Otomobil ile birliktelik, ama nasıl?
Otomobil ile bir birliktelik olacaksa bunu her iki taraf içinde anlamlı kılmak gerekir. Bu yazımda birlikteliği anlamlı kılacak konulara dikkat çekmek istiyorum. İşte bu konulardan bazıları…
100 km uzaklıktaki bir yere saatte 120 km hızla gittiğinizde 50 dakikada ulaşacağınızı, aynı uzaklığa saatte 90 km hızla gittiğinizde 67 dakikada ulaşabileceğinizi ve sadece 17 dakikalık fark için yaşamınızı riske atmaya değmeyeceğini,
Direksiyon başında dikkatin birinci saat sonunda azalmaya başladığını,
Aracınızla seyir halinde iken, siz dikkatli araç kullansanız bile karşınızdakinin veya önünüzdekinin her an hata yapabileceğini,
Emniyet kemerlerinin takılmadıkları sürece işe yaramayacakları gibi düzgün takılmadıkları sürece de işe yaramayacağını,
Çocukların arka koltukta oturtulması ve emniyet kemerlerinin takılı olması gerektiğini,
Kaza istatistiklerine göre, ön koltuk yerine arka koltuk üzerinde çocuk koltuğuna yerleştirilmiş çocukların daha güvende olduklarını,
Saatte 40 km hızla giden bir araçta bir çarpışma anında kucağınızdaki 5,5 kg ağırlığındaki bir bebeğin kollarınıza yaklaşık 110 kg’lık bir kuvvet uygulayacağını,
Yaz lastiklerinin malzemesinin 7 °C’nin altındaki sıcaklıklarda sertleştiği için yola tutunmasının azaldığını,
Köprü, viyadük ve üst geçitlerin diğer kesimlerden daha önce donmaya başladığını,
Soğuk havalarda köprü, viyadük ve üst geçitlerde frene basılmaması, yavaşça aracın hızının azaltılması ve aracın olabildiğince kararlı tutulması gerektiğini,
Regülasyonlara göre hiçbir hız göstergesi değerinin gerçek araç hızından daha düşük bir değer gösteremeyeceğini,
Hydroplaning’den (aracınızın ıslak yolda su yastığı üzerinde kaymasına ya da kızaklaması olayı) korunmanın en iyi yönteminin, yolun yeterince ıslak olduğunu düşündüğünüz zamanlarda aracınızın hızını düşürmek, takip mesafesini arttırmak ve dikkatli olmak olduğunu,
Aracın manevra kabiliyetini korumak ve fren emniyetini sağlamak için lastik diş derinliğinin tüm araçlarda en az 4 milimetre olması gerektiğini (yasal olarak 1,6 milimetre diş derinliği lastikte aşınmanın alt limitidir),
ABS’nin fren, ASR’nin de çekiş güvenliğini arttıran teknik üstünlükler sağladığını ve ABS ile ASR’nin fizik kurallarını değiştiremeyeceğini,
Turbo motorlu araçlara, sabahları ilk çalıştırılışta kesinlikle gaz verilmemesi gerektiğini,
Uzun yolculuklar sonrasında turbo motorlu araçların stop edilmeden önce, mutlaka kısa bir süre ile rölantide çalışmasına müsaade edilmesi gerektiğini aksi takdirde turbo yataklarının yağsızlıktan ya da yağ tabakasının yırtılmasından dolayı zarar görme ihtimalinin oluşabileceğini,
İdealde Euro 4 emisyon normuna göre dizel yakıtındaki kükürt emisyonunun 50 ppm (parts per million – milyonda bir parçacık/partikül),
Araç performansının ve ivmelenme kabiliyetinin bir ölçüsünün ağırlık/güç oranı olduğunu,
Bir aracın ağırlık/güç oranının ne kadar küçük olursa, o aracın ivmelenme ve tırmanma kabiliyetinin de o oranda büyük olacağını,
Genel olarak son dişli oranının düşürülmesinin gücün tekerleklere daha iyi iletilmesini sağladığı ve yakıt tüketimini azalttığını,
En ekonomik araç kullanmanın formülünün en az fren pedalı müdahalesiyle sağlanacağını
Aracınızın başlangıç, bakım & kontrol ve kullanımına özen göstermekle daha çevreye dost olabileceğinizi
biliyor muydunuz…
Bizden söylemesi. Söylemek kolay olandı. Bundan sonraki adım uygulama. Sonuncu adım ise hem tutum ile hem de anlatımla doğruyu/doğruları yaymak olmalı. Otomobille birlikteliğinizde yolunuz ve bahtınız açık olsun dostlarım…
Abdullah bey, merak ettiğim bir konuda sormak istiyorum. Araçla normal bir hızda ilerlerken ve araç vitesteyken gazı bırakınca yakıt tüketimi tamamen kesiliyor mu, 0 yakıt tüketimi mi oluyor yoksa yol bilgisayarı ölçüm mü yapmıyor? Araç aynı hızda ama vites boştayken bilgisayar yaklaşık 1.3/100 lt/hız olarak gösteriyor fakat viteste sıfır gösteriyor. Bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim.
Alıntı : Hakan taşdelen
Hakan Bey,
Otomotiv üreticileri yakıt tasarrufu ve çevreyi koruma amacına yönelik olarak enjeksiyonlu araçlarda (yani yeni nesil araçlarda) motor kumanda sistemine yakıt kesme işlevi eklemektedirler. Bu fonksiyon ile uzun yokuş aşağı inişlerde veya fren yaparken yakıt enjeksiyonu otomatik olarak kesilir. Yakıt kesme özelliğinin etkili olabilmesi için aracın gaz pedalına ve manuel vitesli araçlarda debriyaja basılmamalıdır. Katalitik konvektörlü araçlarda, konvektörün hasar görmesini önlemek için yakıt kesme, yüksek katalitik konvektör sıcaklıklarında zaman zaman devre dışı bırakılır. Ayrıca bu sistem hem yakıt ekonomisinde, hem de yanmamış HC emisyonlarında önemli bir iyileşme sağlamaktadır.
…. detaylı cevabı mailinize göndereceğim
Alıntı : Hakan taşdelen
Kısaca belirtmem gerekirse yeni nesil araçlarda normal bir hızda ilerlerken ve araç vitesteyken gazı bırakınca yakıt tüketimi kesilir. Yol bilgisayarının ölçümü kesmesi gibi bir şey söz konusu değildir. Sadece yakıt tüketilmediğinden ekranda 0 görünür.
Enjeksiyonlu otomobillerde yokuş aşağı inerken gaza basılmazsa yakıt kesme stratejisi devreye girer. Ancak yokuş inerken kesinlikle vitesi boşa atmayın ve kontağı kapatmayın. Vites boşa alındığında motora yakıt girişi kesilmediğinden tüketim azda olsa devam eder. Ayrıca motor kompresyonu ortadan kalkacağından otomobili durdurmak güçleşir. Kontak kapatıldığındaysa fren sistemi çalışmadığı için yapılacak yakıt tasarrufuna karşılık ciddi kazalarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Anladım Abdullah Bey. Teşekkür ederim. Peki son sorum; Tam anlamıyla sıfır yakıt tüketimi mi? Motorun çalışması için bir miktar gaz giriyor mu motora? Yoksa tamamen sıfır mı?
Alıntı : Hakan Taşdelen
tamamen sıfır.