Kahvenizi nasıl alırdınız?

Otomotiv hemen hemen herkesin bilgi sahibi olduğu bir sektördür.

Kimimiz kullandığımız otomobili çok yakından tanırız, performansı, yol tutuşu, kronik arızları, bakım ve onarım maliyetleri hakkında bilgi sahibiyizdir.

Bazılarımız klasik araba sever, yedek parçalarını nereden temin edebiliriz sorusunu çok iyi bilirler, piyasadaki en iyi usta kimdir, arabanın dilinden en iyi kim anlar çok iyi biliriz.

Kimimiz daha da meraklı olup, her marka aracı yakından takip ederiz, hangi modelleri çıkmış, opsiyonları, motor gücü ve fiyatları hakkında geniş bir bilgiye sahip olabiliriz.

Fakat tüm bu bilgilere sahip olmak, gerek meraklı olmak gerek hobi olarak ilgilenmek bizi iyi bir otomobil satın almak konusunda uzman yapmaz.

***

Otomobil satın alma konusunda en yalın ve samimi anlatımıyla büyük bir beğeni toplayan ve klasikler arasında yerini alan “ Kahvenizi Nasıl Alırdınız? “ başlıklı bu yazımı; sevgili okurlarımızdan gelen yoğun istek üzerine  köşemizde yayınlamaya karar verdik .

Bildiğiniz üzere geçen haftalardaki bir yazımızın içerisine yerleştirdiğimiz linke tıkladığınızda bu yazıma ulaşabiliyordunuz.Tabi ki Otogüncel’de yazmaya başlamadan önce “ okur soruları “ sayfasında sizlerden gelen bir soruya yanıt olarak yorumladığım bu yazımı, değerli okurlarımız ilk olarak Erzincan Postası Gazetesi Eylül 2010 / sayı 16 ‘da okuma şansı bulmuşlardı.

Klasikler arasına yerleşen bu yazı;İlerleyen haftalarda üzerinde duracağımız bir çok konuya kılavuz olacaktır.

***

Bugün Türkiye’de halen otopazarları, oto galericileri ve internet sitelerinde var olan 2.el ticareti; hiç de azımsanmayacak kadar çoktur.

Bu pazarlarda tüketici bekleyen ucu açık bir çok problemler serisi mevcuttur.

İlerleyen haftalarda bu problemlerin üzerinden birer birer geçmeye çalışacağız.Ama öncelikle sizlere şunu öneririz ki, her işi bir bilenine danışın.

***

Evet, Otomobil satın almak ayrı bir uzmanlık alanıdır.

Öncelikle kullanım amacımızı iyi belirlememiz lazımdır.

Çoğumuz (gençlik hevesimiz olarak da) spor ve hızlı araba kullanmak isteriz, fakat aynı zamanda işe gidip gelmek için de bir araca ihtiyacımız vardır.

Kimimiz gün içinde de işimiz gereği sürekli yollarda olabiliriz. Bunun içinde yakıt tüketimi hesaplı, parça maliyetleri ucuz, servis hizmetleri geniş, şehir içi trafiğinde pratik bir araca ihtiyacımız vardır.

Aynı zamanda geniş bir aileye sahip olup ( geleneksel Türk ailesi yapısı olarak ) hafta sonları bagajımızı doldurup pikniğe gitmek, bayramlarda ve yıllık izinlerimizde valizlerimizi bagaja sığdırıp memleket ziyaretleri yapmak için de geniş bir arabaya ihtiyacımız vardır.

Ya bunların hepsini içinde barındıran bir araç bulmalıyız veyahut 3 – 4 adet araç satın almalıyız.

Tüm bunları belirlediğimizi ve hangi aracı satın almaya karar verdiğimizi düşünelim.

Peki, bu aracın fiyatı, piyasa değeri nedir? Kısa bir araştırmadan sonra bunu da öğrenebiliriz.

Peki, aracı nereden temin edebiliriz? Yine kısa bir araştırmadan sonra bunu da öğrenebiliriz.

Peki, aracı bulduk?

Bu aracın kaporta ve mekanik bilgilerinin doğruluğundan, aracın özgeçmişinden nasıl emin olabiliriz?

Motor durumu nedir? Kaç km ömrü kalmıştır?

Ön takım, amortisörler, şanzıman, fren balatalarının ömürleri ne kadar kalmıştır? Ve daha birçok soru?

Hadi bakalım bunu da iyi bir kaportacı ve motorcu tanıdığımıza götürerek öğrendik diyelim.

Sahip olacağımız aracı nakit alacak durumumuz yok veya hesapladığımızın daha da üstünde bir fiyat karşımıza çıktı. Kalan parayı nasıl temin edeceğiz? Hangi bankanın kredi imkânları daha cazip? Hangi evraklar gerekiyor? Nasıl başvuru yapacağız? Ne kadar zamanda çıkacak?

Gibi sorular ve prosedürler karşımıza çıkacak. Araştırdık ve bulduk  veyahut bir tanıdığımız bankacı aracılığı ile tüm bunları da çözdük diyelim.

Kasko ve trafik sigortası işlemleri çıkacak karşımıza. Hangi sigorta şirketi daha ucuz, daha güvenilir, daha iyi hizmet veriyor, daha çok taksit yapıyor? Bunun için de tanıdık bir sigortacı arkadaşımızı bulduk ve sorunu çözdük diyelim.

Peki, aracın devir ve ruhsat işlemlerini nasıl halledeceğiz? Bunu da yine bir tanıdığımız aracılığı ve tavsiyesiyle bir trafik müşavirine yaptırdık ve nihayet aracımıza ve ruhsatına kavuştuk.

Peki, hiç düşündünüz mü? Ne kadar çok soru var ve tüm bu soruların cevabı için ne kadar vakit harcadık, ne kadar çok tanıdığa başvurduk.

Peki, bunun yerine tüm bu sorunlarınızı halledebilecek iyi tanıdığınız ve güvendiğiniz bir otomotiv satış danışmanınız olsaydı. Siz ona ihtiyacınız olan otomobili, özelliklerini, kullanım tarzınızı ve nakit durumunuzu söyleseniz ve o size birkaç alternatif ile tüm bu soruların cevabını kısa sürede verseydi. Daha kolay olmaz mıydı?

Hepimiz iyi bir otomobil kullanıcısı, iyi bir bilgisayar kullanıcısı, iyi bir televizyon izleyicisi ve aklıma gelmeyen birçok konuda iyi olabiliriz. Ama iyi kullanmak ayrı şey, iyi bir satın almacı olmak ayrı bir konudur.

Hele ki gelişen teknoloji karşısında her şeyi yakından takip etmek, izlemek ve bilgi sahibi olmak, her ne kadar internet sayesinde bilgiye ulaşmak kolay da olsa yine de çok zor ve vakit isteyen bir durumdur. Tüm bu bilgilere ulaşmak için harcayacağınız zamanı, iştigal ettiğiniz meslek ve iş için harcamanız sizin için daha faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

Bu sebeple satın alacağımız ürün ne olursa olsun, o ürün ve konu hakkında iyi bir danışman bulmamız gereklidir. Bu bize zaman kazandıracak ve ihtiyacımız olan ürüne kavuşturacaktır. Hem de daha ucuz bir maliyetle.

Nasıl ki sağlık konusunda bir doktor’a danışmanız gerekiyor veyahut hukuki bir konuda bir avukat’a başvurmanız gerekiyorsa, satın alacağınız ürünler konusunda da bir danışmana ihtiyacınız vardır.

İşte yazının başından beri merak ettiğiniz konu başlığı KAHVE’nin sırrı burada ortaya çıkıyor.

Evet, danışmanınızın karşısındaki koltuğa sırtınızı rahatça yaslayın ve kahvenizi söyleyin.

İstediğiniz ürüne 5-10 dk. sonra kavuşacaksınız. Hem de hiç zahmet çekmeden…

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

3 Cevaplar

  1. Gökhan dedi ki:

    Benim kahvem orta olsun…

  2. Hakan dedi ki:

    Önüne gelen araba satıyor, bu gidişat hiç doğru değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir