Size de Çıkabilir

Osman, otomotiv sektörüne yeni başlamış genç bir arkadaşımızdır. Bir arkadaşı ile birlikte galericiler sitesinde küçük bir dükkân tutmuşlar, tüm birikimlerini -küçük de olsa- sermaye yaparak otomotiv sektörüne adım atmışlardır.

Osman henüz Üniversiteyi yeni bitirmiş, askerliğini tamamlamış, prezantabl, biraz otomotive meraklı, bir o kadar da sabırsız ve heyecanlı bir gençtir.

Her şeyi çabucak öğrenmek ve biran önce bütün deneyimleri yaşamak ister. Lakin bir sözü unutmaktadır;

“Zaman en iyi ilaçtır”…

***

Yine sakin geçen günlerden birisiydi. Çok fazla telefon çalmıyor, dükkâna pek kimse uğramıyordu. Derken telefon çaldı ve Osman cevapladı:

–          Alo, buyurun, nasıl yardımcı olabilirim?

–          Biz internette gördüğümüz aracınızla ilgileniyoruz.

Osman araç ile ilgili bütün bildiklerini anlatır, müşteri dinler. Sıra pazarlığa gelir. Müşteri,

–          Biz ciddi alıcıyız, en son kaç TL olur? der.

Osman,

–          İndirim payımız var ama prensip olarak telefonda pazarlık yapmıyoruz. Siz aracı gördükten sonra konuşalım, pazarlık araç başında olur.

–          Bak kardeşim, biz ta Ankara’dan kalkıp geleceğiz, eğer fiyatta anlaşırsak gelelim, yoksa o kadar yolu boşu boşuna…

–          Tamam, size özel olarak araç … TL olur.

–          Anlaştık, ne yapmamız gerekiyor?

–          Hesap numaramızı veriyorum, kaparo yatırırsanız aracı size rezerve ederim.

***

–          Alo, biz 250 TL kaparoyu yatırdık, hesabınızda.

–          Siz kimliğinizi fakslayın biz satışı hazırlayalım.

***

–          Alo, biz yoldayız, satış hazır mı?

–          Satış hazır ama paranın geri kalanını yollamadınız.

–          Yanımızda, getiriyoruz.

–          Paranın tamamını hesapta göremezsek imza atamayız.

–          Tamam, biz geliyoruz.

***

–          Alo, biz halen yoldayız, saat 16.30, noter ne zaman kapanıyor?

–          Bir saate kadar gelebilirseniz noteri bekletebiliriz.

–          Ahmet gelecek, paranın bir kısmını internetten havale yapacak, bir kısmı benim yanımda. Ben yetişmeye çalışacağım, siz arabayı Ahmet’in üzerine devir yapın.

–          Ama paranın tamamını almadan devir yapamayız.

–          Tamam kardeşim. Siz yapın ben yoldayım, yedik mi paranızı?

***

Osman biraz gençliğinin biraz da heyecanın etkisiyle, hem müşteriyi çok fazla üzmemek hem de satışı kaçırmamak adına devir işlemlerini yapar. Fakat her şey karmakarışık olmuştur…

İlk kaparo gönderen İsmet, daha sonra bir kısım para gönderen Hayrettin, aracı üzerine alan Ahmet, yolda olduğunu ve paranın geri kalanını getireceğini söyleyen Mahmut’tur.

Senaryo 1: Mahmut gelmez. Ahmet; “Aracı üzerime aldım, verin benim arabamı ben gideceğim…” der. Bildiğiniz üzere noter satışında şöyle bir ibare vardır:

“Satıcı, yukarıda nitelikleri ve bedeli yazan aracı alıcıya hâlihazır durumu ile satarak bedelini tamamen aldığını ve aracı teslim ettiğini, beyan ve kabul eder.”

Bu ibare varken iş mahkemeye bile intikal etse Ahmet aracını alıp gitme hakkında sahiptir. Zira kanunlar satıcıyı aracının bedelini noterde nakit olarak teslim almış kabul eder.

Senaryo 2: Mahmut gelir, paranın geri kalanını teslim eder. Alacak verecek yok görünür, Ahmet aracı alır gider. Daha sonra İsmet ve Hayrettin mahkemeye başvurur ve “Ben banka hesabınıza para yatırdım ama karşılığında siz bana herhangi bir mal veya ürün vermediniz.” derler.

Mahkeme İsmet ve Hayrettin’i haklı bulur ve paranın iadesini ister.

***

Sizin de anlayacağınız gibi bu hikâyedeki tüm isimler, yerler, mekânlar ve hatta hikâyenin gidişatı tamamen hayal olmasına rağmen karşılaşacağınız sonuçlar ve sorunlar gerçektir.

Görüyorsunuz değil mi? Ne kadar çok risk var.

Gerçi bizim Osman bu hikâyeden (şans eseri) yara almadan kurtulur. Ne diyelim, ucuz atlatmış. Bu herkesin de bu kadar ucuz kurtulacağı anlamına gelmez.

Her gün yüzlerce – binlerce kişi bu veya benzer durumlardan dolayı mağdur olabilmektedir. Bir çok kişi kaderine küsüp kabuğuna çekilirken, birçoğunun çabaları da zaman aşımı, takipsizlik veya delilsizlik yüzünden sonuçsuz kalmaktadır

Unutmayalım ki; bu olay buz dağının görünen kısmı. Dua edelim de suyun altındaki kısmı karşımıza çıkmasın…

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

4 Cevaplar

  1. Gülseren dedi ki:

    İyi ki varsın kardeşim:))Böylece benim tuzağa düşme şansım sıfır oluyor…

  2. Gökhan dedi ki:

    Uyanık olmak lazım ama birazda yasal hakları bilmek gerekiyor sanırım…İyi bir yazı ile iyi bir hayat dersi…
    Teşekkürler..

  3. Sibel dedi ki:

    Kalemine ve aklına sağlık:) konuyu yine can alıcı yerinden yakalayıp bize aktarmış sın anlatımın güzel,konu güzel teşekkürler,,,,güven ve saygı alış-veriş in en temel kaynağı fakat günümüzde dürüst satıcı ve alıcı bulmak zor; doğru satıcıyı bulduğunuzda asla kaybetmeyin. Bir şey satarken bence işin ehli kişilerden yardım almaktan da şaşmayın….sevgiyle kalın…..

  4. H. Hüseyin Yayla dedi ki:

    Hikaye otomobil satışı çerçevesinde geçiyor görünse bile içeriğinde tüm iş alanlarını ilgilendiren bir detay gizlidir. Her ne işle iştigal ediyorsanız şu ayrıntıyı kesinlikle atlamayınız; satın alan kişi ile ödemeyi yapan kişi resmiyette aynı değilse mutlaka ve mutlaka ödemeyi yapan kişiden cari hesap mutabakatı yazısı alınız. Yani ” Sayın yetkili, hesabınıza göndermiş olduğum veya kredi kartımdan çekilmiş olan veya no’lu çekteki falan tutarın firmanızdan ürün satın alan falancı hesabına virman yapılmasını rica ederim. El yazısı ile isim ve imza ” yazısını alırsanız riskleri bertaraf etmiş olursunuz. Bazen hayat ayrıntılarda gizlidir:)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir