Bilim insanı, mühendis ve varolma arasında nasıl bir ilişki vardır?
Felsefede varolanın varolma tarzı üçtür: Düşünmede varolan, dilde varolan ve dış dünyada varolan. Tam bu noktada “mühendis” kavramı üç varolan alanıyla da ilgilidir. Bir mühendislik ürünü yapay nesne (artifact) önce kavram olarak mühendisin düşünmesinde (zihninde) varolur. Sonra dile getirilir, tasvir edilir, projesi çizilir ve böylece dilde varolan olarak da varlık alanına çıkar. İmal edildikten sonra ise fiziksel nesne olarak dış dünyada varolur.
Oysa bilim insanı esas itibarıyla düşünmede ve dilde varolan alanlarında iş görür. Mühendis üç varolan alanında da dolaşmak zorundadır. Yani mühendisliğin etkinlik alanının ontolojik statüsü bilimsel etkinlikten daha geniş görünüyor. Mühendis sözcüğünün kökü İngilizce “engine” terimi fiil olarak icat etmek kavramıyla bağlantılıdır. Enerjinin korunumu ilkesi, enerjinin yoktan var, vardan yok edilemeyeceğini bildirir. İzafiyet teorisine göre madde ve enerji birbirine dönüşebildiğine göre aynı ilke madde için de geçerlidir. O halde mühendisin üretmesi mutlak değil vardan varetme anlamındadır.
Kaynak: Durmuş Günay ve Halil Özer, “Mühendis ve Mühendisliğin Konumu”, “IV Ulusal Makina Mühendisliği ve Eğitimi Sempozyumu, TMMOB-Makina Mühendisleri Odası, 01-03 Kasım 2001, MMO Yayın No: E/2001/288, Sayfa 83-94, YTÜ Oditoryumu, İstanbul.