Eleman’a Bakış Açısı

Patron ve eşi, bir çalışanlarının yeni doğan bebeğini görmeye giderler. Patronun eşi hiç durmadan konuşmaktadır. Yeni anne de sürekli eşinin gözünün içine bakmaktadır. Adamcağız “Aman karıcığım, ne olur idare ediver” dercesine sürekli kaş göz işareti yapmaktadır. Patronun karısı; “Kocam elemanlarına çok değer verir, öyle değil mi kocacığım?” der ve ipler orada kopar…

Sonrasında misafirler gitmiş, el ayak kesilmiş ve ortalık sakinleşmişken kadın ve adam, son beş saatin kritiğini yapmaktadırlar. Kadın, kocasının her sözünü “eleman” diye vurgulayarak kesmektedir.Yüzünde alaycı bir ifade vardır.

Bu güncel bir diziden küçük bir alıntıdır. [1]

Merak ettim ve araştırdım; “eleman” ne demek? Acaba “kötü” bir söz müdür? Birisi size “eleman” dese siz ne hissedersiniz?

Önce aklıma “Eleman aranıyor” ilanları geldi. Acaba vasıfsız bir anlam mı içeriyor diye düşünmedim değil. Sonra baktım ki; vasıflı, kalifiye, işinde usta, yetiştirilmek üzere diye ayrıştırılmış durumda. O zaman çok da vasıfsız olmuyor hani…

Dayanamadım, sözlükten kelime anlamına baktım.

“Öğe, unsur” diyor. Hah, tamam, hemen aklıma geldi; eskiden bolca bulmaca çözerdim ve sürekli karşıma çıkardı. Soldan sağa “Öğe, unsur karşılığı altı harfli kelime”; eleman, hiç kaçırmazdım. Bu arada bulmaca çözmeyeli de epey zaman olmuş, unutmuşum neredeyse. Hey gidi günler hey…

İkinci sırada “Bir toplulukta çalışan insanların her biri” deniyordu. [2]

Öyleyse çok da kötü bir şey demek değildi. Üstelik örnek metin olarak da “İşimizde örnek ve kusursuz bir eleman olacağız” yazıyordu. Bu açıdan bakınca aslında hiç de fena değildi.

Yetmedi, biraz daha araştırayım dedim. Karşıma “İnsanlara eleman demek” adı altında bir link çıktı. [3]

İçeriğine bakınca şöyle bir açıklama ile karşılaştım; “Çoğu zaman küçümseme içeren davranış şekli. Bunu yapanlar eğlenir, itibar kazanır, eli öpülür; eleman denilen kişi de kendini ezik hisseder.”.

Gerçekten de böyle miydi? Düşündüm şöyle bir; acaba “personel”, “çalışan” veya “eleman” demek arasında ne fark vardır diye?

Alaycı bir üslupla söylendiğinde “eleman” sanki biraz daha sırıtıyor. Oysaki aynı üslupla “çalışan” veya “personel” denildiğinde o kadar da batmıyor gibi geldi. Yine de psikolojik olabilir diye düşünmedim değil. Biraz daha araştırıp da bakınca “Kalifiye eleman” karşılığında “Uzman, tecrübeli ve ilgili konu üstünde yüksek deneyim sahibi kişi” yazdığını gördüm.

Demek ki eleman denmesi o kadar da kötü olmasa gerek ama argoya yerleştiği için ilk söylenildiğinde kötü anlam ifade ediyormuş gibi geliyor insana.

Patronunuz sizi birisi ile tanıştırırken sizin için “Bak bu benim elemanım” ya da “Bak bu benim çalışanım” ya da “Bak bu benim personelim” demesi arasında fark var mıdır sizce?

Var ya da yok, bu kelime halk arasında argoya yerleşmiş ve alay ifade eden bir sözcük olmuş bir kere. Yani anlayacağımız dilden söylemek gerekirse “Adı çıkmış dokuza, inmez sekize”…

Yok canım diyenlere, alın size bir örnek:

Birisi “Ahmet Bey, şu dosyayı getirir misiniz?” derse başka, “Hişt eleman, şu dosyayı bir uzatsana” derse başka olur, değil mi?

Sizin anlayacağınız, Dilin kemiği yok :)

Hadi kalın sağlıcakla…

 

[1] Dizi: Bebek İşi

[2] Sözlük, bilgiportal

[3] Ekşisözlük

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

12 Cevaplar

  1. Lutfullah DUMAN dedi ki:

    Anlam kayması yaşamış kelimelerden biri olduğunu düşündüğüm “eleman” kelimesine farklı örneklerle değindiğiniz için teşekkür ederim.

    “El-aman!”

    bir de bu açıdan bakmayı düşünür müsünüz Hüseyin bey.

  2. Gökhan dedi ki:

    Herkes kafasına göre konuşuyor işte.

  3. Gülseren dedi ki:

    Hitap üslubunu maalesef toplum olarak dilimize yerleştiremedik, nasıl hitap edeceğimizi çoğu zaman kestiremiyoruz.. :(

  4. Gökçe dedi ki:

    İnsanlar önemsenmek ister ve haliyle de onlara ismi ile hitap etmek, onları önemsediğinizi gösterir

  5. Hakan dedi ki:

    Eğlenceli ve anlamlı bir yazı, teşekkürler

  6. Elif dedi ki:

    Çalışanları köle olarak görmeyip, onlara insan olarak değer vermeyi öğrendiğimiz gün her şey değişir

  7. Gülşen dedi ki:

    Evet, maalesef ki dilin kemiği yok.

  8. İbrahim dedi ki:

    Büyük makineleri büyük dişliler çevirse bile, o dişlileri yerinde tutan küçücük pim’lerdir, her şeyin ayrı bir değeri vardır.

  9. Abdülkadir Yeşilyurt dedi ki:

    Öncelikle her zamanki gibi keyifli bir yazı olduğunu ifade etmek istiyorum. Sanırım bu kelimenin kökeni Fransızca’dan geliyor. “element” Türkçe karşılığı öğe, unsur, bütünün parçaları olarak biliniyor. malesef ülkede insanlar icraatları ile üstünlük kuramadığı için jest mimik ve hitaplarına alaycı bir eda katıyorlar. Bu gibi kelimeler bazen gerçekten alycı bir üslupla kurgulanıyor, bazende biz çok alıngan olabiliyoruz.

  10. Fazilet Acar dedi ki:

    İşini seven patronların hepsi kurumsal tavırdadır,kurumsal alanda ise herkes personel dir.Akıcı anlatımızı beğendim.Başarılar..

  11. Sona Küçükyan dedi ki:

    Sözcüğün anlamı, söyleniş biçimlerine göre de değişir tabii. Ses tonu, vurgu, bakış, yüz ifadesi, beden dili, vs.de hesaba katılmalı. patronun eşi kalkıp ziyarete gitmiş. Art niyet yoktur bence. Küçümsüyor olsa, hiç gitme zahmetine katlanmazdı, değil mi?

  12. Tuğba Oksal dedi ki:

    Yazıyı okuyunca aklıma, canım salatalığımız hıyar’ı bile argo kullanan yurdum insanının eleman kelimesini argo yapmasının çok normal olduğu geldi :)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir