Otomobil testleri[ne] ne kadar güvenilir?
Otomotiv firmaları ürettikleri araçların teknik özelliklerini yayınlamaktadırlar. Ancak bu teknik veriler tüm sürüş koşullarındaki değerler değildir. Gösterilen ya da belirtilen değerler; binlerce değerden en uygun ve en ideal olanlarıdır. Bazı verilere ise kullanıcı ve bakım/atölye el kitaplarında ve broşürlerde hiç rastlanamamaktadır. Örneğin; yol ve lastik koşullarına bağlı olarak değişebilen frenleme mesafesi, iç mekan gürültüsü, ara hızlanmalar, esneklikler vs. gibi. Bu durumda testler ve bu testlerin kapsamlı değerlendirilmesi imdadımıza yetişmektedir.
Haftalık ve aylık dergilerde yayımlanan otomobil testleri, otomobil[ler]in limitlerini tespit etmek, otomobil meraklılarına ve otomobil almak isteyen tüketicilere ilgili otomobil[ler]in olumlu ve olumsuz özelliklerini/yönlerini gösterebilmek için yapılır. Performans, yol tutuş ve kullanım, yakıt tüketimi, tasarım özellikleri, iç mekan özellikleri (kabin içi genişlik vs.), malzeme kalitesi ve işçilik, konfor, ergonomi, bagaj kapasitesi, donanım seviyesi, başlangıç fiyatı, güvenlik donanımları, servis hizmetleri ve garanti gibi test kategorileri ve kriterleri hem objektif hem de sübjektif değerlendirilebilecek kategoriler ve disiplinler. Birde bunlara ek olarak testlerin yapıldığı çevre şartları ve kullanıcı/sürücü faktörleri eklendiği sübjektiflik artmakta ve güvenirlik azalmaktadır.
Peki bu sorunun bir çözümü yok mu?
Bu kriterler tamamen ölçülebilir kriterlere dönüştürülebilir mi?
Dönüştürülürse tüketiciye nasıl takdim edilebilir?
gibi bir dizi soru ve sorulara cevap bulunmalı. ya da aranmalı.
İyi bir test değerlendirmesi için olmazsa olmaz bazı temel unsur vardır. Bunlar;
test editörünün niteliği,
iyi ve hassas teçhizatlar (ölçüm cihazları ve aletleri),
kapsamlı test kategorileri,
uygun test prosedürleri
ve
araçların yıllık kullanım ve bakım maliyetlerinin hesaba/kıyasa katılması.
Testi yapan kişinin otomotiv ve araç kültürü, ergonomik anlayışı, iyi bir sürüş bilgisi ve pratiği, iyi bir algısı, oldukça iyi bir gözlem ve mukayese yeteneği olmalıdır. Tüm bu yetenekler uygun ve hassas ölçüm cihazları ve yaygın olarak kabul edilen test direktiflerine uygun olarak gerçekleştirildiğinde anlamlı olur. Bu değerlendirme kriterlerine ilgili aracın kullanım maliyetleri de yansıtılacak olursa otomobil seçiminde kararsızlık çekenler için daha gerçekçi bir seçim kriterleri yakalanabilecektir.
Bu kadar değişkeni olan bir konuda oldukça iddialı sonuçlar çıkarmak güç gibi görünmektedir. Bundan dolayı testten daha çok sürüş izlemini yöntemi kullanılmalıdır. Çünkü sürüş izlenimi ile peşinen sübjektiflik de kabul edilmiş olmaktadır.
Son söz: Yazımın başlığına döndüğümde “yanlı duygularımızı” bir tarafa bıraktığımızda testlerde ve sürüş izlenimlerinde tüketiciye tercih edilebilir kararlar çıkarırız/çıkarabiliriz diye düşünüyorum. Ancak bunun için; değerlendirme/kıyaslama kriterlerini kapsamlı ve usulünce belirleyerek ve bunların gereğini yaparak olabilir.
Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun…