Bir Musibet, Biraz da Nasihat

O gün Toyota aracımı boyacıdan alacaktım. Tamponlardaki çizikleri boyatıyordum. Genellikle tüm araçların tamponlarda çizik ve sürtmeler olur. Olması da çok normal zira tamponların asli görevi dışarıdan gelen darbelere karşı araç karoserini korumaktır.

Eskiden tamponlar metal olurdu. Şimdilerde plastik malzemelerden yapılıyor. Bunun nedeni çarpışma esnasında yayalara zarar gelmesini önlemektir. Koruyucu malzemeler plastik malzemenin iç bölümünde yer almaktadır.

Genellikle de park esnasında veya herhangi bir cisimle temas sırasında ilk öncelikle tamponlar hasar alır. Bu sebeple tamponların değişimi ve boyanması kaçınılmazdır.

Bu işlemler aracın maddi değerini düşürmemekle birlikte estetik görüntüsünü pozitif yönde etkilemektedir.

Otomotiv sektöründe olanlar bilir. Hem kullanıcılar hem de işin ticaretini yapanlar tarafından çoğunlukla hasarlı tamponların boyatılması tercih edilir.

Sıradan bir gündü ve bendeniz de aracımı almak üzere yola koyulmuştum. Gerçi İstanbul’da  sıradan başlayan bir günde maceranın nereden ve nasıl geleceği hiç belli olmazdı ama bakarız artık.

Kartal marka aracımı kullanıyordum. Bazı mekanik arızaları vardı ve iyileştirmeler yapmıştık. Şimdilik bir sıkıntı görünmüyordu.

Planlarım arasında birkaç ziyaret yapmak ve bankadan para çekerek boyacıya gitmek vardı.

İlk ziyaretimi gerçekleştirdim ve  sonrasında Kartal aracıma bindim. Aracı çalıştırdım, fakat o da ne?

Araç çalışmıyor.

Marşta tık yok. Akü de yeni ama…

“Ne yapmak lazım?” diye düşünürken birkaç eski usul ile marşın çalışması için uğraştım. Merak edenler için Tofaş araçların marşları takılınca marş dinamosu üzerine birkaç kez vurarak çalıştırabilirsiniz. Tıp ki eski televizyonlar gibi…

Yine de faydası yok, araç çalışmadı. Yoldan geçenlerin yardımı ile aracı iterek ve vurdurarak çalıştırdık.

***

Teknik olarak “vurdurmak” işlemini şöyle izah edebiliriz; Araç bir veya ikinci viteste iken kontak açılır. Bu sırada sol ayak debriyaja basılı konumdadır. Araç itilerek ivme kazandırılır ve ayak debriyajdan çekilerek gaza basılır. Motor çalışana kadar bu işlem devam eder.

Amaç marş motorunun yerine volant dişlisine veya motora ilk hareketi vermektir.

***

Aracım benzinli olmakla birlikte aynı zamanda LPG ile de çalışmaktaydı. Benzinciye girdim ve aracım çalışır vaziyette iken LPG veya benzin alıp alamayacağımı sordum. LPG veremeyeceklerini ama benzin alabileceğimi söylediler. Benzin aldım ve yoluma devam ettim. Aracı stop edersem bir daha çalışmamasından endişe ediyordum. Bu durumda diğer planlarımı iptal ederek direkt boyacıya gitmeye karar verdim. Aynı zamanda bankaya da uğrayamadım.

Aracımı Göztepe’de bir arkadaşımın dükkânına bıraktım. Boyacı yürüme mesafesi ile yakındı. Toyota aracımı almaya gittiğimde ustaya, birlikte bir banka şubesi veya bankamatik’e gitmeyi teklif ettim. Yakınlarda İNG bank olup olmadığını sordum. Bilmiyordu. Ana caddeye çıktık. Birçok banka şubesi ve bankamatik vardı ama İNG bank’a rastlamadık. Ustayı da çok fazla meşgul etmek istemediğim için ortak para çekilebilen bir bankamatikten işimi halletmek istedim. Finans bank ATM’sinin önünde durdum. Kredi kartımı girişe verdim. Şifremi yazdım. Nakit çekim işlemi yaptım.

Bu arada İNG bank ATM ekranlarına aşina olduğumdan sürekli hesaplarıma girip bu işlemi yapıyordum. Fakat bu sefer ekran bana yabancı geldi. Önce tereddüt ettim ama ustayı bekletmemek adına işlemi gerçekleştirdim. Parayı aldım ve işlemi sonlandırdım. Ustaya ücretini verdim, dükkânına kadar bıraktım ve ayrıldım.

Yine de kafama takılmıştı. Dayanamadım, internet bankacılığından hesaplarıma baktım. Ne kredi kartımdan ne de hesabımdan çekilmiş bir para işlemi görünmüyordu. Hemen telefon bankacılığını aradım. Olayı birebir anlattım. Tereddütlerimden bahsettim. İnternet bankacılığından baktığımda gerçekleşmiş bir işlem göremediğimi söyledim. Kontrol etmek için süre istediler. Biraz bekledikten sonra tekrar bağlantıya geçtik. Kredi kartımdan nakit çekildiğini, günlük faiz ile birlikte bir de nakit çekim ücreti alınacağını söylediler.

Ben kendilerine işlem öncesinde ekranlarda neden böyle bir uyarı yapılmadığını sordum. “Eğer ki uyarı gelseydi ben de işlemi iptal ederdim” dedim.

Cevaben; “Başka bankaların ekranlarına müdahale edemediklerini” söylediler.

Ben de, “Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz, teknolojinin tavan yapmış olduğu bir dönemde böyle bir bahanenin ardına sığınmamanız gerekir” dedim.

Bu konuşmalar böyle devam etti gitti. Yaklaşık 25 dakikalık bir konuşma sonrasında telefondaki beyefendi ile bir neticeye ulaşamayacağımı anladım. Hemen hesaplarımdan çekilen nakiti kapatıp, en azından daha fazla günlük faiz işlemesini engellemek istediğimi söyledim.

İşlemler yapıldı, telefonu sonlandırdım.

Kredi kartımın ekstresini takip ettiğimde 23 TL’lik bir işlem ücreti alındığını gördüm.

Bu yapılanın adı bende saklı kalsın!

Siz, siz olun, bankacılık işlemlerinizde daha dikkatli olun!

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir