Her Proje Biraz Yetimdir!

Ve idare yeni bir atılıma karar verdi.

Ellerinde güzel bir fikir vardı.

Yapılacak şey açık ve basitti.

Yalnız biraz (!) kaynağa ihtiyaç vardı: İnsan ve Para

Sonra bir yönetici işi üstüne aldı.

Kim bilir belki de iş onun üstüne kaldı.

Ve ekibini kurdu.

Üç kişiydiler: Şahsen, bizzat, kendisi…

 

Kaynaklardan insan tamamdı.

“Şimdi sıra parada” dedi.

Ona “sen talebini söyle”

“Gerisi tamam” dediler.

O da yazdı yazıştırdı.

Sonra bekledi.

Bekledi, bekledi ve yine bekledi.

 

Sonra bir gün işini kendi takip etmek istedi.

Taleplerin akıbetini sordu.

“Hangi talepler?” diye sordular.

Talepten haberleri yoktu.

Proje Yöneticisi aradan geçen zamana kızdı.

“En nefret ettiğim şey …” diye bir aforizma patlattı.

Satınalmacı umursamadı, facebookta kaldığı yere geri döndü.

Güldüğü şeyleri ustaca “like”ladı.

 

Proje Yöneticisi proje planı hazırlamak,

Yönünü çizmek, önünü görmek

İçin olsa gerek bir plan hazırladı.

Aldı kalemi, kağıdı eline karaladı.

Sonra bir daha baktı.

Bir şeyler daha karaladı.

Açtı bilgisayarı, bir de orada karaladı.

Artık “Proje Planlıydı”

Şimdi sıra onu paylaşmaktaydı.

 

İdareyi toplantıya çağırdı.

Beşi geldi, üçü gelmedi.

Yeter çoğunluk sağlandı.

Karar almak mümkündüyse de

Neden bilinmez sonuç gelmeyen üç kişide düğümlendi

Kararlar onlarla da paylaşılmalıydı.

Onay alınmadan hareket edilmemeliydi.

Zaman bir taraftan ilerliyordu.

Fakat zaten herkesin gemisi de yüzüyordu.

Limanda duran tek gemi

Proje Yöneticisininkiydi.

 

Sonra gitti ARGE’ciye

İyi nasihat-ler aldı.

Duruma şaştı kaldı.

Halbuki amacı, görev paylaşımıydı.

Yeni görevler aldığıyla kaldı.

“En iyisi dokunmamak

Uzak durmaktı.

Yoksa borçlu kalacaktı!

 

Zaman geçti

Ekibi genişledi.

Yeni personel geldi.

O elma istedi, ona turp gönderdiler.

Sineye çekti.

Onlara tecrübesini aktardı. Dinlemediler.

Zaten kim dinledi ki.

İç muhasebe yaptı.

Alacak verecek hesabı yaptı.

Alacaklıydı da verecek yoktu.

Sonra muhasebeye gitti.

Oradan da güzel nasihatler aldı.

Alacak verecek kalmadı.

 

Acil durum toplantısı istedi.

Üçü geldi, beşi gelmedi.

Kendince sıkıntısını anlattı.

Ona projeyi sordular.

Söyledi. İşler kötüydü.

Fırçasını yedi.

İşine döndü…

Durum gösteriyor ki “Her Proje Biraz Yetimdir!”

L. Duman

Lutfullah DUMAN

Lutfullah DUMAN İstanbul'da doğdu. Ortaokulu Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde liseyi Tekirdağ Fen Lisesi'nde ve Üniversite eğitimini Kırıkkale Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamladı. Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalında "Deniz Alanlarının Optimizasyonu ve Tekne-Alan Ataması" konusunda Yüksek Lisans Eğitimine devam etmektedir. Kalite Belgelendirme, Araç Bakım-Onarımı ve Gıda Ambalajı İmalatı sektörlerinde planlamacı olarak çalışmış olup şu an İspark A.Ş.'de Marina Heliport İş Geliştirme Şefi olarak çalışmaktadır. Proje yönetimi, süreç yönetimi ve planlama dallarında araştırma yapmaktadır. Teknik konuların haricinde yurtdışı izlenimlerini ve sosyal konuları da yazıya dökmektedir. Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) Yönetim Kurulu Üyesi olan Lutfullah DUMAN, İstanbul'da ikamet etmektedir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

3 Cevaplar

  1. Dr. Abdullah Demir dedi ki:

    Farklı ve güzel bir yazı olmuş. Beynine sağlık:)

  2. Orhan dedi ki:

    “Sonra bir gün işini kendi takip etmek istedi.”
    ile başlayan paragrafı çok beğendim. Güldüm.

  3. H. Hüseyin Yayla dedi ki:

    Hatayı aynı şirkette çalışmaya devam etmekle yapıyoruz. Kabulleniyoruz. Oysa ki Projelerimizi kabul edecek, turp yerine elma istihdam edecek firmaları, ısrarla aramalıyız, ta ki buluncaya kadar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir