Hareketin başlamasıyla birlikte sürtünme kuvvetinin azalması, μs>μk olmasını gerektirir. Bu azalmanın nedeni, temas yüzeyleri üzerindeki pürüzlerin, hareket nedeniyle kısmen de olsa törpülenmesidir. Tıpkı, birbirine sürtülen iki zımpara arasındaki sürtünme kuvvetinin, zımparalardaki pürüzler aşındıkça azalmasında olduğu gibi. Ya da temas yüzeyi üzerinde, hareket bir kez başladıktan sonra hareketin devamını kolaylaştıran yağ veya benzeri yabancı unsurların bulunması ve yüzeydeki girintileri doldurmasıdır. Tıpkı, birbirine sürtülen iki sünger taşı arasındaki sürtünme kuvvetinin, gözenekler tozla doldukça azalmasında olduğu gibi. Bu durumda, temas yüzeylerinde safsızlık veya kirliliklerin bulunmaması ve de geometrik girinti çıkıntıların olmaması halinde, statik ve kinetik sürtünme katsayılarının farklı olması için ortada neden kalmaz. Nitekim, arayüzeyleri iyice temizlenip parlatılmış metal cisimler arasındaki statik ve kinetik sürtünme katsayıları arasında bir fark gözlenemiyor. Sürtünme kuvveti aslında, hakkındaki genellemelerin her birine karşı istisnalar bulunabilen karmaşık bir kuvvettir. Örneğin, iki cisim arasındaki temas yüzeyinin daha pürüzsüz ve temiz hale getirilmesi, her zaman için sürtünme kuvvetinin azalacağı anlamına gelmiyor. Çünkü bilindiği gibi; aynı metalden iki parça alınıp da, arayüzeyleri yeterince temizlenip, dümdüz hale getirildiğinde; aralarındaki sürtünme kuvveti azalmak bir yana, iki parçayı tek bir metal parçası haline getirecek kadar artabiliyor ve buna ‘soğuk kaynak’ deniyor.
Kaynak: Dr. Abdullah Demir’in doktora savunmasına hazırlık dökümanlarından derlenmiştir (Derleme Tarihi: 12/06/2011).