Full elektrikli araçlar 20. yüzyılın başından beri bilinmekte, sessiz ve temiz sürüş gerektiren birçok uygulamada da yerini almış görünmektedir. Bu uygulamaların başlıcaları kapalı ve büyük mekanlarda ulaşım sağlayan araçlar ve “forklift”lerdir. Sabaha karşı dağıtım yapan araçlar ve golf araçları yine EV örnekleri arasındadır.
Günümüzde başlıca iki elektrik makine türünün öne çıktığı görülmektedir. Bunlar Asenkron Makine ve Fırçasız Doğru Akım Makineleridir. Elektrik makinesinin girişinde kullanılan güç elektroniği devresi yapı olarak bir evirici niteliğinde olmakla birlikte, her iki motor için tamamıyla farklı çalışma durumları söz konusudur. Kontrolün türü de çeşitlenebilir. Asenkron motor için vektör kontrol ve doğrudan moment kontrolü yöntemleri daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Fırçasız doğru akım makinesi için sensörsüz kontrolün yaygınlaşmaya başladığını ifade etmek yanlış olmayacaktır [20].
Aracın hızlanması sırasında motor konumunda çalıştırılan elektrik makinesi frenleme süresince jeneratör konumuna geçirilir ve elektrik enerjisi üretmesi sağlanır. Böylece bir taraftan araç yavaşlatılırken diğer taraftan üretilen elektrik enerjisi de aküde depolanır.
Tümü Elektrikli Araç uygulamalarının en zayıf yanı akü teknolojileridir. Akülerin anlık enerji verme yeteneklerinin sınırlı oluşu, doldurulmalarının uzun zaman alması, ağırlık ve hacimlerinin küçültülememiş olması ve tüm sistem maliyetinin yüksekliği, bugün elektrikli araç teknolojisinin ticari bir başarı sağlayamamış olmasının başlıca nedenidir. Akü teknolojisine destek olarak, özellikle ani yüksek akımları verebilmek ve çok kısa zaman içinde yeniden dolabilme özellikleri bulunan süper kapasitörler geliştirilmiş bulunmaktadır. Birkaç deney aracına takılmış olmasına karşın, süper kapasitör ile aküye destek olan veya akünün tamamen yerini alan topolojiler, gerek performans yönünden gerekse maliyet açısından henüz istenen düzeye ulaşamamıştır. Üzerinde çalışılan ve ümit vadeden gelişmelerden birisi olarak görülmektedir.
Elektrikli araçlar için en büyük beklenti elektrik enerjisinin yakıt pilleri tarafından araç üzerinde üretilmesidir. Bilindiği gibi yakıt pillerinde, Hidrojen ve Oksijen elektrokimyasal reaksiyona girer ve bunun sonucunda bir yandan elektrik enerjisi üretilirken ısı enerjisi de meydana gelir. Meydana gelen sıcaklığın 70-80 oC civarında olması nedeniyle PEM teknolojisi uygulamaya en uygun teknoloji olarak belirmiştir.
Bu gün için Avrupa, ABD ve Japonya’da yakıt pili/hücresi ile çalışan birçok araç, deney amaçlı olarak kullanıma alınmıştır. Henüz piyasada satılan bir ürün bulunmamaktadır. Yakıt pili teknolojisinin en zayıf yanı hidrojenin üretilmesi, depolanması ve taşınmasındadır. Bu sorunların çözümünün çok kısa bir süre içinde gerçekleşemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durum otomotiv firmalarının karma elektrikli araç teknolojisine daha çok yönelmelerine yol açmıştır.
Kaynak: R. Nejat Tuncay ve Özgür Üstün’ün yazmış olduğu “Otomotiv Elektroniğindeki Gelişmeler” konulu makalesinden derlenmiştir (Derleme Tarihi: 18/05/2011).