Yerli oto kuş serisine benzemeyecek!

Fiat CEO’su , teknoloji ve bilgi birikimi desteğiyle yaratılacak olan Türk markasının sadece Türkiye’de değil, global pazarlarda da müşteri bulacak kalitede olacağını söylüyor
Yerli marka haberleri, özellikle sosyal medyada “Kuş serisi geri mi dönüyor?”, “Türk markasını İtalyan yaratırsa nasıl yerli olur?” gibi soruları gündeme getirdi. Konunun şimdilik konuşan tek tarafı olan Fiat CEO’su Marchionne, teknoloji ve bilgi birikimi desteğiyle yaratılacak olan Türk markasının sadece Türkiye’de değil, global pazarlarda da müşteri bulacak kalitede olacağını söylüyor.

Fiat-Chrysler CEO’su Sergio Marchionne’nin Detroit’te yaptığı “Türk markalı bir otomobilin yaratılmasına dahil olmak istiyoruz” açıklaması konuya teknik açıdan bakan herkes tarafından ‘sevinçle’ karşılandı. Ancak yerli marka konusunun asıl muhatapları, yani bu otomobili bantlardan çıkması planlanan 2014 ya da 2015 yılında satın alması beklenen tüketicilerin ise kafası karıştı. Haberin yayınlanmasıyla birlikte Türkiye’de pek çok kişi “Bu işin içinde bir İtalyan markası olacaksa, neresi yerli olacak?” diye sormaya başladı. Özellikle internet sitelerinde yapılan yorumlar, Türk halkının önemli bir kısmının otomobilde ‘yerli marka’ denince, ‘yabancı ortağın döküntülerinin Türk tüketicisine’ satılmasını algıladığını ortaya koydu.

Marka ile modeli ayırmak gerekiyor
Öncelikle Marchionne’nin sonuna gelindiğini açıkladığı işbirliği tanımını açmak ve bu konudaki soru işaretlerini gidermek gerekiyor. Otomotiv sanayinin yetkin isimleri başından beri Türk otomobilini üretmenin değil, marka yaratmanın ve bu markayı bir dağıtım ağı içinde hem Türkiye’ye hem de dış pazarlara satmanın güçlüğünün altını çizdi. Başlangıçta yüzde 100 Türk otomobili olarak ortaya atılan fikir, zaman içinde fikri ve sınayi mülkiyet hakları Türkiye’ye ait bir otomobil ve marka şeklinde revize edildi. Sergio Marchionne Türkiye’nin Türk otomobili fikrine sıcak baktıklarını ve bu işin içinde olmak istediklerini söylerken bir konunun da altını çizdi. Bu altını çizdiği nokta Türkiye’yi heyecanlandıran demecinin belki de en can alıcı noktasıydı. Marchionne yaratılacak olan marka ve otomobilin Fiat tarafından destekleneceğini ama bu markanın ürünlerinden farklı bir DNA’ya sahip olacağını özellikle söyledi. Çünkü Türkiye’de planlanan yeni bir modelin üretilmesi değil, yeni bir markanın yaratılmasıydı.

Hükümet çıtayı çok yukarı koydu
Haberin duyulmasının ardından özellikle sosyal medyadaki yorumlarda nedense yabancı ortağın kalitesiz ürünlerini Türkiye’de satacağı konusunda fikir birliğine varıldı. Türkiye’de başka hiç otomobil olmasa ve satılacak tek model yaratılacak olan yerli otomobil olsa belki bu yorumlara hak verilebilirdi. Ancak bizzat bu işin startını veren Sanayi Bakanı, Fiat’ın 2011 yılında en fazla satılan sedan modeller arasındaki Linea’sının bile yerli markanın beklenen kalitesinden uzak olduğunu söyleyerek, çıtayı yukarı çekti. Hükümet yerli marka altında yaratılacak modeli, Türk halkının almayı hayal ettiği sınıftaki Avrupalı ya da Asyalı rakipleriyle rekabet edecek kalitede istedi.

Otomobilin neresi yerli olacak
En fazla merak edilen konu işte bu oldu. Otomobilin motoru, şanzımanı, platformu Fiat’tan alınacaksa, nasıl yerli olarak anılacaktı? Yaratılması planlanan yeni marka ve bu marka altında yaratılacak olan modellerin hayati parçaları yabancı olduktan sonra buna Türkiye’nin otomobili demek nasıl mümkün olurdu? Bunu anlamak için bazı bilgileri tersine çevirmek gerekiyor. Bugün Türkiye’de üretilen otomobillerdeki yerlilik oranı yüzde 60, hatta bazılarında çok daha yüksek oranlara çıkmış olmasına rağmen bunlar Türkiye’de üretilen, Türk Malı olarak ihraç edilen, ama Türkiye’nin sahibi olmadığı araçlar. Türk markasında ise aracın parçalarının nereden tedarik edildiğine bakılmaksızın, fikri ve sınayi mülkiyet hakkı, markayla birlikte Türkiye’ye (Türkiye’de kurulu olan şirkete) ait olacak ve markanın sahibinin araç üzerinde her türlü tasarruf hakkı bulunacak.

Habertürk

Abdülkadir YEŞİLYURT

1987 yılında Niğde de doğdu. İlköğretim ve liseyi Amasya’da tamamladı. 2006 yılında Dicle Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Otomotiv Öğretmenliği bölümünü kazandı. 2007 yılında Marmara üniversitesine kabul edildi. 2010 yılında Marmara Üniversitesi’nden otomotiv öğretmeni olarak mezun oldu. Şu anda Marmara Üniversitesi’nde “Silindir basınç değişiminin titreşim üzerine etkileri” konulu yüksek lisans tez çalışmasını sürdürüyor. İngilizce bilen Yeşilyurt; otomotivin tarihi gelişimi, içten yanmalı motorlar ve araçlarda arıza teşhisi konularında çalışmalar yürütmektedir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir