Allah’a Emanet

Ticari araç kullanıcılarından gelen şikâyetlere göre yapılan trafik kontrolü uygulamalarında hafif ticari araçlardaki el çantası, valiz, özel koli v.b. ticari yük sınıfına girmeyen birçok eşya nedeniyle dahi ceza yazıldığını belirtmektedirler. Asıl sorun ise, bu konuda bazı görevlilerin cezai işlem uygularken bazılarının uygulamamasıdır.

***

Geçen akşam Kadıköy dolaylarında bir kontrol noktasında Trafik Polisleri tarafından durdurulduk. Saat 23:30 – 24:00 sularıydı. Bizim önümüzde iki araç daha vardı. Bizden evraklarımızı istediler. Bu arada arkadan gelen araçlar soldan devam edip gidiyorlardı. Memur beye;

–          Bizi durdurdunuz ama ya bunlar alkollüyse dediğimde,

–          Yetişebildiğimiz kadarına bakıyoruz dedi.

Bizde alkol çıkmadı. Evraklarımız da eksiksiz olduğundan yolumuza devam ettik. Bu arada Alkollü olup ta yanımızdan geçenler şanslımıydı acaba? :)

***

Büyük bir alışveriş merkezinin giriş kapısındayız. Xray cihazından geçeceğiz, bir hayli de sıra var. Ben de dâhil sıradaki herkes üzerinde ne kadar metal eşya varsa çıkarıp öyle geçiyoruz. Yan taraftan hamile bir bayan kolunda çantası elini kolunu sallayarak geçip gitti. Hemen birkaç dakika sonra çocuk arabalı bir bayan 1-2 yaşlarında bir bebek ile birlikte o da gayet rahatlıkla elini kolunu sallayarak geçti. Onların X ışınlarına maruz kalmaları sakıncalı ya, onlara üst araması yapmaya gerek yok. Hem-çocuklu ve hamile bayanlardan- kime ne zarar gelecek ki? :)

***

Akşam saatleri, tahminen 21:00 suları. Çok önemli bir yerleşim merkezinin önünde C giriş kapısındayız. Profesyonel görünümlü -en azından kıyafetleri o şekilde- güvenlik görevlilerine derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Alt noktadaki güvenlik görevlilerine ulaşmaları ve bilgilerimizi aktarıp giriş onayı almaları çok uzun sürdü. 2012 yılındayız. Teknolojinin tavan yaptığı bir zaman dilimi içerisinde, teknolojiden yoksun, ama bir o kadar da gösterişli bir yerleşim yerinin önünde tamı tamına 45 dakika geçirmek bana bir asır gibi geldi.

Aynı kapıdan daha önceleri ve sonrasında da geçtim. Hem de elimi kolumu sallayarak. Kimse bir şey sormadı. Gün içerisinde geçmek serbest ama hava kararınca kontroller daha sıkı. Adamlar işini yapıyor canım, niye kızıyorsunuz ki!

Gündüz hırsızlık v.b. her şey serbest, ama gece yasak. :)

***

Ülkemizde birçok şirket/cik/lerde güvenlik görevlisi (gece bekçisi) olarak işe alınan personelde şu özellikleri bir arada bulundurma şartı sanki hususi olarak bizzat aranmaktadır.

  • Öyle bir Türkçe konuşacaksınız ki ne dediğiniz anlaşılmayacak!
  • Okuma yazma bilmeyeceksiniz, bilseniz bile belli etmeyeceksiniz –ki (teslimat evrakı v.b. imzalatmak üzere vazifeniz olmasın, ne olur ne olmaz yanlış bir şey olursa başınız ağrımasın!
  • Kesinlikle sigara içeceksiniz, hem de içeride içeceksiniz ve camlar sıkı sıkıya kapalı olacak, sabah gelenler o pis kokuyu ciğerlerine çekebilmelidir. Ayrıca sigara külleri ve izmaritler yerlere atılmalıdır!
  • Kesinlikle yemeklerinizi satış masaları veya sehpalarda yemek zorundasınız ve ekmek kırıntıları ve yemek artıkları masalarda ve sehpalarda kalmalı ve hatta yerlere dökmeyi de ihmal etmemelisiniz!
  • Gece gelen tırlardaki araçlar üzerindeki hasarları görmeyeceksiniz. Tutanakları imzalayın ve araçları hasarlı bir şekilde teslim alın. Nasılsa gecenin karanlığı sizin kurtarıcınız olacaktır!
  • Telefonlara cevap vermeyeceksiniz. Yanlışlıkla açsanız bile bağırarak ve kötü bir Türkçe ile konuşacaksınız ki karşınızdaki size bir şeyler anlatmaktan ve not bırakmaktan vazgeçip telefonu kapatsın. Siz de görevinizi en iyi şekilde yapmış olmanın verdiği keyifle sigaranızı yakıp televizyon karşısına geçiniz. Bu arada kesinlikle TV sabaha kadar açık olmalıdır!
  • Birkaç arkadaşınız sizi sürekli ziyaret etmeli ve yalnız bırakmamalıdır. Hatta bu arkadaşlarınız, beraber sucuklu yumurta yapıp yerken etrafı kokutup kirletecek kapasitede olmalıdır. Böyle arkadaşlarınız yoksa kusura bakmayın sizi işe alamayız!
  • Sabah çayını kesinlikle kötü demlemelisiniz ki kimsenin size söyleyecek lafı olmasın, beğenmiyorlarsa gelsinler kendileri demlesinler!
  • Sabah ilk gelen kişiye plazayı devredip gidebilmelisiniz. Mesai saatini kafanıza takmayın. Ne de olsa insanlar size anlayış gösterecektir ve yürekleri dayanamayacaktır. Adamcağız sabaha kadar nöbet tutmuş, yazıktır. Hem gece çalışmak çok zor canım diyerek size hak vereceklerdir!
  • En önemli ve son madde; masaların üzerinde kalem bırakmayacaksınız. Akşam kalemlerini masada unutan personel sabah geldiklerinde kalemlerini yerinde buluyorlarsa siz işinizi iyi yapmıyorsunuz demektir!

Bu özelliklerde elemanınız olduğu sürece profesyonel güvenlik şirketlerine ihtiyacınız olmayacaktır.

Hem niye korkuyorsunuz ki yukarıda Allah var. Her şey, her kes öncelikle Allah’a emanet :)

***

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

Ha unutmadan! Onun bizler tarafından korunmaya ve gözetilmeye ihtiyacı var…

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

2 Cevaplar

  1. Gülseren dedi ki:

    Şaka gibi yaşıyoruz.Üstelik biz de ses çıkarmıyoruz bu olanlara..
    Bu örneklerin hergün sayısı giderek artıyor…Ses çıkarma ağzına biber sürerler!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir