2020’ye kadar araç paylaşımı pazarı dokuz kat büyüyecek…
Frost & Sullivan’ın araştırmasına göre Batı Avrupa’da araç paylaşımı bilinci giderek daha da yaygınlık kazanıyor
Araç paylaşımı pazarını Almanya, Fransa ve İngiltere ölçeğinde geniş kapsamlı bir anket çalışmasıyla mercek altına alan Frost & Sullivan, beş temel bulguyu açığa çıkardı. Katılımcıların yüzde 38’i açısından araç paylaşımı ulaşım ihtiyacında öncelikli öneme sahip bulunuyor.
2010 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlayan dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan, Türkiye’de hazırladığı başta enerji, otomotiv, savunma ve sağlık olmak üzere çeşitli sektörlerde uzun vadeli pazar öngörülerini de kapsayan raporlarıyla uluslararası şirketlerin ve yatırım fonlarının Türkiye’deki faaliyetlerine yardımcı olmanın yanı sıra farklı sektörlerde birçok Türk firmasına özel araştırma ve danışmanlık hizmetleri vererek iç ve dış pazarlarda büyümelerine yardımcı olmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Frost & Sullivan, Türkiye için de önem taşıyan araç paylaşımı alanında yaşanan son gelişmeleri masaya yatırıyor.
Rekor büyüme yaşanacak
Frost & Sullivan‘ın pazar belirlemelerine göre araç paylaşımı pazarında 2013 yılında 70 bin araçla üç milyon üyeye ulaşılması bekleniyor. 2020 yılında ise bu sayının global ölçekte 26.2 milyon üyeye yükselerek dokuz kat büyüme kaydetmesi öngörülüyor. Bununla birlikte, Frost & Sullivan analistleri 2010 yılında P2P araç paylaşımı alanında 13 olan operatör sayısının 2011 yılında 24 operatöre yükselerek sadece bir yıl içerisinde yüzde 85 oranında büyüme göstermesine dikkat çekiyorlar.
Frost & Sullivan‘ın araç paylaşımı alanında gerçekleştirdiği son araştırma ise yeni bulguları ortaya koyuyor. Araştırmayla ilgili olarak Frost & Sullivan Türkiye Otomotiv Araştırmaları Direktörü Mohamed Mubarak, araç üreticilerinin araç paylaşımını giderek daha yüksek oranda potansiyel bir farklılaştırıcı, ek gelir akışı ve müşterilere yakınlaşmak için bir fırsat olarak gördüklerini ifade ediyor. Ancak Mubarak, 60 yıllık geçmişe sahip kavramın geçtiğimiz yıllarda kendisini ‘tek yönlü’, ‘iki yönlü yüzer’ ve ‘P2P araç paylaşımı’ gibi yeni ticaret modelleri oluşturarak yenilemiş olsa da, henüz pazara uzak el değmemiş geniş bir potansiyelin mevcudiyetine de dikkat çekiyor.
Zihniyetler yavaş yavaş değişiyor
Araştırmadan elde edilen sonuçlar, P2P araç paylaşım pazarının henüz yükseliş döneminde olduğunu ve geleneksel otomobil paylaşımının yanında yer almasının beklendiğini ortaya koyuyor. Mubarak, başka birinin aracını kullanma fikrine gösterilen ilginin, kendi aracını başkalarına kiralayarak paylaşma fikrine gösterilenden daha fazla olduğunu ifade ediyor. Mubarak, araç paylaşım üyesi olma konusunda duyulan ilgiyle kendi aracını başkalarına kiralama düşüncesine duyulan ilgi arasında şaşırtıcı bir bağlantı olduğunu da belirtiyor.
Fransa’da Paris, Lyon, Marsilya ve Toulouse, Almanya’da Berlin, Münih, Hamburg ve Köln, İngiltere’de ise Manchester, Birmingham ve Edinburg şehirlerini kapsayan araştırma sonucunda katılımcıların yüzde 38’inin, araç paylaşımını ulaşım ihtiyaçları açısından ‘biraz’ ve ‘yüksek’ oranda önemli bulduklarını dile getiren Mubarak, anket sonuçlarının beş temel bulgu ile özetlenebileceğinin altını çiziyor.
Gençken yakalayın: Araç sahibi olmayan veya araçlara kısıtlı erişimi olan genç (25-24 yaş arası), eğitimli çalışanlar araç paylaşımına büyük ilgi gösteriyor. Bunun öğrenciler arasında yüzde 31 civarında gerçekleşen ilgi düzeyine zıtlık oluşturduğu söyleniyor.
Araç paylaşımı toplu taşımacılıkla aynı anda olmalı: Katılımcılar araç paylaşımını toplu taşımacılığa esnek ve kolay bir alternatif olarak görseler de, bu imkanı her iki taşımacılık modeliyle birlikte kullanmak istiyor. Katılımcıların çoğunluğu araç paylaşım operatörü olarak şehir taşımacılık operatörünü tercih ediyor ve toplu taşıma terminallerinin önünde araç paylaşımına yönelik park yerlerinin de bulunmasını bekliyor.
Şehirli araç sahipleri araç paylaşımına katıldıkça arabalarından vazgeçecek: Mevcut araç sahiplerinden yüzde 40’ı araç paylaşım hizmetini kullanmaya başladıktan sonra araçlarını elden çıkarmaya daha eğilimli görünüyor. Henüz araç sahibi olmayanların yüzde 60’ı ise araç paylaşımı üyeliğinin ardından araç satın almayı düşünmeyeceğini belirtiyor.
Doğru işletim modeline ve fiyatlandırmaya sahip tek yönlü araç paylaşımı kazanç getirecek: 200 metre içerisindeki istasyonlarda ‘alınabilecek/bırakılabilecek’ dört kişilik benzinle çalışan araçlar sunan araç kiralama modeli, yüzde 16,2 ile en yüksek tercih oranına sahip bulunuyor. Saat başına 15,50 avro fiyat seviyesi asıl kazancı getirecek olsa da, 7-11 avro seviyesine inmenin pazar payını artırabileceği ifade ediliyor.
Aşina olmak katılım oranını artıracak: Üye olmayan dört kişiden yalnızca biri araç paylaşım konseptine aşina ve sadece yüzde 28’i üye olmayı düşünüyor. Detaylı bir tanıtım sonrasında katılımcıların yaklaşık yüzde 38’i arasında araç paylaşım konsepti daha da fazla önem kazanmış bulunuyor.