21.yüzyılın sektörü

İnsanlar doğar, büyür ve ölürler.

Bu evrelerin en güzel tarafı çocuk olmaktır. Bugün içimizde çocukluğuna dönmek istemeyen (eğer ciddi anlamda bir travma yaşamadıysa) yok denecek kadar azdır.

Çocukluk yaşları ilkokul sonlarına kadar devam eder. Sonrasında ise ciddi bir eğitim programı başlamaktadır. Tüm bireyler (özellikle de evebeynlerinin baskısıyla) bir meslek edinebilme çabasındadırlar. Eğitimini tamamlayan veya tamamlayamayan herkes -ama herkes- bir gün çalışma hayatına adım atmak zorundadır. Hayatını idame ettirebilecek maddi kaynaklara erişmek zorunda olduğunu kabul eden herkes, iyi bir işin ucundan tutabilmek için varını-yoğunu ortaya koymaktadır. Peki, herkes istediği, azuladığı, mutlu olabildiği işlerde mi çalışıyorlar? Maddi ve manevi hazza ulaşabiliyorlar mı? Ne hayal ettiler hangi gerçeklerle yüz yüze geldiler. İnsanları en çok mutlu eden; en çok kazandıran meslekler midir? Meslek seçerken neler ön plandadır? Hayaller mi ? Gerçekler mi? Evebeynler çocuklarını yönlendirirken öncelikle hep geçmişe bakarlar. Bildikleri en çok kazandıran mesleği tercih etmeleri için çocuklarına baskı yaparlar.

Hangi meslekler hangi dönemde ne kazandırmışlar ?

Öncelikle sektörlerin nasıl doğduğuna bir bakalım.

Unutmayın! Her sektör bir ihtiyaçtan doğmuştur.

İnşaat sektörü

1945’te II. Dünya Savaşı sona erdiğinde insanlar rutin hayatlarına geri dönmüşler ve barınma, yiyecek ve dolayısıyla da iş yapma ihtiyaçları doğmuştur. 1960’lı yıllara gelindiğinde insan nüfusunun artmasıyla ve barınma ihtiyacının katlayarak çoğalmasıyla birlikte inşaat sektörü büyük bir ivme kazanmış ve bu işe ilk önce adım atanlar bugün büyük paralar kazanan büyük firmalar haline gelmiştir. Bu sektör büyürken sektörün içerisinde ilk yer alan (ve hatta bir çivi bile satan) kişiler ciddi paralar kazanabilmiştir.

Otomotiv sektörü

1970’li yıllara geldiğimizde artık dünya savaşlarının izleri silinirken ve kentleşme hızla büyürken insanların ulaşım ihtiyaçları doğmuştur. Bu ihtiyacı gören ve bu sektöre yatırım yapan firmalar bugün çok ciddi paralar kazanan şirketler haline gelmiştir. Bu sektörün içerisinde ilk yer alan ve bir yedek parça satan bile para kazanabilmiştir.

Bilgisayar sektörü

1980’li yıllara gelindiğinde öncelikle büyük şirketlerin veri depolama ihtiyacı doğmuştur. Bununla birlikte bilgisayarı ilk hayatımıza sokan kişi gelecekte “her evde bir bilgisayar olacak” dediğinde herkes bunun bir hayal olduğunu söylemiştir. Bugün her evde en az bir bilgisayar var ve bu işe ilk yatırım yapan ve hatta bir çip/kablo bile satan kişiler bu işten para kazanabilmiştir.

GSM sektörü

1990’lı yıllara gelindiğinde ve ilk cep telefonları ortaya çıktığında kimse o zamanın paraları ile 1.500 – 2.000 Dolar&Mark vererek bunları cebinde taşıyabileceğini hayal bile edemezken bugün yine her evde en az iki-üç tane cep telefonu bulunmaktadır. Yine bu sektörde ilk yer alan ve bir kılıf veya anten satan kişiler bile ciddi para kazanabilmiştir.

Sağlık ve Wellnes

2000’li yıllara geldiğimizde artık beslenme konusu global bir sorun haline gelmeye başladı. Eskiden doğal beslenebilen insanlar özellikle de fastfood hayatımıza girdikten sonra sağlıksız bir şekilde beslenmeye başlamış ve giderek sağlık sektörü hızla büyüyen bir sektör haline gelmiştir. Sağlıksız Besleme ile birlikte şehirlerdeki karbondioksit miktarının artışıyla sağlıksız hava koşulları ve hareketsiz yaşam bir çok hastalığı tetiklemiştir.

Bugün ilaç sektörü 1 trilyon $ ciro yaparken yine sağlıklı kalabilmek adına mücadele eden insanların varlığıyla sağlıklı yaşam sektörü 3,4 trilyon $’lık dev bir endüstri haline gelmiştir.

Kahve sektörü

Bugün kahve dünyadaki önemli ve en büyük ticari ürünlerden biridir. Dünyada her gün 2,25 milyardan fazla kahve tüketilmektedir.

Kahve sektörü en fazla ne kadar büyüyebilir?

Dünyadaki kahve satışları 42,5 milyar dolarlık pazara sahip. Uluslararası Kahve Organizasyonuna göre 2012 yılında dünyada kahve tüketimi %2 arttı. Bu da 142 milyon tane her biri dolu 60 kilogramlık kahve çuvalına eşdeğer. Son yıllardaki artışı da hesap edersek ne kadar büyük bir sektörle karşı karşıya olduğumuzu görebiliriz.

Doğrudan pazarlama ve Çok katlı pazarlama

Buna network marketing, ağ pazarlama, doğrudan pazarlama veya çok katlı pazarlama diyebilirsiniz.

2014 yılında doğrudan pazarlama ve çok katlı pazarlama 182 milyar dolardan fazla perakende satış yakaladı. Bu sektör için yeni bir satış rekoru…

Bu hızla büyüyen sektör 2011 yılında 151 milyar $, 2012’de 160 milyar $, 2013’te 171 milyar $ ve 2014’te 182 milyar $’a ulaşırken yıllık bileşik büyüme oranı %6,5 olarak gerçekleşmiştir.

Tüm bunlardan çıkaracağımız sonuç, İnşaat-otomotiv-bilgisayar-gsm sektörlerinde treni kaçırmışken hızla büyümekte olan ve 21. yüzyılın sektörleri olarak kabul edilen üç sektörde yer almanın faydalı olacağını görebiliriz. Bunlar sağlıklı yaşam, kahve ve network pazarlamadır.

Bir de bunların üçünü bir araya geldiğini düşünsenize. Ne kadar kazanabileceğinizi hayal edebiliyor musunuz?

Gördüğünüz üzere, 

Zenginliği hayal ediyorsanız nerede yer alacağınızı bilmeniz gerekir.

Çok para kazanabilmeniz için, öncelikle ortada çok büyük bir sorun olması gerektiğini gördük. Bu bütün dünyayı ilgilendiren bir sorun olmalı, sonra bu sorunu ortadan kaldıracak bir ürün/hizmet/icat olmalı, sonrasında üretim ve ticaret ayağı geliyor.

Bir üstad der ki;

Eğer bunlardan birini ilk yapanlardan olamazsanız şu kaderden de kaçamazsınız.

– Ara eleman veya müşteri olursunuz.

**Dip Not: Bu yazıdaki bazı veriler alıntıdır.

H. Hüseyin YAYLA

Hüseyin Yayla Kimdir?

1 Cevap

  1. gülseren dedi ki:

    ben hiç zengin olamayacağım anlaşılan :))) elinize sağlık…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir