Ben demiştimciler

Bir makam o makamda oturana ait değildir. Makam kalıcı, makamda oturan ise geçidir. O sebeple, makamda oturan kimse aslında makamı işgal eden kimsedir. Başka bir deyişle de makamı meşgul ediyordur. Öyleyse makam sahibi kimse vazifede bulunacağı süre zarfında altındaki kimselerle iyi iletişim halinde olmalı, onları eğitmeli, kendi makamına ya da daha da iyi noktalara hazırlamalı, onları iyi organize etmelidir.

Bir saati çalıştıran her ne kadar enerjisi ve çarkları gibi görünse de aslolan çarkların ahengidir. Ahenk içinde dönmeyen çarklardan sağlıklı bir zaman ölçmesi beklenemez. Doğru zamanı göstermeyen saat kimsenin işine yaramaz. İdareci çarkların ahenkle dönmesini sağlayan kimsedir. Eğer personeli beklenen ahenk içerisinde çalışamıyorsa ve buna müdahale etme yetkisi olduğu halde müdahale etmiyorsa iyi bir idareci değildir.
***
İdare edecek kimse kadar idareciye destek olacak kimselerde önemlidir. Zaten halihazırda bu kimselerin de belirli seviyede idareci olması beklenir.
Akıncı zihniyete sahip birçok yönetici idarecilerini bir cengaver gibi işin üstüne salmayı maharet bilirler. Genelde sadece hedef gösterirler. Gerekli insan kaynağı ve materyalleri karşılamadan sonuç isterler. Ardından da “herşey tamam olduktan sonra bu işi herkes yapar” dahi dedikleri vakidir.
Üst yönetici, orta düzey yöneticisinin başarılı olmasını istiyorsa idarecisine yardımcı olmalıdır. Hatta bu minvalde üst yönetici orta kademe yöneticilerinin hedefe ulaşması için yürüdükleri yoldaki engelleri kaldıran proaktif çözümler üreten kimse olmalıdır. Yukarıdan bakan, vizyon sahibi, ilerisini gören, engelleri kaldıran, işleri kolaylaştıran… Aksi takdirde olumsuz raporlarla karşılaşıp reaktif çözümler arayışına girmesi kaçınılmazdır.
***
Her proje biraz yetimdir demiştik, öyleyse her proje yöneticisi (idareci) de biraz yalnızdır. Eğer başarısız olursa başına üşüşüp hesap soracak kişi çok olacaktır. “Ben demiştim”ciler peyda olur. Eğer başarılı olursa bu işte herkes pay sahibidir. Bu sefer de “Tutmasaydım düşüyordun”cular peyda olur. Herkes muhakkak işin ucundan tutmuş, yanlış giden birşeyleri düzeltmiş, en kötü ihtimalle yüksek “Tecrübelerine dayanarak” akıl vermişlerdir!
Velhasıl kelam projelerde idarecilik her ne kadar projenin kendini yönetmekse de aslında etrafındaki insanları da yönetmekmiş. Hayat insana neler öğretiyor…

***

Haftanın Kelamı: “İdare bir sanattır. O halde iyi idareci bir sanatkardır. Kötü idareci ise, karga gibi sesiyle kanaryalık yapmaya çalışan bir kuşa benzer. O vazife kendisine yakışmaz.” L. Duman

Lutfullah DUMAN

Lutfullah DUMAN İstanbul'da doğdu. Ortaokulu Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde liseyi Tekirdağ Fen Lisesi'nde ve Üniversite eğitimini Kırıkkale Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamladı. Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalında "Deniz Alanlarının Optimizasyonu ve Tekne-Alan Ataması" konusunda Yüksek Lisans Eğitimine devam etmektedir. Kalite Belgelendirme, Araç Bakım-Onarımı ve Gıda Ambalajı İmalatı sektörlerinde planlamacı olarak çalışmış olup şu an İspark A.Ş.'de Marina Heliport İş Geliştirme Şefi olarak çalışmaktadır. Proje yönetimi, süreç yönetimi ve planlama dallarında araştırma yapmaktadır. Teknik konuların haricinde yurtdışı izlenimlerini ve sosyal konuları da yazıya dökmektedir. Teknik Elemanlar Derneği (TEKDER) Yönetim Kurulu Üyesi olan Lutfullah DUMAN, İstanbul'da ikamet etmektedir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir