Emisyon azatlımı çalışmaları ve otomotivin gelişme seyri

Fosil yakıtlar ile çalışan ilk otomobillerin ortaya çıkması da hemen hemen aynı yıllara denk gelmektedir. O yıllarda, gürültülü çalışması ve havayı yüksek oranda kirletmesine rağmen dünya savaşları süresince, uzun menzilli olması ve yakıtının kolay bulunması nedeniyle içten yanmalı motorlu araç teknolojisi hızlı bir gelişim göstermiş, elektrik ile çalışan motorlu araç teknolojisi güç elektroniği ve bataryalar alanında yapılan gelişmelere kadar askıya alınmıştır. Ulaşım ve diğer üretim sektörlerinde fosil yakıtların uzun yıllar boyunca yoğun olarak kullanımı, atmosfere uzun yıllar boyunca yanma ürünü gazlarının salınmasına neden olmuştur. Sanayi devriminden günümüze kadar atmosfer ısısında düzenli bir artış gözlemlenmiştir. Şubat (2007) ayında yapılan hükümetler arası iklim değişikliği panelinde bilim adamlarının yayımladığı ortak metinde, bu ısı artışı büyük oranda insan faktörüne bağlanmıştır. Fosil yakıtlarının kullanımı sonucunda ortaya çıkan karbondioksit, nitrojen oksitler gibi kirletici gazların atmosferde sera etkisi yaptığı ve dünya iklimini değiştirdiği bilinmektedir. Dünya tarihinde bu tür ani ısı artış ve azalışları birçok defa gerçekleşmiştir. Atmosfer ısısındaki dönemsel artışlara okyanus akıntılarının neden olduğunu öne süren tezler de vardır. Her ne kadar farklı tezler de olsa, fosil yakıtlarının kullanılmasıyla ortaya çıkan atık gazların insan sağlığını tehdit ettiği, atmosferi kirlettiği ve sera gazı etkisi yaparak atmosferin ısınmasına neden olduğu somut bir şekilde bilinmektedir. Sanayi devriminden bu güne kadar düzenli olarak gözlemlenen atmosfer ısısındaki artış, küresel ısınma tehdidi, dönemsel enerji krizleri ve fosil yakıtlarının yakın bir gelecekte tükeneceğinin öngörülmesi, temiz enerji arayışının yeniden başlamasına neden olmuştur. 
Fosil yakıt kullanımında ikinci sırada olan ve en hızlı büyüyen sektörlerden biri, elektrik üretimi sektöründen sonra ulaşım sektörüdür. Bu nedenle ulaşım sektörü içerisinde üretim yapan firmalar üzerinde, ürettikleri ulaşım araçlarının atmosfere saldıkları egzoz gazları oranlarına hükümetler giderek daralan sınırlamalar getirmişlerdir. İçten yanmalı motor teknolojisi, her ne kadar gelişmiş de olsa, kademeli olarak getirilen bu kısıtlamaları sağlayacak hızlarda gelişim gösteremediğinden, araç üreticileri yeni enerji kaynakları üzerinde araştırmalarına hız vermişler ve bilimsel kurumlar ile işbirliklerini artırmışlardır. Bu işbirlikleri ve araştırmalar sonucunda, öncelikle getirilen kısıtlamaları karşılamak, sıfır emisyonlu araçlar geliştirebilmek ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltabilmek için çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Yapılan çalışmalar, üretilen cihazın verimliliğini artırmak, daha az ya da hidrojen gibi hiç karbon içermeyen yakıtlar ile çalışabilen araçlar geliştirmek üzerine yoğunlaşmıştır. Bu süreç içerisinde, daha düşük oranlarda karbon içeren ya da hiç içermeyen yakıtların verimlerinin düşük, batarya ve güç elektroniği teknolojilerinin yeteri kadar gelişmiş olmaması nedeniyle, bütün bir aracın verimliliğinin artırılması fikri ön plana çıkmış ve en az iki güç kaynağı kullanan hibrid (melez) araçlar devri yeniden başlamıştır. 
Hibrid elektrikli araçlar, sıfır emisyonlu araçların alt yapısının gelişmesi açısından araç üreticileri tarafından büyük bir ilgi görmektedir. Toyota ve Honda gibi Japon firmalarının 1997 yılında pazara sürdükleri Toyota Prius ve Honda Insight modelleri, hibrid elektrikli araç sektöründe pazarı sürükleyici etki yapmıştır. Toyota, 2012 yılında banttan çıkaracağı tüm araçları hibrid elektrikli araç olarak üretmeyi ve sürdürülebilir enerji kaynakları teknolojileri ilerlediğinde de yakıt hücreli araçları geliştirmeyi planlamaktadır.
Kaynak: Ali Boyalı’nın Mayıs 2008’de İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’ne sunduğu “Hibrid Elektrikli Yol Taşıtlarının Modellenmesi ve Kontrolü” konulu doktora tez çalışmasından derlenmiştir.

Dr. Abdullah DEMİR

1973 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da tamamladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümünü kazandı. 1996 yılında Otomotiv Öğretmeni olarak mezun oldu. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1997-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Fren Disklerine Uygulanan Kaplamaların Frenleme Performansına Etkisinin Deneysel İncelenmesi” konulu tez çalışmasıyla doktor oldu. Demir, İBB - İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK) AŞ’de sırasıyla, Teknik İşler Şefi, İşletmeler Müdürü, Etüt Plan ve Proje Müdürü, Etüt ve Planlama Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. Başta otomotiv olmak üzere, güç aktarma organları, alternatif yakıtlar, ulaşım ve otopark yönetimi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde, kongre ve sempozyumlarda yayımlanmış makale çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca “Güç Aktarma Organları”, “Otopark Uygulamalarında Teknoloji, Çevre ve Emniyet Faktörleri”, 40 bin kelimelik “Otomotiv ve Temel Teknik Bilimler Sözlüğü”, 11 bin kelimelik “Sistem Sistem Otomotiv Teknik Terimler ve Terminolojiler Sözlüğü”, 2500 kelimelik “Otopark Endüstrisi Sözlüğü” gibi yayınları da bulunmaktadır. www.otoguncel.com web sitesinin editörlüklerini yürüten ve wushu spor dalında uluslararası hakem olan Demir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir