

“Ulaşımda karayoluna bağımlılığımız sürüyor”

Avrasya Tüneli ve 3. köprü projeleri karayolu hakimiyetini perçinleyecek projeler.

Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan geçmişte 3. Köprü için ne demişti?

“Boğaz Üzerine yeni Köprüler Yapmak çözüm değildir. Boğaz üzerine yapılacak köprüler bu güzelim şehrin son güzelliklerini biraz daha eder ve biraz da birkaç rantiyeciye faydası olur. Bunun dışında getireceği bir çözüm yoktur.” [2.Uluslarası Ulaşım Sempozyumu, (1 Ekim 1998 Cemal Reşit Rey –Harbiye / İstanbul ) Bildiriler Kitabı Açılış Konuşması]

 

Doç. Dr. İsmail Şahin:

  • Sürdürülebilir şehirlerin üç temel sacayağı: Ekonomik, sosyal ve çevre dostu çözümler”
  • Ulaştırma %27 sera gazı salınımıyla Enerji (%34)’den sonra en fazla CO2 salınımı üreten sektör”
  • Otomobil en tehlikeli ulaşım aracı” Otobüsten 20 kat daha fazla ölümlere yol açan otomobiller trenlere göre 277 kat daha fazla risk taşıyor.
  • Dışsal maliyetlerin %80’den fazlası karayolları ulaşımından kaynaklanıyor. İnsanların ulaşım türü seçerken pek hesaba katmadıkları hava kirliliği ve iklim değişikliği, gürültü yorgunluğu, kazalardaki insan kaybı, acil ve tıbbi müdahaleler ve yüksek sigorta maliyetleri gibi kalemler dışsal maliyet olarak adlandırılıyor.
  • Yeni karayolu kapasitesi yeni araçları trafiğe dahil eder. Bu yüzden karayolunda kapasite arttırımı her zaman geçici çözümler sunar.
  • 1958 ve 1976 arasında, kent merkezindeki dere yatağının üzeri kapatıldı ve Cheonggye karayolu ve ekspresyolu inşa edildi. Yıkımdan önce, her iki yoldaki günlük toplam trafik yaklaşık 168.000 taşıttı, bunun neredeyse 5/8’i transitti. 2003 ve 2005 arasında karayolları kaldırıldı ve dere yeniden gün ışığına kavuştu. Dere boyuca oluşturulan parkın iki yanına iki şeritli caddeler yerleştirildi. Guardian gazetesine konuşan proje planlayıcılarından Kee Yeon Hwang: Yolu yıkmamızın hemen ardından, otomobiller aniden kayboluverdi ve sürücüler alışkanlıklarını değiştirdiler.
  • Banff National Park’ta Trans-Kanada Karayolu’nun üzerinden geçen yaban yaşam. Karayolu boyunca çit örerek ve fotoğrafta görüldüğü gibi belirli aralıklarla geçişler inşa ederek, görevliler, hayvanların güvenli bir şekilde karayolunu geçmesini sağladılar. Böylece, yaşam alanı bölünmesinin ve yaban hayvanlarının karıştığı karayolu kazalarının önüne geçebildiler.
  • “Londradaki kent merkezi ücretlendirmesi kent merkezine giren araç sayısını azaltsa da merkezdeki trafiği ancak %8.8 oranında azaltabildi.” Londra’da kent merkezine otomobille girmek isterseniz ücret ödüyorsunuz.  Saat 7 ile 18 arasında merkeze girenler 9,5 avro ödüyorlar.  Merkezde oturanların araçlarına tenzilat var.  Taksilerden ücret alınmıyor.  9 yıllık geçmişi olan bu girişim hep ilginç ve başarılı bir deneme olarak kabul edildi.  Uygulama bugünlerde daha bir eleştirel bakışla irdeleniyor.  Bazı değerlendirme sonuçları şöyle. Uygulamayla birlikte merkeze giren araçların sayısı %33 azaldı.  Ama trafik yalnızca %8 rahatladı.  Bu fark taksilerin ve otobüslerin sayısında ortaya çıkan büyük artıştan kaynaklandı. Ancak, merkezdeki havanın kalitesinde, ne yazık ki, belirgin bir iyileşme görülmedi. (Kaynak:  Le Monde, 21.12.2012)

“İstanbul için planlarda belirtilen 2023 hedefi ile yapılan uygulamalar çelişkili”

Hedef: Gelecekte motorlu araç trafiğinin azaltılması, Öncelikle Tarihi Yarımada olmak üzere kentin tarihi dokularında lastik tekerlekli araç trafiğinin azaltılması, yaya ulaşım akslarının oluşturulması.

Çelişen uygulama: Karayolu Tüneli Boğaz Geçişi’nin Tarihi Yarımada üzerinde baskı oluşturması kaçınılmazdır. Bakanlık projeye ÇED muafiyeti getirdi, ancak finansman kuruluşu ÇED istedi; ön değerlendirme olumsuz.

Ve tabii planlarda adı dahi “Tepeden inme merkezi projeler” olarak geçen 3. Köprü sürprizi!

Karayolları Genel Müdürlüğü (1998) raporuna göre: Orman alanları ve su kaynaklarının, İstanbul dahilinde kalan bölümü üzerinde çok büyük olumsuz etkileri olacaktır. Halen İstanbul’un en önemli içme suyu kaynakları olan Elmalı Barajı, Alibey Barajı ve Sazlıdere Barajı ile Belgrad Ormanları içerisindeki bentler bu projeden direkt olarak etkilenecektir (Anadolukavağı – Sarıyer arasındaki 5. Koridor).

 

Abdullah Karadağ:

  • Ecdadımızın insana ve tabiata saygılı köprüleri, camileri, evleri, çarşıları ve hanları asırlarca ayakta kaldı. İnsanoğlu teknolojik gelişmelerin verdiği şımarıklıkla tabiata saygılı şehirler inşa etmek yerine tabiata meydan okuyan şehirler inşa etme yoluna gidince bu aziz şehir de bu saygısızlıktan nasibini almak durumunda kaldı.
  • İstanbul maruz kaldığı tahribatların en büyüklerinden birini merhum Adnan Menderes zamanında görmüştür. 2. Abdulaziz’in saray bahçesinden geçecek demiryolu projesi için  “memleketimden demiryolu geçsin de isterse sırtımdan geçsin” demesiyle başlayan derinlikten yoksun ulaştırma anlayışı İstanbul’da tahribatların başlangıcı olmuştur.
  • Maalesef memleket için beslenen bu iyi niyet manevi anlamda bir yarar getirmediği maddi anlamda da bir fayda sağlamamıştır.
  • …Millet Caddesi ve Londra Asfaltını birleştiren yolun kuzeyindeki Mimar Sinan’ın eseri olan İlyaszade Camii yıkılmış ve yerine giriş sahası altında kalacak şekilde bir benzin istasyonu inşa edilmiş…“(T. Cansever, İstanbul’u Anlamak,1998)

 

“İstanbullunun günde ortalama 1.5 saati yollarda geçiyor ”

“Kentte her istisna durum afet etkisi yapıyor”

“Karayoluna bağımlı bir kentte bu etki kaçınılmazdır”

“Ulaşım hep en son düşünülüyor ve trafiğin bir sonuç olduğu gözardı ediliyor”

“Ulaşım projeleri imar ile beraber düşünülmeli ve uygulanmalı. Şehrin en kritik ve merkezi bölgelerine AVM kondurarak meydana gelen trafiğin çözümünü beklemek ulaştırma uzmanlarına yapılan büyük bir zulümdür”

“İki yakası arasında 1.1 milyon seyahat yapılan bir şehirde bu seyahatler sebepleri incelenerek azaltılmadıkça sunulacak diğer çözümler aldatmacadan ibarettir.”

“Karma konut projeleri (işyerleri ve konutlar içiçe)  ulaştırma ihtiyaçlarını en aza indirir. 100 kişinin 30’unu toplu konut bölgesi içerisinde istihdam edebildiğiniz de otomobil kullanımını %17’lere kadar düşürebilirsiniz.“

“Konut bölgelerinde yürüme mesafesinde temel ihtiyaçların giderilmesi ve bölge içerisinde aktivite (eğlence, alışveriş merkezi, STK faaliyet alanları gibi) imkanının olması durumunda otomobil kullanımı büyük oranda azalır.”

“Bölge insanın sosyal yapısına uygun kaliteli bir toplu taşıma arzı özel araç sahipliğini değilse bile özel araç kullanımını büyük oranda azaltır. “

“Kadın-erkek karışık tıka basa dolu otobüsler toplumumuzun ahlaki temellerine aykırıdır”

“İstanbul’u sürekli kayırıyoruz!”

“Ulaştırma problemine daha büyük bir pencereden bakıp kentler arasında adil bir yatırım dengesi kurmak şarttır. İstanbul’un iki yakası arasına onlarca geçiş projesine yatırım yapılırken Filyos çayı üzerindeki köprünün çökmesiyle onlarca vatandaşımızın hayatını kaybetmesi iç acıtıcı bir durumdur. Diğer illerimizde var olan köprülerin sağlamlaştırılması ve eksik olanların derhal yapılması gerekir.”

“Bu aşırı yüklenme İstanbul’u fena halde bozar!”

Spor kenti, tarih kenti, kültür kenti, sanayi kenti, eğitim kenti, teknoloji kenti, fuar kenti, alışveriş kenti… Her şeyin kenti İstanbul. Devlet bütün ulaştırma yatırımlarını İstanbul’a yaparken (3. Köprü, Marmaray, Avrasya Tüneli, Kanalistanbul…) kimi ve nasıl diğer kentlere yatırım yapmaya ikna edecek? Bu aşırı yüklenme İstanbul’u fena halde bozar!”

“Yayalar şehir merkezlerinin yerlileridir!”

“Şehir merkezlerindeki üst geçitler kaldırılmalıdır. Şehir merkezinde otomobilin yayayı üst geçidi kullanmaya zorlaması dağdan gelip bağdakini kovmaya benzer”

 

Dr. Abdullah DEMİR

1973 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da tamamladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü kazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Fren Disklerine Uygulanan Kaplamaların Frenleme Performansına Etkisinin Deneysel İncelenmesi” konulu tez çalışmasıyla doktor oldu. Demir, İBB - İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK) AŞ’de sırasıyla, Teknik İşler Şefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Plan ve Proje Müdürü, Etüt ve Planlama Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Başta otomotiv olmak üzere, güç aktarma organları, alternatif yakıtlar, ulaşım ve otopark yönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre ve sempozyumlarda yayımlanmış makale çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca “Güç Aktarma Organları”, “Otopark Uygulamalarında Teknoloji, Çevre ve Emniyet Faktörleri”, 40 bin kelimelik “Otomotiv ve Temel Teknik Bilimler Sözlüğü”, 11 bin kelimelik “Sistem Sistem Otomotiv Teknik Terimler ve Terminolojiler Sözlüğü”, 2500 kelimelik “Otopark Endüstrisi Sözlüğü” gibi yayınları da bulunmaktadır. www.otoguncel.com web sitesinin editörlüklerini yürüten ve wushu spor dalında uluslararası hakem olan Demir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir