ZOE çok farklı bir otomobil

İlk kreatif teklifler son derece radikal yaklaşımlar sergiliyordu. Tasarımcılar, otomobili yeniden yaratmak için elektrik motorlu otomobil çağını büyük bir fırsat olarak görüyordu. Bununla birlikte çalışmalar daha rasyonel bir yöne doğru gitmeye başlamıştı. İçten yanmalıdan elektrik gücüne geçiş müşteri alışkanlıklarında büyük bir değişime neden olacaktı; bu nedenle ZOE tasarımının çok da şaşırtıcı olmaması gerekiyordu. Hedef, farklı olan ancak hemen kabul görecek şekilde hatlarında ve orantılarında otomotiv tasarımının alışılmış görüntülerini taşıyacak bir otomobil tasarlamaktı.

“Tasarımcılar, aracın çevre ile ilişkilerini aktarabilmek maksadıyla doğadan ve elementlerden ilham almaya gayret etti. Otomobil, statik form yerine temiz ve doğal enerji ile sürekli hareket halinde ifade edilmeliydi. Tasarım ofislerindeki dizayn masaları yoğun, fırtınalı gökyüzü, kabarık denizler veya kış manzaralarının saf hatlarını yansıtıyordu.”

Agneta Dahlgren-Hermine – Zoe Tasarım Projesi Müdürü

Saflığı ve duyguları ifade eden hatlar

Kazanan çizim Jean Sémériva’ya ait olandı. Onun dijital çalışmasına iki kilit kelime rehberlik ediyordu: aracın gövdesi boyunca uzanan hatlardaki saflık ve en atik ve dinamik haliyle duygu. Söz konusu otomobil, 2,588 mm’lik dingil mesafesi ve yükseltilmiş bel hizasıyla kompakt bir form altında güven verici ve dinamik bir görünüme sahipti.

“Bizler, hareket halinde olan ve hareket etmek üzere yapılmış bir otomobil tasarlamayı arzu ediyorduk. Bir hattın bittiği yerde bir diğeri başlıyor. ZOE’nin tasarımı tıpkı bir su damlası gibi bir bütün halinde ele alındı. Üzerinde köşeli veya girintili hiçbir yer yok.” Jean Sémériva, Renault ZOE’nin dış tasarımcısı.

Görsel olarak da elektrik motorlu bir otomobil

ZOE, tüm serideki Renault logosunda, farlarında kullanılan mavi efekt ve koyu mavi renkli koyu camlarıyla hemen bir elektrik motorlu otomobil olarak göze çarpıyor. Arka lamba grubu mavi eşmerkezli kenarlarıyla tamamen şeffaf; bu bir seri üretim otomobilde alışılagelmişin dışında bir durum. Arka lambalar sadece frenleme esnasında ve ön farlar geceleri yakıldığında kırmızıya dönüşüyor. Böylelikle tüm gövdenin renk çekiciliği daha da fazla bütünlük gösteriyor.

Dostane ve çekici bakışlar

Laurens Van Den Acker 2009’da göreve başladığında büyük tasarım değişiklikleri yaptı: yeni marka kimliğini yansıtması bakımından aracın ön kısmını değiştirdi.  Sonuç olarak, da ZOE ince yapılı ikili halojen farlara ve siyah renkli ızgara ile kontrast yaratan daha büyük bir logoya sahip. Gündüz sürüş farları ve her iki tarafında gamzeli gülümseyen ifadeli geniş hava girişi ZOE’ye ayrı bir dostane ve çekici görünüm katıyor.

28 Temmuz 2009’da Guyancourt’taki Technocentre’in sunum odasında Jean Sémériva yaptığı çalışmayı yönetim ekibiyle paylaştı ve heyecan dolu bir tepki ile karşılaştı. Yaptığı tasarım onun imzasını taşıyor:  arka sütuna gizlenmiş olan arka dış kapı kolu üzerine yerleştirişmiş rölyef şeklindeki başparmak izi.

Müşteri testleri 2010 Mart’ında başlatıldı. Aynı zamanda sunulan prototipi ise 2012 sonunda piyasaya sürülecek olan modele gerçekten çok uyuyordu. Alınan reaksiyonlar bir kez daha son derece heyecan doluydu.

Dinlendirici, zen iç mekân ambiyansı

ZOE’nin iç tasarımı, ilk çizimlerinde de saflığı ön plana çıkaran Dominique Marzolf’un eseridir. Ön panel tek bir bloktan oluşuyor ve pürüzsüz, akıcı hatlara sahip. Aynı yaklaşım rüzgar türbini kanadını andıran ön panel şeridinde de göz çarpıyor. Söz konusu parça ev mobilyalarından ilham alan yeni bir yumuşak dokunuşlu malzemeden yapıldı; bu otomotiv endüstrisinde pek kullanılmayan bir malzeme. Saf, dinlendirici ambiyans kabin içerisinde pastel renklerin kullanılmasıyla ve ileri teknolojiden istifade edilmesiyle daha da vurgulanıyor: özellikle Life ve Zen versiyonlarında. Ortadaki R-Link konsolu ön panelin üzerinde havada asılı gibi duruyor. Kontrol panelindeki TFT (İnce Filmi Transistör) ekran ise ZOE’nin içerdiği ileri teknoloji hakkında ipuçları veriyor.

Koltuklarda ise pastel renkli kumaş kaplamalı entegre başlıklar (Zen versiyonunda) yer almakta olup, bunlar kolay temizleme için Teflon® leke korumasına sahiptir. ZOE’nin sıfır emisyonu bir araç olarak taşıdığı kimlik vites kolu topuzundaki ve sürücü koltuğundaki başlıkta bulunan Z.E. harfleri ile ortaya konuyor. Tavan döşemesinde ve ön panelde de basılı devre benzeri bir piktogram yer alır.

Dr. Abdullah DEMİR

1973 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da tamamladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü kazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Fren Disklerine Uygulanan Kaplamaların Frenleme Performansına Etkisinin Deneysel İncelenmesi” konulu tez çalışmasıyla doktor oldu. Demir, İBB - İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK) AŞ’de sırasıyla, Teknik İşler Şefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Plan ve Proje Müdürü, Etüt ve Planlama Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Başta otomotiv olmak üzere, güç aktarma organları, alternatif yakıtlar, ulaşım ve otopark yönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre ve sempozyumlarda yayımlanmış makale çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca “Güç Aktarma Organları”, “Otopark Uygulamalarında Teknoloji, Çevre ve Emniyet Faktörleri”, 40 bin kelimelik “Otomotiv ve Temel Teknik Bilimler Sözlüğü”, 11 bin kelimelik “Sistem Sistem Otomotiv Teknik Terimler ve Terminolojiler Sözlüğü”, 2500 kelimelik “Otopark Endüstrisi Sözlüğü” gibi yayınları da bulunmaktadır. www.otoguncel.com web sitesinin editörlüklerini yürüten ve wushu spor dalında uluslararası hakem olan Demir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir