Motorlu taşıtların atmosfere saldıkları azot oksitler asit yağmurlarına neden olmasından dolayı çevre için en ciddi sorunlardan biridir. Bu sorunu ortadan kaldırmak için ilk adım 1993 yılında Euro 1 standardının yürürlüğe girmesi ile atılmıştır. Bugün ise Avrupalı ticari araç üreticileri, taşıtlarını Ekim 2008’de yürürlüğe giren Euro 5 normlarına uygun üretmek zorundadırlar. Güncel normlara ulaşmada motor üreticilerinin imdadına elektronik ve bilişim teknolojisi yetişmiştir. Yanma ve püskürtme süreçlerindeki iyileştirmeler ve bu süreçlerde artan kontrol, yakıt tasarrufu ile birlikte daha yüksek güce ve torka sahip motorların üretilmesine de imkan sağlamıştır.
Egzoz emisyonlarını daha fazla azaltabilmek için her geçen gün daha kapsamlı ve bu yüzden daha pahalı çalışmalar yapılmaktadır. Amerika’daki taşıt üreticileri, 2007 yılından itibaren geçerli olan EPA 7 standartlarını karşılayabilmek için çoğu sistemlerinde “EGR”yi kullanmaktadır. Bu arada Avrupa’da ise Euro 5 standartlarını karşılamak için SCR teknolojisi oldukça yaygın durumdadır.
Bu süreçte küreselleşme hızının artması, farklı ülkelerin, kıtaların veya siyasal birliklerin farklı normlarına uymak için üreticileri daha fazla çalışmaya zorlamıştır. Bu standartların oluşumunda Asya’da daha yaygın olan şehir ve dağıtım trafiği temel alınmaktadır. Ölçümler, yavaş seyreden ve sık dur kalk yapan araçlara göre belirlenmektedir. Buna karşılık Amerika’da daha çok otoban kullanımı göz önünde bulundurulmaktadır. Avrupa’daki ölçüm ise bu iki kıtada yapılan ölçümlerin arasında yer almaktadır. Bütün motorlu taşıt üreticileri Amerika ve Avrupa’da aynı şartların yer almasını istemektedirler. Türkiye’de ise normlar Avrupa’daki gelişmelere göre düzenlemektedir.
Kaynak: Alaattin Osman Emiroğlu ve Osman Eldoğan’ın “Fakir Yanmalı Benzin Motoru Ve Dizel Motorlarında Oksijen Fazlalığında Azotoksitlerin Hidrokarbonla Seçici Katalitik İndirgenmesi (HC-SCR)” (10. Uluslararası Yanma Sempozyumu, Sakarya, 9-10 Ekim 2008) konulu makalesinden derlenmiştir.