BMW kentsel mobilitede geleceğin vizyonunu sunuyor
Frost & Sullivan analistlerine göre BMW 2013’te iBrand ve yeni iş modelleriyle pazara eşsiz bir değer önerisi sunuyor.
BMWi alt markasının piyasaya sürülmesinden bu yana markanın nasıl konumlanacağı, modellerin, fiyat noktalarının, hedef müşterilerin ve genel itibariyle ürün ve hizmetlerin piyasaya nasıl sunulacağı üzerine çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Aralık 2012’de, Londra Park Lane’de yeni açılan ve dünyadaki ilk BMWi mağazasında düzenlenen “BMW diyalogda” etkinliğinde ise bu görüşler tartışıldı ve onaylandı. Aralarında Frost & Sullivan Otomotiv Endüstrisi danışmanları, yatırımcılar, sürdürülebilirlik uzmanları, kamu sektörü yöneticileri ve medyanın önde gelen isimlerinin bulunduğu katılımcılara yeni i3 ve i8 modelleri sergilendi. Frost & Sullivan uzmanlarına göre BMW lansmanında en ilginç konu, “kentsel mobilitenin geleceği” için BMW vizyonunu ortaya koyan BMWi markasının yan ürünleri oldu.
BMW mobilite hizmetlerine de yöneliyor
Frost & Sullivan uzmanları, bugüne değin BMW‘nin mobiliteye dair gelecek vizyonunu; araba paylaşımı (DriveNow & Alphacity), özel bir park alanı kiralama platformu (ParkatmyHouse), şehir merkezli bir eğlence-bilgi uygulaması (MyCityWay) ve ePedelec ile eScooter gibi iki ya da üç tekerli mikro mobilite ürünlerinin oluşturduğunu ifade ediyorlar.
Yeni satış kanalları, bağlantılı sürüş teknolojisi ve belli bir amaca yönelik olarak üretilen şehir içi araçlarına ek olarak söz konusu ürün ve hizmetler, BMW Grup‘un bir numaralı stratejisi olan “bireysel mobiliteye yönelik seçkin ürün ve hizmetlerin lider tedarikçisi olmak” üzere tasarlanmıştı. Frost & Sullivan‘a göre bu durum, BMW‘nin geleceğin mobilitesini etkileyen mega trendlere verdiği büyük değere vurgu yapıyor. Uzmanlar, BMW‘nin yeni teknolojiler ve iş modelleri geliştirerek bu eğilime cevap vermek için faaliyet gösterdiğini, artık yalnızca otomobil üretimi ve satışı yapmakla kalmayıp tümüyle bir mobilite hizmeti verdiğinin altını çiziyorlar.
2013’te yeni BMWi geliyor
BMWi markasının bir parçası olarak sunulan i3 ve i8, sırasıyla elektrikli ve şarj edilebilen hibrid araçlar olarak öne çıkıyor ve yeni amaçlara yönelik olarak kurulan LifeDrive mimarisiyle tasarlanmış bulunuyorlar. Söz konusu mimari, karbon fiber takviyeli plastikten yapılan ve ultra hafif yolcu bölümünden oluşan bir üst yaşam modülünden meydana gelmiş bulunuyor. Daha dinamik bir sürüş sağlamak için arabanın ağırlık merkezini alçaltırken, batarya ünitesinin ekstra ağırlığını da telafi ediyor.
Alt sürüş modülü ise batarya, elektrikli tahrik tertibatı, süspansiyon ve çarpışma elemanlarını bütünleştiriyor. İ3, tamamen elektrikli bir araç olarak özellikle büyük şehirlerde kirliliği azaltmak amacıyla emisyonsuz ve sürdürülebilir mobilite kullanımı sağlıyor. Sıfırdan 100 km/saat hıza 8 saniyenin altında ulaşan i3, azami 150 km/saat hıza kadar çıkabiliyor. Bataryanın kullanım aralığı tam dolum halinde 160 km olurken, aracın şarj süresi 30 dakika (hızlı dolum) ile 8 saat (13 amp dolum) arasında değişim gösteriyor. Daha uzun süreli kullanıma sahip versiyonların ekstra fiyatlı seçeneklerle sunulacağı belirtiliyor. Aracın piyasaya sürüleceği tarihin ise 2013 yılının sonunu bulacağı bildiriliyor.
Yeni i8 modeli ise yenilikçi ve şarj edilebilir süper hibrid bir araç olarak Frost & Sullivan uzmanları ve sektöre yakın kişilerce en gelişmiş spor araba olarak gösteriliyor. BMW eDrive, şehir ortamında yavaş sürüşler için 35 kilometreye kadar elektrikli sürüş sağlıyor. Elektrikli bir motor ve üç silindirli TwinPower Turbo (1,5 litre) benzinli motordan oluşan bileşim, şehir dışı sürüşlerde 250 km/saat azami sınırlı hıza ve sıfırdan 100 km hıza 4.6 saniyede ulaşılmasını sağlıyor. Ortalama olarak oldukça ekonomik olan bu bileşim, 2,7 litre yakıt ile 100 kilometre sürüş imkânı sunuyor. Aracın piyasaya sürüleceği tarihin ise 2014 olacağı belirtiliyor. i3 için tahmini fiyat 30,000 ila 35,000, i8 için 100,000 sterlinin üstünde öngörülüyor.
BMW yenilikçi bir iş modeli arayışında
Frost & Sullivan uzmanlarına göre BMW‘nin gelecek vizyonunda en dikkat çekici faktör, BMW‘nin geleneksel kiralama veya kesin alım yöntemlerine ilave olarak bir dizi yenilikçi iş modelini araştırıyor olması. Bu durum aracın, BMW‘nin “on demand service” faaliyetinin bir parçası olarak geçici olarak farklılaşmasını sağlayan seçenekleri de barındırıyor. Bunların arasında müşterinin Pazartesi-Cuma arası elektrikli i3’ü kullanırken, hafta sonu daha uzun yolculuklar için alternatif bir araç kullanması gibi örnekler olabilecek. Yine uzun yolculuklarda, örneğin tren ya da uçak kullanan ancak yine de bir araca ihtiyaç duyan BMW sahibi yabancı müşterilere uygulanması gibi benzer konsepler de planlanıyor. Ayrıca araçların şarj edilmelerine yönelik olarak bir dizi seçenek üstünde de çalışılıyor.
Diğer yandan özel bir şarj etme yeri ekstra bir seçenek olarak sunulacak ve her bir araçta en yakın ortak şarj tesislerini tespit edebilen özel olarak geliştirilmiş bir navigasyon sistemi bulunacak. Ayrıca araç içinde dokunmatik bir ekran ünitesi üzerinde birkaç görüntüleme cihazı hazır bulunacak, bu ekrana akıllı telefonla da uzaktan erişim sağlanabilecek, araç arıza yaptığı veya elektriği tükendiği zaman yardım hizmeti alınabilecek.
BMW bir mega trendin izini sürüyor
Frost & Sullivan uzmanlarına göre BMW, “Bricks and Clicks” iş modelinden bir başka mega trende yoğunlaşıyor ve yeni ürünlerin mevcut tüm kanallar aracılığıyla tanıtılıp satılmasını planlıyor. Buna göre araçların satışı bir dizi kanal vasıtasıyla yapılacak, mevcut BMW bayi ağı ve yeni BMWi mağazaları geliştirilecek, ancak çevrimiçi ve mobil kanallar vasıtasıyla satış elemanlarının müşterileri ziyaret ederek araçları dijital olarak sergiledikleri bir satış faaliyeti de yapacak. Frost & Sullivan uzmanları bu durumu, BMW araçlarının ilk kez tamamen çevrimiçi olarak satılacağının işareti olarak değerlendiriyor. Giderek büyüyen bu eğilimi detaylarıyla analiz eden Frost & Sullivan‘ın yakında sunacağı “Otomotiv Endüstrisindeki e-Perakendecilik Faaliyetine İlişkin Rapor”una göre, 2020 yılı itibariyle dünya ölçeğindeki araba satışlarının yüzde 5’i çevrimiçi yolla yapılacak.
Öte yandan BMW, Londra Park Lane’de yer alan BMWi mağazası gibi büyük mağazalar açarak, bilgi sağlama ve diğer ürünlerin pazarlaması faaliyetlerini özel çalışanlarıyla gerçekleştirmeyi planlıyor. BMW‘nin bu faaliyetlere büyük olasılıkla 2013 ve 2014’te yeni ürünlerin piyasaya sürülmesi öncesinde hedef şehirlerde yeni mağazalar açarak hız vereceği belirtiliyor. Bununla birlikte BMW, New York’ta gerçekleştirdiği başarılı tanıtım turu etkinliğini Paris, Tokyo, Şanghay, Düsseldorf ve Roma’da da sürdürmeyi planlanıyor.
BMW çok yönlü yenilikler peşinde
Frost & Sullivan uzmanları, i3 ve i8 araçlara ilgi gösteren ve e-mobilite teknolojisini benimseyen kesimlerin ağırlıklı olarak 30’lu yaşlarının başında olan erkekler olduğunu belirtiyorlar. Bununla birlikte, BMW‘nin ürüne yönelik pazarlama kanallarını hem erkek hem de kadınlara yönelik birkaç demografik etmen üzerinden geliştirmeye çalıştığı da görülüyor. Diğer yandan, her ne kadar i3’ün sınırlı bir menzili olsa da (160 km), i Projesi İngiltere Genel Müdürü Suzanne Gray daha uzun mesafeli modelin mevcut olmasından ve müşterilere alternatif olarak geleneksel BMW araçları kullanma imkânı veren esnek kiralama seçeneklerinden dolayı, aracın ev halkı için ikinci bir araba olmaktan ziyade tek araç olarak kullanılabileceğine inandığını ifade ediyor.
Frost & Sullivan uzmanlarına göre BMW sektörde yalnızca farklı bir aracı lanse etme faaliyetine öncülük etmekle kalmıyor, ayrıca bu girişimi yenilikçi ve dijital bir iş modeliyle harmanlayarak müşterilerine eşsiz bir değer önerisini de sunuyor. Ancak uzmanlar, kullanıcıların da BMW kadar çok yönlü ve yenilikçi olup olmadıklarını zamanın göstereceğini belirtiyorlar.
