Teorik olarak benzinli bir motorda tam bir yanma sağlandığında egzozdan çıkan zararlı maddeler azalmaktadır. İdeal yanma ortamında açığa yalnızca CO2 (karbondioksit) ve H2O (su) çıkmaktadır. Her iki maddede toksik açıdan zehirli değildir. Ancak karbondioksit, sera etkisine (greenhouse effect) sahip bir gazdır. Küresel ısınma yani sera etkisi dediğimiz olay atmosferin ısınmasıdır. Fosil yakıtların kullanılmasıyla meydana gelen karbondioksit gazının teknik olarak ortadan kaldırılması imkansız olduğundan tek çıkar yol azaltılmasıdır.
Avrupada 2008 yılı itibariyle otomobillerde CO2 emisyon hedefi, ortalama 140 g/km olarak ön görülmüş durumda. Bu amaca yönelik olarak otomotiv firmaları çok sıkı çalışmalar yürütmekte. Bu çalışmalardan biride motorların kendi hacmine göre daha büyük hacimli bir motor gibi davranması çalışmaları. Bu çalışma hem yakıt tüketimini hem de yakıt tüketimine bağlı sera etkisi oluşturan CO2 emisyonlarının azaltılmasını hedeflemek amacıyla yürütülmektedir. Diğer çalışmalar ise; bioteknoloji kullanımı ile gerçekleştirilen etanol üretimi, güneş pilleri, hidrojenin kullanılması, yakıt hücresi çalışmaları vs.
Düşük karbonlu yakıtların maliyeti konvansiyonel yakıtlardan daha yüksektir. Hibritler, sera etkisini azaltan emisyon seviyelerinden dolayı ulaşım sektöründe en düşük maliyetli alternatiflerdir.
Özetle dünya hepimizin. Daha ferah ve yaşanabilir bir dünya için çevreye daha duyarlı araç üretimini teşvik edecek uygulamaları destekleyelim. Ayrıca aracımızı çevreci bir mantaliteyle kullanalım. Bu bir insanlık vazifesidir diye düşünüyorum.