Ömrünü Tamamlamış Araçlar Yönetmeliği’nin (2000/53/AT) değerlendirilmesi

Ömrünü Tamamlamış Araçların (ÖTA) Kontrolü Hakkındaki Yönetmeliğe göre kurulması istenilen geri dönüşüm çevrimi araç sahibinin ömrünü tamamlamış aracını teslim etmesi ile başlar. Araç sahibi, aracını ÖTA teslim yeri, lisanslı bir geçici depolama alanı veya işleme tesisine teslim eder ve araç yönetmelik hükümlerine uygun olarak bertaraf edilir.
Geçici depolama alanları, tesislere ait teknik şartların belirlendiği yönetmelik Ek 1’e uygun olarak hazırlanmış, ömrünü tamamlamış araçların arındırıldığı, söküldüğü ve işleme tesisine gönderilinceye kadar geçici olarak bekletildiği ve çevre izin ve lisansının alınmış olduğu yerlerdir.
İşleme tesisler ise kesme, parçalama, parçalama sonrası oluşan atıkların geri kazanıma veya bertarafa hazırlandığı, ömrünü tamamlamış araçlar ve bunlara ait aksam parçalarının geri kazanıldığı veya bertarafı öncesi gerçekleştirilecek faaliyetlerden birinin veya birkaçının gerçekleştirildiği ve çevre izin ve lisansı alındığı tesislerdir.
ÖTA teslim yerlerinin her marka için il bazında belirlenmiş olmaları istenilmektedir. Burada amaç, araç sahibinin Türkiye’nin neresinde oturursa otursun hurdaya çıkartmak istediği aracını kolayca teslim edebilmesini sağlamaktır.
ÖTA teslim yerlerinde 10 adetten fazla araç bekletilemeyecek ve bekletme süresi 60 günü aşamayacak. Buralardan toplanılacak araçlar ise daha sonra bir geçici depolama alanına veya işleme tesisine sevk edilecek ve burada işleme tabi tutulacak.
Üretici veya ithalatçı firmalar için bu geri dönüşüm çevrimini kurmak kendi bilgi birikimlerinin dışında bir alanda faaliyet göstermek olacağı ve esas konsantrasyonları sıfır araç satışı olduğu için ülkemizde her marka bu konuda çalışan veya çalışmak isteyen firmalar ile anlaşma sağlamayı tercih etmiştir. Söz konusu firmalar geçen son 2 sene içerisinde kendilerini ODD ve OSD’ye tanıtmış, geri dönüşüm alanındaki bilgi birikimlerini aktarmış ve ÖTA konusundaki hazırlıklarını tamamlamışlardır. Yapılan anlaşmalar ile yönetmelik hükümleri geri dönüşümcü firmalara devredilmiştir. Ancak nihai sorumluluğun her zaman için araç markalarına ait olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Araç sahibi, aracını ÖTA teslim yeri, lisanslı işleme tesisi ya da lisanslı geçici depolama alanına teslim ederken kayıtlarında haciz, rehin, tedbir gibi şerhlerin bulunmadığına dair trafik tescil kuruluşlarından alınmış belge ile ilgili vergi dairesinden alınmış, motorlu araçlar vergisi ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezası, trafik idari para cezası, geçiş ücreti ve idari para cezası borcu bulunmadığına dair ilişik kesme belgelerini ibraz eder.
Ömrünü tamamlamış araçların trafik kaydının silindiğinin ve çevreyle uyumlu olarak bertaraf edildiğinin belgelenebilmesi için, yönetmelikte Ek 3’te örneği verilen “Araç Kayıttan Düşme ve Bertaraf Formu” düzenlenilir. Bu form, seri numaraları Bakanlıktan alınmak suretiyle ekonomik operatörler tarafından bastırılır ve ÖTA teslim yerleri ile lisanslı geçici depolama alanları tarafından araç sahibine bir bedel alınmadan verilir.
Araç kayıttan düşme ve bertaraf formu beyaz, pembe, yeşil ve mavi renkler olmak üzere dört nüshadan oluşur ve aşağıdaki şekilde kullanılır;
a) Formun (A) kısmı aracı teslim alan tarafından doldurulur.
b) Formun (B) kısmı araç sahibi tarafından doldurulur.
c) Araç, araç sahibinin müracaatı üzerine Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 39 uncu maddesi hükümlerine uygun olarak hurdaya ayrılır. Hurdaya ayırma işlemi sırasında “Araç Kayıttan Düşme ve Bertaraf Formu”nun ibrazı zorunludur. Hurdaya ayırma işlemi tamamlandıktan sonra formun (C) kısmı onaylanır. Onaylanan formun pembe nüshası işlemi yapan trafik tescil kuruluşunda kalır, beyaz, yeşil ve mavi nüshalar araç sahibine teslim edilir.
Beyaz nüsha ile birlikte aracın hurdaya ayrıldığına ilişkin araç tescil belgesi araç sahibinde kalır. Mavi ve yeşil nüsha aracı teslim alana verilir. Yeşil nüsha geçici depolama alanında kalır. Mavi nüsha araç ile birlikte işleme tesisine gönderilir. Mavi nüshalar işleme tesisince yıl sonunda toplu halde Bakanlığa gönderilir.
İşleme tesisleri tarafından, araca ait motor bloğunun satışının yapılması halinde, bu satışa ilişkin düzenlenen faturanın ekine “Araç Kayıttan Düşme ve Bertaraf Formu”nun ilgili tesis tarafından tasdiktenmiş bir örneği eklenir.
Geri dönüşüm ile ilgili esaslar yine aynı yönetmelik ile belirlenmiştir. Yeniden kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım oranlarının yıllara göre ne olması gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca yeni üretilen araçların söz konusu oranları sağlamaları için hangi esaslar doğrultusunda üretilmeleri ve hangi tip onayına sahip olmaları gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Böylece geri dönüşüm ilkelerine araçlar daha üretilirken uyulmakta ve araçların çevre açısından belirlenen standartlarda olmaları sağlanmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere ülkemizde son birkaç senedir Ömrünü Tamamlamış Araçlar konusunda yoğun çalışmalar yapılmış ve belli bir noktaya gelinmiştir. Özellikle de mevzuatsal açıdan çok yoğun bir çalışma dönemi geride bırakılmış, hatta 2009 sonunda yayınlanan ÖTA Yönetmeliği’nde 2010 yılı içerisinde değişiklik bile yapılmıştır. Ancak bu tür yönetmeliklerin durağan değil de yaşayan yönetmelikler olmaları için çarkın kendiliğinden dönmesini sağlamak gerekir. Bu ise sadece yönetmeliği yayınlamak ile değil, vatandaşı kendiliğinden harekete geçmesini, yani araç sahibinin aracını teslim etmesini sağlamaktan geçer.
Avrupa Birliği’nden ülkemize uyarlanan ÖTA Yönetmeliği ve uygulamalarına baktığımızda bunun vergi sistemi ve teşviklerle sağlandığını görmekteyiz. Bir aracın ilk satışından hurdaya çıkarılmasına kadar çevre ön planda tutulmakta ve tüm düzenlemeler buna göre şekillendirilmektedir. Örneğin sıfır araç satışında en düşük vergi oranı çevreyi en az kirleten araçlar üzerinden alınmakta, araç çevreyi ne kadar çok kirletiyor ne kadar çok emisyon üretiyorsa vergisi o oranda artmaktadır.
Hatta günümüzde Euro 6’yı sağlayan araçları satın alan kişilere ek primler ödenmektedir. Halbuki ülkemizde ne yazık ki en yüksek vergi sıfır araç satışı üzerinden alınmaktadır. Mevcut ÖTV sisteminde emisyonlarla ilgili herhangi bir kriter de mevcut değildir.
Avrupa Birliği’nde çevre açısından önemli başka bir husus da araçların yıllık muayeneleri sırasında gözetilmektedir. Araçların sağlamaları istenilen kriterler yüksek konumlandırılmış, böylece eskiyen araçların bunları sağlamaları zorlaştırılmıştır. Başka bir deyişle eskiyen aracın bakım maliyeti artmaktadır. Böylece araç sahibi ister istemez yeni teknolojiler ile üretilen sıfır ve çevreye dost araçlara yönelmekte ve çevrim bu şekilde kendiliğinden tamamlanmaktadır. Araçlar hurdaya çıktıkça bunların geri dönüşümü de sağlanmaktadır.
Hurda girişi oldukça geri dönüşümcüler de kendi faaliyet alanlarında ayakta durabilmektedir. Halbuki ülkemizdeki gibi çok az sayıda araç hurdaya ayrılıyorken geri dönüşümcülerin ayakta durmaları zorlaşacaktır.
Kaynak: ODD Teknik Komite Başkanı Binnaz Kunaç’ın “Ömrünü Tamamlamış Araçlar Yönetmeliği (2000/53/AT)” (Kasım-Aralık 2010) üzerine yazdığı yazıdan derlenmiştir

Dr. Abdullah DEMİR

1973 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da tamamladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü kazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Fren Disklerine Uygulanan Kaplamaların Frenleme Performansına Etkisinin Deneysel İncelenmesi” konulu tez çalışmasıyla doktor oldu. Demir, İBB - İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK) AŞ’de sırasıyla, Teknik İşler Şefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Plan ve Proje Müdürü, Etüt ve Planlama Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Başta otomotiv olmak üzere, güç aktarma organları, alternatif yakıtlar, ulaşım ve otopark yönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre ve sempozyumlarda yayımlanmış makale çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca “Güç Aktarma Organları”, “Otopark Uygulamalarında Teknoloji, Çevre ve Emniyet Faktörleri”, 40 bin kelimelik “Otomotiv ve Temel Teknik Bilimler Sözlüğü”, 11 bin kelimelik “Sistem Sistem Otomotiv Teknik Terimler ve Terminolojiler Sözlüğü”, 2500 kelimelik “Otopark Endüstrisi Sözlüğü” gibi yayınları da bulunmaktadır. www.otoguncel.com web sitesinin editörlüklerini yürüten ve wushu spor dalında uluslararası hakem olan Demir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir