Nasıl Kötü Bir Personel Olunur?

Evet soruyu doğru sordum. Her hangi bir mantık hatası söz konusu değil. Bu yazımda kötü, faydasız, işe yaramaz ve hatta zararlı bir personel olabilmenin püf noktalarını anlatacağım.

Neden mi?

“Her şey zıddı ile kaimdir” de ondan.

İş tanımınızı öğrenmeyin

Yöneticiniz (Amiriniz) size bir iş tanımı vermemişse siz de sorgulamayın. “Tam olarak iş tanımın nedir?” diye sormayın. Süreci akışına bırakın ve size temas eden işlerden “Bu benim işim değil” diyerek sıyrılın. İş çok ciddiye binerse “Bana böyle bir görevim olduğu bildirilmedi” deyin.

İşi yürümesi için değil statükonun korunması için mücadele edin

Mücadeleci insanları yöneticiler çok sever. Siz de doğru (!) bildikleriniz için mücadele edin. Aslolan konumunuz (eylemsizliğinizin) ve statükonun korunmasıdır. Bu sebeple size gelen yeniliklere kesinlikle ayak uydurmayın. Eski köye yeni adet getirilmesine eylemsizliğiniz ve duyarsızlığınız ile karşı duruş sergileyin. Gerekirse şiddetle ayak diretin ve mücadelenizle karşınızdakileri yıldırın.

5 dakikalık işi 5 günde yapın

Önemli birisiniz ve sizin önemli biri olduğunuzu karşınızdakiler hissetmeli. Tamam belki bir müdür odasına sahip değilsiniz hatta masanız bile yoktur. Tamam belki çalıştığınızdan kimsenin haberi bile olmayabilir ama bu durum sizi yıldırmasın. Size gönderilen işlerin hemen bitirilmesi demek size yeni işlerin gelmesi demek olduğunu bilin.

Rapor göndermekle zamanınızı harcamayın

Size yapmanız için verilen işlerin sonuçlarını, durumlarını ve açıklamalarını yazmakla zaman harcamayın. Bu işe harcayarak kariyerinizin gelişiminden çalınan zamanı internetten alışveriş yaparak, sosyal medyayı kullanarak, haber okuyarak ve resim galerine bakarak değerlendirebilirsiniz. Unutmayın genel kültür çok önemlidir ve çok geneldir!

Saygıda kusur edin

İş arkadaşlarınıza ve yöneticinize her hangi bir minnet borcunuz yok. Siz o değerli vaktinizi o müessesenin çıkarları için orada harcıyorsunuz. Dolayısıyla diğer insanlar sizin varlığınızdan onur duymalı ve size saygı göstermeliler. Unutmayın sizin onlara ihtiyacınız yok, onların size ihtiyaçları var.

Şirket mailini kullanmayın

Şirketinizin sizin adınıza açtığı mail hesabını gerek duymadıkça kullanmayın. Size ulaşmak isteyen yanınıza gelecektir. Size gönderilen maillere cevap vermeye harcayacağınız zamanı karşı masadaki iş arkadaşınızla bilgi paylaşımı (!) yaparak değerlendirebilirsiniz. Kurum dışı mailleşmelerinizde “hotmail, yahoo, gmail vb.” mail adreslerinizi kullanın.

Mesai saatleri sizin için düzenlenmedi

Unutmayın mesai saatleri kendisinden emin olunamayan personel için tedbir amaçlı konulmuştur. Siz çalışma disiplininiz ve iş tutuşunuzla etrafınıza güven salan birisiniz. Çalışmak için özgür iradenizin mesai saatleri ile sınırlandırılmasına gerek yok. İnisiyatif kullanın ve çalışma saatlerinizi siz belirleyin. Hatta işe amirinizden sonra gelerek ne kadar civanmert biri olduğunuzu gösterin. Cesur insanları herkes sever!

Kurumsal bilgi paylaşımına önem verin

Kurduğunuz kurumsal bilgi paylaşım ağı sayesinde “kim, kiminle, nerede, ne zaman, ne yaptı” sorularına cevap arayın. Elde ettiğiniz bilgiyi ağdaki diğer çalışma arkadaşlarınızla ışık hızında paylaşın. “Kurduğunuz kurumsal bilgi paylaşım ağı“nda paylaşmak için illa ki net bilgiye ihtiyacınız olmadığını unutmayın. Şaibeli bilgiler daha çok ilgi görür.

Mazeret defteri tutun

Yapmadığınız ve yüzünüze gözünüze bulaştırdığınız işler için hazır mazeretleriniz olsun. Hangi durumlarda ne tür mazeretleri öne süreceğinizi daha önceden yazılı olarak çalışın. Bunun için bir mazeret defteri tutmak faydalı olacaktır. Kullandığınız mazeretlerin yanına hangi tarihte ve hangi iş için kullanıldığını not edin. Zira daha önce yapmadığınız bir iş için kullandığınız mazereti üzerinden bir yıl geçmeden başka bir iş için kullanmamaya dikkat edin.

***

Evet değerli arkadaşlar. Bazı püf noktaları buradan sizlerle paylaştım. Bu noktaları iş hayatınıza tatbik ederek “yeteri kadar kötü bir personel” olabilirsiniz. Kimilerinde bu meziyetler Allah vergisi olarak yaratılışlarında vardır; kimileri ise daha sonradan çok çalışarak kazanırlar. Yukarıda değindiğimiz maddelerden sizin karakterinizde olmayanları bulup kendinizi o konuda geliştirerek ilerleme kat edebilirsiniz.

Esen kalın.

Lutfullah DUMAN

Lutfullah DUMAN İstanbul'da doğdu. Ortaokulu Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde liseyi Tekirdağ Fen Lisesi'nde ve Üniversite eğitimini Kırıkkale Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamladı. Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalında "Deniz Alanlarının Optimizasyonu ve Tekne-Alan Ataması" konusunda Yüksek Lisans Eğitimine devam etmektedir. Kalite Belgelendirme, Araç Bakım-Onarımı ve Gıda Ambalajı İmalatı sektörlerinde planlamacı olarak çalışmış olup şu an İspark A.Ş.'de Marina Heliport İş Geliştirme Şefi olarak çalışmaktadır. Proje yönetimi, süreç yönetimi ve planlama dallarında araştırma yapmaktadır. Teknik konuların haricinde yurtdışı izlenimlerini ve sosyal konuları da yazıya dökmektedir. Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) Yönetim Kurulu Üyesi olan Lutfullah DUMAN, İstanbul'da ikamet etmektedir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

2 Cevaplar

  1. Hasan Hüseyin Yayla on Facebook dedi ki:

    Tüm bu yazdıklarınız öyle bir virüs ki; şirket içerisinde ışık hızı ile yayılıp aynı hızla hemen herkese bulaşıyor. Hatta yeni işe başlayanlar o kadar çabuk adapte oluyorlar ki inanamazsınız.Tedavisi ise; neredeyse imkansız görünüyor.

  2. Dr. Abdullah Demir dedi ki:

    Allah bizi bu hastalıktan ve kanserden muhafaza eylesin.
    Tedavisi basit “VİDAN ve EMANET” ancak insanlar zoru seçiyor vesselam.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir